7
Mayıs
2024
Salı
GÜMÜŞHANE

Oruç tutarken sağlığınızdan olmayın

Uzmanlar, Ramazan ayında sağlıksız ve dengesiz beslenen kişilerde halsizlik, depresyon, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon düşmesi gibi birçok sağlık problemi görüldüğünü belirterek, ağır ve yağlı gıdalar yerine hafif, posalı ve sebze ağırlıklı beslenilmesi tavsiyesinde bulundu.

Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü Murat Ergin, iftar ve sahurda tüketilen gıdalara dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı birdenbire değişebilir. Üç öğün olan günlük beslenme iki öğüne düşerken, özellikle kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı ve börek tüketimi artmaktadır. Buna karşın sebze, meyve ve beyaz et tüketimi azalmaktadır. Günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları Ramazan ayında da değişmez. Sahurdan sonra başlayan açlık süresince kan şekeri düşmeye başlar" dedi.

Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu kişilerde metabolizma hızının azaldığını kaydeden Murat Ergin, "Su tüketimine dikkat edilmemesi sonucunda vücut su oranı azalır. Su-tuz dengesinin bozulmasıyla birlikte halsizlik, işte verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü, uyuklama, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon düşmesi gibi birçok sağlık problemi yaşanabilir. Ramazan ayı boyunca dengesiz ve sağlıksız beslenen kişilerde başta mide ve bağırsak hastalıkları olmak üzere birçok hastalık riski ortaya çıkar.Gün boyu oruç tutan kişi akşam iftarda kendini ödüllendirmek içgüdüsüyle lezzetli olarak gördüğü hamur işi, tatlı, yağlı yiyeceklere fazlaca ağırlık verebiliyor. Dolayısıyla sebze ve meyve tüketimi oldukça azalıyor. Bu da özellikle havaların soğuduğu şu günlerde, gribal enfeksiyonlara, üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir" diye konuştu.

Ergin, iftar ve sahurda en çok yapılan beslenme hatalarını ise şöyle sıraladı: "Sahura kalkmamak, sahurda fazla miktarda yağlı besin tüketmek, iftarda çok miktarda ve çok çeşitli yemek yemek, kan şekerini hızla yükselten gıdaları ağırlıklı almak, hızlı yemek yemek ve yeteri kadar sıvı tüketmemek." Birçok kişinin gece sahura kalmamak için akşam yatmadan önce yemek yediğini, bunun ise sağlık açısından çok sakıncalı olduğunu belirten Ergin, şöyle devam etti: "Birçok kişi yatmadan önce yemek yer, sahura kalmaz. Bu da ortalama 18 saat gibi uzun süre aç kalınması ve metabolizma hızının yavaşlamasına sebep olur. Çok uzun açlıklarda kan şekeri ve tansiyon düşer, boş mide asit salgısı artar, halsizlik, baş ağrısı görülür. İşte bu yüzden bütün geceyi ve ertesi günü aç geçirmemek için mutlaka sahura kalkılmalıdır. Sahurda tüketilen besin miktarı ve çeşidi çok önemlidir. Sahurda yağlı ve ağır besinler tüketildiğinde metabolizma hızı yavaş olduğundan vücuda alınan besinlerin yağa dönüşümü daha fazla olacaktır. Ayrıca bu türlü yağlı ve ağır besinler tüketilip ardından yatıldığında ciddi reflü ve mide rahatsızlıkları görülebilmektedir. Sahurda hafif, yağ oranı düşük, günlük alınması gereken protein ihtiyacının karşılanması bakımından protein oranı yüksek, kan şekerini hızla yükseltmeyen şekerlerden oluşan bir menü hazırlanmalıdır" dedi.

iha
Yayın Tarihi : 20 Eylül 2007 Perşembe 15:06:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?