Kadına uygulanan aile içi şiddet her geçen gün artıyor. Eğitim düzeyi yüksek ve ekonomik özgürlüğe sahip kadınlar şiddet karşısında boşanırken kadınların büyük çoğunluğu dayağa katlanıyor. Kastamonu'da belediye tarafından yaptırılan kadın sığınma evine 7 yıldır hiçbir kadın müracaat etmediği öğrenildi.

Kastamonu Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Sayan Kastamonu'da şiddete maruz kalan kadınların kendilerine müracaatta bulunmadıklarını belirterek şöyle konuştu. " Kastamonu'da 7 yıldır belediye başkan yardımcısıyım. Bu süre içersinde hiç bir kadın gelip beni eşim dövüyor. Beni belediye'nin sığınma evine alın diye müracaatta bulunmadı. Tabi burada" Kadın kol kırılır yen içinde kalır" diye düşünüyor. Bunun bir çok nedeni var. Şiddete uğrayan kadınlara baktığınız zaman genelde ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlar şiddete katlanıyor. Örf ve adetler var, toplum ne der gibi bazı kaygılar var. Belediye olarak biz sığınma evinde kalmak isteyen olursa gerekli olan imkanları sağlıyoruz."

Kadınların ekonomik ve sosyal özgürlüklerinin mutlaka olmasının gerektiğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr Hüseyin Oğuz şöyle konuştu: "Ekonomik özgürlüğü olmayan bir kadın şiddete maruz kalsa da evi terk edemiyor. Gitse ne yapacağım diye düşünüyor. Eşini terk eden bir kadına toplumda iyi bakmıyor. Burada yapılması gereken hem kadının hem de erkeğin eğitilmesi. Bu sosyal bir sorun. Şiddete maruz kalan kadın sorunları çözemediği için intihara yöneliyor. Kastamonu'da yaşanan intiharların büyük çoğunluğunu bayanlar oluşturuyor. İntihar sebebine indiğinizde ise ailede yaşanan geçimsizlik yatıyor. Avrupa'da kadınlar için sığınma evlerinin sayısı oldukça fazla. Türkiye'de ise kadın sığınma evlerinin sayısı oldukça az. Bunların sayıları artırılmalı. Bir toplumun temelini oluşturan aile kurumu iyi kurulamadığı zaman o toplumda çöküntü başlar. Ailede şiddete maruz kalan kadınların psikolojik çöküntüleri çocuklarına yansır. Toplumda sorunlu gençlik yetişmeye başlar. İşte tinerci olur, kapkaççı olur. Kendi yaşantısında zaman zaman da şiddete yönelir. Bunların tek çözümü eşlerin iyi eğitimi ve kadının ekonomik olarak toplumda yerini almasını sağlamaktır"

Öte yandan Kastamonu'da yapılan istatistiklerde en fazla aile içi şiddet hafta sonları yaşanıyor. Geçen yıla oranla Kastamonu il merkezinde adliye'ye intikal eden olay sayısı 70 iken bu yıl bu sayı 57. İlçelerde ise 2004 yılında 27 olay adliye'ye intikal ederken 2005 yılında ise bu sayı 50.

Aile içi şiddete maruz kalan kadınlar olay anında şikayet etse de daha sonra aile büyüklerinin araya girmesiyle şikayetinden vazgeçiyor. Diğer taraftan 2005 yılında Kastamonu'da toplam 850 çift dünya evine girerken 200 çift ise boşandı. Mahkemelerde halen bir çok boşanma davası ise sürüyor. Yetkililerden alınan bilgilere göre 650 çiftin nikahını belediye kıyarken diğerlerini ise Nüfus Müdürlüğü ve Köy Muhtarları tarafından kıyıldığı öğrenildi.

Yapılan evliliklerin büyük çoğunluğu yaz mevsiminde gerçekleştiği tespit edilirken özellikle Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında düğün sayılarında yoğunluk yaşandığı gözlendi. Kastamonu'da 850 çiftin mutluluğa imza atarken yaklaşık 200 çift ise boşandı.

Mahkemelerde ise bir çok çiftin boşanma davasının ise hala devam ettiği öğrenildi. Geçen yıllara nazaran evlenme ve boşanma sayılarında artış meydana geldi. Yapılan araştırmalarda en fazla boşanmanın şiddetli geçimsizlik ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle meydana geldiği tespit edildi.

Yayın Tarihi : 21 Aralık 2005 Çarşamba 12:29:04

Güncelleme :26 Aralık 2005 Pazartesi 12:32:35