Bursa'nın İnegöl ilçesinde bir süre önce çıkan olaylarda yakılan 8 polis aracının yerine hayırsever işadamları tarafından yenileri alındı. Ayrıca Sanayi Polis Karakolu da yenilendi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İnegöl halkının kötü niyetli kişilere müsaade etmeyeceğini bir kez daha gösterdiğini söyledi.

Hayırsever işadamlarının ve İnegöl halkının katkılarıyla onarılan Polis Merkezi Amirliği (Sanayi Polis Karakolu) binasının açılışı ile İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) öncülüğünde temin edilen 8 adet aracın anahtar teslim törenine katılan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, hayırseverlere teşekkür etti. Atalay, konuşmasında, "Yaklaşık 2 ay önce bir olay yaşandı. Ülkemizin en huzurlu yerlerinden biri olan İnegöl'de olmamasını dilediğimiz bir olay meydana geldi. Olayların ardından buraya geldiğimde bütün İnegöllülerde bu üzüntüyü görmüştüm. Buradaki aslında basit bir olaydı. Ama basit olayları birileri tahrik ederek, provoke ederek, istenilmeyen noktalara çekmişti. İnegöl'ün ve ülkemizin huzurunu kaçırmak isteyenlerin özel bir planı haline gelmişti. Burasıyla asla mukayese etmediğimi bir olayı da Dörtyol'da yaşamıştık. İdeolojik ve etnik özellikler istenen olaylardı. Hem vatandaşlarımız, hem devletimiz bu provokasyonlara en sert cevabı verdi. Buradaki olaylar sonrasında istihbarat ve müfettişler gönderdim. Derin neticeler ortaya çıkarıldı. Belli bir sayıda tutuklama oldu. Olayları incelememizin ardından bir basın toplantısı düzenledik. Basın toplantısının ardından yaşanan olaylara yönelik bakış açıları çok farklı oldu. Onun için biz Dörtyol'la alakalı olayları İnegölle aynı kefeye koymadık. İnegöllülerin sağduyulu yaklaşımı olayların ileriye gitmesini engelledi. İnegöl, ülkenin her yerinden, Kafkaslardan, Balkanlardan gelen insanların yaşadığı en huzurlu bir bölgedir. Bursa ili, İnegöl ilçesi, rahat ve huzurlu bir hayat için tercih edilen bir yerdir. Özellikle İnegöl, iş hayatındaki belirgin yeri, birlikteliğin en iyi armonisini gösteren ilçemizdir. Bazen böyle olaylar daha güzel gelişmelere vesile oluyor. Olaylar bundan sonrasına örnek olacak bir bütünleşmeye de vesile oldu. Yeni bir heyecan, kardeşlik geldi. bu kentte kötü insanların yaşayamayacağı şeklinde mesajlar verildi. Kimsenin bütünlüğümüzü bozmasına asla izin vermeyeceğiz. İnegöl buna asla izin vermedi, vermesin" dedi.

3 gün güneydoğu illerini gezdiğini kaydeden Bakan Atalay, "Hakkari, Yüksekova, Şemdinli, Çukurca'da, Şırnak, Cizre, Kızıltepe, Geçitli ve diğer gittiğim yerlerde caddelerde gezip, vatandaşlarla bir arada oldum. Yaşanan olaylara siz ne kadar üzüldüyseniz, Hakkari'de Aziz hocanın öldürülmesine o vatandaşlar da o kadar üzülüyor. Geçitli'de minibüse patlayıcı koyup 9 kişinin öldürülmesine o vatandaşlar da aynı şekilde üzülüyor. Bizim insanımızla bir sorunumuz yok. Ülkemizin her köşesi bir başka güzel. İnsanlarımızın bir birini iyi anlayıp yaşamlarını devam ettirmesi gerekiyor. Uzaklardan mesajlar daha sağlıklı gelmiyor. Sivil inisiyatifleri çok önemli görüyorum. STK'lar, aydınlar, o bölgelerde ve yurtdışında yaşayan Kürt aydınları, bu referandum sürecinde çok net bir tavır sergilediler" diye konuştu.

