Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyeliği görevinden istifa ederek, AK Parti Gümüşhane milletvekilliği için aday adayı olan Doç. Dr. Kemalettin Aydın, AK Parti'nin siyasal duruşu ve temsil ettiği çizginin, kendi siyasal vizyonuyla birebir örtüştüğünü belirtti. 

30 yıldır sürdürdüğü akademik hayatını bırakarak AK Parti'den siyasete başlayan Doç. Dr. Aydın, "Neden AK Parti sorusuna verilecek cevap uzundur. Önce bunu ekonomik anlamda yorumlamak lazım, daha sonra da siyasal anlamda. 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesini yaşamış bir insanım. Reel sektöre yansıyan bankalar arası faizi bir tarafa bırakın reel sektöre yansıyan faiz anlamındaki yüzde 180'lere ulaşan faizli dönemlerde memurluk yaptım. Türk parasının değerini kaybedip en yakın akrabadan dahi mark ve dolarla borçlanıldığı dönemleri yaşadım. Diyarbakır'da binlerce Türk gencinin şehit edildiği ortamlarda 2 yıl çalıştım. 20 günlük borçlu durumda dahi faiz ödenen ortamları gördüm. 

Kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) bin 500-2 bin dolar olduğu zaman dilimlerinde yaşadım. Tüm bunların bugününe baktığımız zaman siyasal olarak yaşanan süreçte kardeş kanının akmadığını gördüm. Güneydoğu sorununun büyük oranda demokratikleşmeyle çözüldüğünü görüyoruz. 32 ay faizsiz bir ortamda yaşadığımızı unutmayalım. 5 bin dolar civarında olan kişi başına düşen GSMH payını görüyorsunuz. Sosyal huzur, bürokratik huzur, toplumsal huzurun var olduğu aşikardır. Tüm bunları sağlayan 4.5 yıllık bir iktidarı dönemi söz konusudur. Bu iktidar döneminde özellikle genel başkan ve genel merkezin ülkeyi çok iyi yönettiğini görüyoruz. Şimdi bu süreç yaşanırken, özgeçmişime de bakıldığı zaman demokrasiye karşı özel hassasiyeti olan kişiliğim ortaya çıkar" dedi. 

Aydın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bir teşkilatta olacaksanız bir kere bu teşkilat ilkeli olmalı. Dışarıdan gelecek her türlü fırtınaya karşı kenetlenebilecek iradeyi göstermelidir. Karadeniz'e özgü bir söz vardır, 'Sert rüzgarlar kayaları daha güçlü kılarlar' diye. İşte şu dönemde partim olan AK Parti'nin bu süreci yaşayarak daha da güçlendiğini görüyorum. Demokrasi, AB yolu, milli irade ve sivil toplum örgütlerinin hakimiyeti konusunda bu dik duruş benim de kimliğimle buluştuğu için bu kimlikle ve kişilikteki Kemalettin Aydın'ın bu
noktada olması gerekli olduğunu ortaya koydu ve tereddütsüz bu süreçte AK Parti'den milletvekili aday adayı oldum. Şimdi bunları topladığımız zaman ülkeyi huzura ve refaha taşıyan bu dönemin halkı gelişmiş batı toplumları seviyesine taşımak adına demokrasinin, cumhuriyetin, insan haklarının, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığının hakim olduğunu eğer merak eden varsa AK Parti tüzüğünün 4. maddesindeki temel amaçların 4. maddenin 4. fıkrasından 8. fıkrasına kadar kısmını okurlarsa özellikle 4.4 ve 4.8. maddeleri benim neden AK Parti'de olduğumu daha iyi kavrar. Bugüne kadar ben o maddelerin savunucusuydum. O maddeler bugün AK Parti'nin savunduğu ana maddeler ve uğruna mücadele ettiği noktalardır. Bu örtüşme benim AK Parti'de olmama neden oldu".