Zevraki için Şirinevler'deki Ulu Camii'de ikindi vakti düzenlenen törene, Aşık Zevraki'nin ailesi, dostları ve çok sayıda seveni katıldı. Aşık Zevraki'nin cenazesi, burada kılınan namazın ardından Güneşli Mezarlığı'na defnedildi.

Cenaze törenine katılan Aşık Zevraki'nin torunu yazar Erdal Demirkıran, dedesinin binden fazla şiir yazmasına rağmen eserlerinin yayımlanmasını istemediğini söyledi.

Dedesinin ''Öldükten sonra şiirlerimi kitaplaştırabilirsiniz'' dediğini kaydeden Demirkıran, en kısa zamanda bunu gerçekleştireceklerini ifade etti.

-AŞIK ZEVRAKİ'NİN ÖZGEÇMİŞİ-

Asıl adı Akif Timurhan olan Aşık Zevraki, 1922 yılında Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinde doğdu.

Küçük yaşlarda halk şiirine ilgi duyan Zevraki, daha sonra bağlama ve kaval çalmayı öğrendi. Gençliğinde gördüğü bir rüyadan sonra şiire olan ilgisi artan ve ilk şiirlerinde kendini adını kullanan Zevraki, daha sonra ''Zevraki'' ismini kullandı.

Kuzeydoğu Anadolu aşıklık geleneğini kendine özgü bir biçimde yorumlayıp bugüne taşıyan Aşık Zevraki, sevgiden toplumsal taşlamalara, tasavvuftan doğaya ilişkin birçok konuyu şiirlerinde işledi.

Aşık Zevraki, önceki gün evinde rahatsızlanarak vefat etmişti.

-BEDİA AKARTÜRK-

Sanatçı Bedia Akartürk de AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aşık Zevraki'nin şiirleri, huyu ve ahlakı ile çok özel bir insan olduğunu söyledi.

Akartürk, Zevraki'nin ölümüne çok üzüldüğünü belirterek, ''Kendisi çok değerli bir insandı. Şiirleri, her şeyi çok güzeldi. Gani gani rahmet diliyorum'' dedi.

Zevraki'nin ölümünün büyük bir kayıp olduğunu ifade eden Akartürk, ''Aşıkların yaptığı şiirler çok az bu devirde. Böyle birer birer kıymetli isimler gittikçe azalacağından korkuyorum ama şuna inanıyorum ki Anadolu'da güfte ve şiir yazan birçok aşığımız var. Onların bu işi devam ettireceklerine inanıyorum'' şeklinde konuştu.