"RENCİDE EDİLEN, DEVLETE GÜVENİ AZALAN VATANDAŞLARIMIZI KAZANMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Türkiye'nin hızla demokratikleştiğini anlatan Atalay, şunları söyledi: "Herkes hür düşüncesini söyler. Herkes siyaset yapabilir. Adım adım demokratikleşmey büyüyor. Terör olmasın, hiç kimse kimseye korku veremesin. Referandumun ardından çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı çalışmalarımız bir birimiz ile irtibat halinde geçiyor. Yaşanan olayların failleri bulunup cezalandırılacaktır. Vatandaşlarımızın gönlünü daha fazla kazanmak için çok çalışmamız gerekiyor. Kardeşliğimizi

geliştirmeliyiz. Osmanlı, ecdadımız, o büyük medeniyeti İnegöl ve çevresindeki illerde kurdu. İnsan odaklı siyasetten bahsedilir. İşte onun merkezi burasıdır. Osman Gazi, Şeyh Edebali bu bölgedeydi. İşin özü insan. Daha önce rencide edilen, devlete güveni azalan vatandaşımızı kazanmaya çalışıyoruz. Terör örgütleri vatandaşları istismar ediyor. Onların ellerine fırsatlar vermişiz. Biz bu fırsatı vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşına daha çok sahip çıkacak. İnsanı sevgisini, insana dönük politikalarımızı tekrar tekrar yenileyeceğiz."

Anayasanın daha insani ruhlu hale geldiğini ileri süren Bakan Atalay, "Bu paketin iki özelliği var. İnsanı daha korunaklı hale getiriyoruz. Millet iradesini daha güçlü hale getiriyoruz. Halk oylaması ile büyük milletimiz basiretini bir kez daha ortaya koydu. 1950'den beri her şeye denge veren milletin oyudur. Onun için bazıları millet ve sandıktan çok korkar. Ekonomimiz yeni bir ivme kazanırken, demokrasimiz de derinlik kazandı. Küresel sermayenin tereddüdü tekrar azalmış oldu. Uluslar arası alandaki imajımız güçlendi. Dünyanın parlayan bir ülkesiyiz. Bunlarla övünelim. Kimse bu yükselişi engelleyemeyecek. 2023 yılında çok farklı bir ülkeyi teneffüs edeceğiz. Bütün sorunlarımızı çözecek güçteyiz" diye konuştu.

HAYIRSEVERLERE TEŞEKKÜR

Emniyete hediye edilen polis araçlarının ve tadilat çalışmalarının büyük bir jest olduğunu ifade eden Bakan Atalay, "İnegöl'ün bunlarla ne mesaj verdiğini çok iyi anlıyoruz. Bu alınan araçlar bizim için çok değerlidir. Vatandaşlarımızın polis teşkilatımıza desteği bizim için çok kıymetlidir. Polis teşkilatımız, geçmişten daha fazla milletimizle bütünleşiyor. Vatandaşlarımızın güvenini kazanıp iç içe çalışıyor. Bu seneki kamuoyu yoklamalarında vatandaş güvenini en çok kazanan kurum polis teşkilatıdır. Polisimizin vatandaşa tutumunda bir değişme oldu. İnsanca davranmayanı bu teşkilatımızın içinde barındırmayız. Türkiye genelinde bin 320 adet polis merkezi vardır. Bunların hepsini elden geçirdik. 2009 yılı, polis merkezleri yılımız oldu. 2 bin civarındaki jandarma karakolumuzu elden geçirdik. 40 bin polisi, vatandaşla aralarındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda eğittik. Nezarethanelerimizin hepsi kameralıdır. Zanlıya insanca muamele edilir. Göz altı süreci kamera kaydı altındadır. Nezarethanelerin duşları vardır. En uzun gözaltı 4 gün dahi olsa, duş ihtiyacını gözeterek çalışma yaptık. Uğramaya çekindiğimiz karakollar, eski karakollar değil. Polis merkezimizin yenilenmesi konusunda katkıları olan hayırseverlere çok teşekkür ediyorum. Araç gereç alımı için yardımcı olan hayırseverlerimize de teşekkür ederiz. Emniyet teşkilatının hangi ihtiyacı için Başbakanımızın yanına gitsem karşılamıştır. Eskiden yakıt paraları karşılanamazdı. Artık o günler yok. Suçun aydınlatılması konularında en yeni, en son teknolojiyi kullanıyoruz" ifadelerini kaydetti.

