1755-1834 yılları arasında yaşayan ve Mısırda El-Ezher Üniversitesinde din alimliği yapan Gümüşhaneli Hacı Tahir Efendi, kendisini çok seven Mısırlı öğrencisiyle aynı türbede yatıyor.
Gümüşhanenin Süleymaniye Mahallesinde oturan avukat Halim Mısırlıoğlu dedemin dedesi dediği Hacı Tahir Efendinin 20 yıl Mısır El-Ezher Üniversitesinde din alimliği yaptığını belirterek, "Dedemin dedesinin dedesi Süleyman Efendi, Osmanlı döneminde Mısır Kethüdalığı görevine atanmış. Kethüda içişlerinde serbest, dışişlerinde Osmanlıya bağlı bir kurumdu. Süleyman Efendi döneminde torunu Hacı Tahir Efendi de Mısır El-Ezher Üniversitesinde 20 yıl din alimi olarak görev yapmış. Gümüşhaneye dönüşünde onu çok seven ancak adını henüz tespit edemediğimiz bir öğrencisi de birlikte gelir ve Süleymaniye Mahallesine yerleşirler. Birkaç yıl sonra Mısırlı öğrenci aniden rahatsızlanır ve Ben hocamla aynı mezarda yan yana yatmak istiyorum. Mezarımın boyunu kısa yapın, ama beni hocamdan ayırmayın vasiyetinde bulunur. Hacı Tahir Efendi de vefat edince öğrencisinin yanına defnedilir ve adına bir türbe yapılır, tavanına da Mısırdan getirdiği dilek şamdanı asılır. Türbeyi ziyarete gelenler eskiden dilekte bulunurlardı. Dilek kabul olursa şamdan sağa, kabul edilmezse sola dönerdi. Ancak bu günlerde paslandığı için bu görevi yapamıyor" dedi.
Türbenin çatısını gördüğü bir rüya sonrası onardığını söyleyen Halim Mısırlıoğlu, "Bir gece rüyamda babamın mezarının üzerinde toprak olmadığını gördüm. Aynı rüyayı iki kez üst üste görünce babamın mezarına koştum. Ancak her şey tamamdı. Daha sonra Hacı Tahir Efendinin mezarını ziyaret ettiğimde türbenin damının çöktüğünü görünce hemen yaptırdım. Türbeye yeni bir bakım daha yaptıracağım"
diye konuştu.