FİSKOBİRLİK fiyattan umutlu

FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, dünya üretimi, Avrupa'daki stoklar ve Türkiye rekoltesinin de göz önünde bulundurularak fındığa üreticiyi memnun edecek bir fiyat verileceğini söyledi.

Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, yarın Giresun'da açıklanacak fındık alım fiyatları öncesinde açıklamalarda bulundu. FİSKOBİRLİK'in 2000 yılında özerk hale getirildiğini ancak fındık fiyatlarını belirleme yetkisine 2003 yılında kavuştuğunu belirten Erdem, üreticinin alın terinin, emeğinin karşılığını vermeye yönelik olarak fındığa son 2 yılda yüksek fiyatlar verildiğini belirtti. 2003 ve 2004 yıllarında fındığa verilen fiyatların çok yüksek olduğu gerekçesiyle tepkiler aldıklarını hatırlatan Erdem, bu sene de piyasada geçen iki seneye bağlı olarak yüksek fiyat beklentisi oluştuğunu kaydetti.

Fındık alım fiyatları açıklanırken dünya fındık üretimi, Avrupa'daki stoklar ve Türkiye rekoltesinin göz önünde bulundurulduğuna dikkat çeken Erdem, "Herkeste bir fiyat beklentisi oluşmuş durumda. Ancak fındığın fiyatını devlet değil, biz belirleyeceğiz .Geçen yıl don olayının da etkisiyle istisnai bir durum nedeniyle oluşan yüksek fiyatlar üreticiyi de, ziraat odalarını da bu yıl da yüksek fiyat beklentisine soktu. Biz FİSKOBİRLİK olarak bu yıl da fındığa iyi bir fiyat vermek istiyoruz. Ama dünya üretimi, Avrupa'daki stoklar ve Türkiye rekoltesi çok önemli. Bunların hepsini göz önünde bulundurarak fındığa iyi bir fiyat vereceğiz. Vereceğimiz fiyat inşallah üreticiyi memnun eder" dedi.

Fındıkta ortak bir politika oluşturulamadığına ve bu durumun rekolte tahmininde açıkça ortaya çıktığına dikkat çeken Erdem, "Bu yıl fındık rekoltesini ihracatçılar 540 bin ton, ziraat odaları 457 bin ton, FİSKOBİRLİK ise 501 bin ton olarak açıkladı. Ancak Ordu'nun yüksek kesimlerinde görülen hasardan sonra FİSKOBİRLİK bu rekolteyi 482 bin ton olarak değiştirdi. FİSKOBİRLİK rekolte tahmininde fındığı düşük fiyattan almak isteyen tüccarlar gibi rekolteyi yüksek göstermek ya da fındığı yüksek fiyattan satmak için ziraat odaları gibi düşük göstermenin gayreti içinde olmadı. Avrupalılar bizim rekoltemizi uydudan yapıyor, bizden daha iyi sonuçlar elde ediyor. Bizim böyle muhtelif rekolte tahminlerimiz ise Türkiye'yi gülünç duruma düşürüyor. Fındıkta her kesimin temsilcisinin biraraya gelmesiyle ortak bir politika oluşturulamıyor. Biz bu beraberliği sağlamak için geçen yıl Fındık Şurası düzenledik. Ama maalesef istenilen sonucu elde edemedik. Her kesimin temsilcisinin içinde bulunduğu bir hakem heyetinin rekolteyi hesaplamasını ve fiyatın da ona göre belirlenmesini istiyorduk. Bunu başaramadık" diye konuştu.

Fındıkta bir kesimin kasıtlı olarak rekolteyi yüksek gösterdiğini ve bunun fındık alım fiyatının belirlenmesi öncesinde fiyatı düşürmeye yönelik olduğunu ileri süren FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, "Rekolte çok yüksek değil ama bazı çevreler Avrupa'ya karşı rekolte yüksek diyorlar. Geçenlerde de Çek Cumhuriyeti'nde Aflatoksinli fındığa rastlandığı söylentisi yayıldı. Bunlar maksatlı olarak yapılıyor. Çekler bizden fındık almış değil. FİSKOBİRLİK'in oraya ihracatı yok. Bütün bunlar Avrupa'ya mesajlar vererek yeni sezon öncesi yüksek fiyat oluşmasını önlemeye yönelik. Bunu anlamış da değilim. Fakir fukaranın ürününü hep beraber değerlendirmemiz gerekirken elin zengin Avrupalı'sına daha ucuz fındık yedirmenin gayreti içinde olunmasını anlamış değilim. Böyle bir lobi var maalesef. Önceleri devlete etki ederek yüksek fiyat konulması önlenmişti ama bizi iki yıldır etkileyemediler" açıklamasında bulundu.


