20
Mayıs
2024
Pazertesi
EKONOMİ
Belediye Sayfaları

Almanya'nın Türkiye aşkı

ATİNA, 13/05(BYE)--- Tirajı günde 51 bin olan To Vima gazetesinin haftalık İkonomikos Tahidromos dergisinin, 13 Mayıs 2004 tarihli sayısında, Angelos Koveos imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yayımlanan yorumun çevirisi şöyledir:
 

Köln'de Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası'nın kuruluşu iki ülke arasındaki özel ekonomik ilişkileri ortaya koyuyor. Bilindiği gibi, en büyük göçmen sayısı Avrupa kuşağının en büyük ekonomisine sahip olan Almanya'da yaşıyor. Bu göçmenlerden çoğu şimdilerde işadamları olarak faaliyette bulunuyor, bu parametrenin önemi de gün geçtikçe artıyor. Bu önemin bir belirtisi, nisan ayı sonunda Köln'de Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası'nın açılmasıdır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyareti bu vesileyle gerçekleşti, Ticaret ve Sanayi Odası'nın açılış törenine Başbakan Schröder de katıldı.
 

Bu olay, son yıllarda biçimlenmiş olan durumu net bir şekilde ortaya koyuyor: Almanya'daki Türkler sadece şiş kebapla uğraşmıyorlar, iş faaliyetlerini çeşitli alanlarda genişletmiş bulunuyorlar. Aslında, Almanya Türkiye'nin en önemli ticari ortağıdır; yatırımlarını ve faaliyetlerini Türkiye'ye nakleden işletmelerin sayısı sürekli olarak artıyor. "Der Spiegel" dergisine göre, Türkiye'nin ticaretinin yüzde 50'sinden fazlası bugün Almanya ile gerçekleşiyor. Türk işletmeleri en fazla konfeksiyon ve tekstil ihraç ediyor. Buna paralel olarak, Almanya'daki Türk işadamlarının faaliyet gösterdiği alanlar 1980'li yıllarda 36 iken, bugün 132'ye yükseldi. Türk kebapçı dükkanlarının, toplam Türk işletmeleri düzeyinde cirolarının sürekli düşmesine rağmen, bugün hala Almanya'daki McDonald'slardan çok daha geniş bir çalışma alanını kapsamaları kayda değer bir husustur. 
 

Erdoğan, Almanya-Türkiye arasındaki yakın ekonomik ilişkilere dayanarak, Almanya'nın Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemesi yönünde mümkün olan bütün çabaları sarfetti. Öte yandan, Schröder, Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlayabilmesi için aralık ayına kadar gerekli adımları atacağından emin olduğunu söyledi ve Almanya'nın vereceği destekten söz ederek, "Almanya'nın verdiği sözü tutmaya hazır olduğuna güvenebilirsiniz" şeklinde konuştu.
 

Alman Başbakan çok diplomatik konuştu ve bu açıklaması taahhüt olarak yorumlanamaz. Bununla birlikte, özellikle Almanya için, Türkiye'nin AB üyeliğinin ve ikili ekonomik ilişkilerin birbirinden ayrı iki konu oluşturdukları kesindir. Türk ekonomisi büyük ilerleme kaydetmiş bulunuyor: Kalkınma ritmleri Çin'in kalkınma ritmlerine benziyor (yılda yaklaşık yüzde 7), enflasyon yüzde 60'tan yüzde 15'e düştü ve IMF gibi uluslararası örgütlerin değerli yardımıyla devasa borç, denetim altına alındı. Bütün bunlar, son yıllarda, yaklaşık 6 bin yabancı işletmenin 70 milyonluk Türk ucuz piyasalarına yönelmesine yol açtı. Böylece, Avrupa ekonomisinin durgunluğundan da bir bakıma kurtulmuş oldular.
 

Öte yandan, Almanya'da faaliyette bulunan Türk işletmelerinin sayısı 58 bine ulaştı, 350 bin kişiyle işbirliğinde bulunuyorlar ve son öngörülere göre, 2010'a kadar Almanya'daki Türk işletmelerinin sayısının iki misli artması bekleniyor. Bütün bunlar, Scrhöder'in neden Türkiye'nin AB yöneliminde yana olduğunu anlamak için yeterlidir. 
 

 

 

Yayın Tarihi : 16 Mayıs 2004 Pazar 18:50:10
Güncelleme :29 Eylül 2004 Çarşamba 14:44:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?