Fındıkta da diğer meyvelerde olduğu gibi yıldan yıla değişen ürün dalgalanmalarının yaşandığına ve bu durumun üreticiyi olumsuz etkilememesi için bir fon oluşturması gerektiğine dikkat çeken Erdem, "Başbakan ve ilgili bakanlara verdiğim raporlarda fındıkta yüksek rekolte dönemlerinde satılamayan ürünün stoklanması ve ürünün az olduğu dönemde piyasaya sürülmesini sağlayacak bir fon oluşturulmasını istedim. Böylece rekoltenin düşük olduğu dönemlerde aşırı fiyat artışı, rekoltenin fazla olduğu dönemlerde de aşırı fiyat düşüşlerinin önüne geçilerek üreticinin mağdur edilmesi de önlenmiş olacaktır. Böyle bir fon fındık piyasasında rekolteye bağlı oluşacak istikrarsızlıkların da önüne geçilmesi açısından faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.

Fındık alım fiyatlarının yüksek oluşmasının biraz da üreticiye bağlı olduğunu belirten Erdem, Türkiye'de fındık ihracatının yılın 12 ayında devam ettiğini, ancak alımların yüzde 50-60'ının Ağustos ve Eylül aylarında yapıldığını kaydederek şunları söyledi:
"Üreticilerimizi bu noktada çok görevler düşüyor. Üretilen fındık 12 ayda satılıyor ama bizim üreticimiz fındığın yüzde 50-60'ını Ağustos ve Eylül aylarında pazara indiriyor. Bu durumda tüccar satabildiği kadarını alıyor, FİSKOBİRLİK de bu baskının altından kalkamayınca fiyatlar düşüyor. Bu aylarda üretici hiç olmazsa ihtiyacına göre fındık satsın. Bazı üreticiler de fındığını emanete getirip tüccara veriyor. Tüccar bunu deposunda saklamıyor, piyasaya sürüyor. Ondan aldığı parayla aylarca sermaye yapıyor. Daha sonra da verdiği emanet fındığın fiyatı yükselmesin diye fiyatı yükseltmiyor. Bizim baştan taban fiyatını koymamızın nedeni de işte bu fındığını hemen satmak zorunda olan fakir fukarayı korumak içindir. İki yıldır da bunu başardık. Ayrıca FİSKOBİRLİK olarak bu yıl ilk defa piyasaya göre aylık fiyat vermek gibi bir düşüncemiz de var."

Türkiye'nin fındıkta yapması gereken çok şey var olduğunu öncelikle iç piyasayı canlandırarak içte tüketimin artırılması gerektiğini ifade eden Salih Erdem, "Dünyada hiçbir ülke yok ki ürettiği ürünün yüzde 90'ını dışarıya satsın. Fındığı içerde tüketmiyoruz. Belki pahalı oluşunun da bunda etkisi var. FİSKOBİRLİK olarak piyasaya yeni bayilikler vererek ve mamul çeşitlerimizi de artırarak fındıkta iç tüketimi artırmanın gayreti içindeyiz. Ayrıca Fındık Tanıtım Grubu da yurtdışında faaliyetlerde bulunuyor. Fındık için topyekün bir seferberlik yapılması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Fındık hasadının devam ettiği şu günlerde, üreticilere de tavsiyelerde bulunan Erdem, üreticilerin valiliklerce belirlenen fındık toplama takvimlerine uymalarını istedi. Fındığın iyice olgunlaştıktan sonra toplanması, naylon çuvallarda saklanmaması ve beton zemin üzerinde kurutulmasını isteyen Erdem, bunun fındıkta nem ve rutubet nedeniyle oluşacak bozulmaların önüne geçilmesi için şart olduğunu ifade etti.