Konuşmanın ardından Bakan Atalay, polis merkezinin revize edilmesi ve 8 araç alınması konusunda emeği geçen 12 kuruluşun başkanına teşekkür plakati takdim etti.

Atalay, terörle mücadele konusunda Kuzey Irak'ta güvenlik şeridinin gündeme gelmesiyle alakalı olarak, "Dün sadece bir yerde, Kızıltepe'deydi sanıyorum, bir soru olarak geldi. Ben de cevaplamadım. Çünkü dar bir vakit vardı. Yürüttüğümüz çalışmaların hepsi bir biri ile irtibatlıdır. Yani Türkiye'ye dönük terör, kendi komşularımızla, Avrupa'yla, Amerika'yla irtibatlıdır. Hepimiz bunu biliyoruz. Irak ve Suriye faktörü vardır. İran vardır. Bütün Avrupa ülkeleri, hemen hemen veya büyük bir çoğunluğu, zeminidir, finans kaynağıdır, örgütlendiği yerlerdir. Amerika, artık tabii Irak da belli bir konumdadır. Dolayısıyla hepsi bir biriyle irtibatlıdır. Cumhurbaşkanımız, dışişleri bakanımız, başbakan yardımcımız da Amerika'daydı. Amerikan yönetimi ve değişik ülkelerin yönetimleriyle bunları görüştüler" dedi.

"TÜRKİYE, SABRININ ÇOK SINIRINDADIR"

Almanya'nın Avrupa Birliği için de önemli bir ülke olduğunu ifade eden Atalay, Almanya içişleri bakanı ile geçen hafta görüştüğünü ve ana gündem maddelerini de bunun oluşturduğunu söyledi. Atalay, kendisine büyük bir dosya verdiğini ve Almanya'dan çok beklentilerinin bulunduğuna işaret ederek, Irak ve Suriye ile konuşmaların daha somut çizgide olduğunu belirtti. "Bu devirde hiçbir ülke, diğer bir ülkeye terör götüren bir organizasyonu kendi ülkesinde barındıramaz" diyen Atalay, Amerikalılarla konuşurken "Siz farz edin ki güney komşunuz Meksika'da, Kuzey Irak'takine benzer, Kandil'e benzer bir terör kampı var. Orada eğitiliyorlar ve gelip ülkeniz Amerika'da terör yapıyorlar. Ne yaparsınız? Siz Afganistan'a niçin gittiniz? Ülkenize terör geldi diye gittiniz" dediğini bildirdi.

Atalay, "Türkiye burada sabrının çok sınırındadır. Biz Türkiye olarak kendi yapacaklarımızı zaten yapıyoruz. Büyük bir demokratikleşme süreci yaşıyoruz. Ama terör boyutuyla ilgili de hiçbir kimsenin burada en küçük bir müsamahası olamaz. Türkiye artık bunu başaracaktır" dedi.

Atalay, "Terörün sonlandırılması konusunda herhangi bir zamanlama verebilir misiniz?" sorusuna, bu konuda yapılan değerlendirmeler ve eleştirilerde, zamanlamanın önemli bir hususu oluşturduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili olarak dünyadaki gelişmeleri, benzer ya da benzemez örnekleri incelediklerinde, bunların kısa sürelerde alınan sonuçlar olmadığını gördüklerini ifade eden Atalay, "Türkiye'deki bu yaşadığımız sürecin ne kadar uzun bir tarih olduğunu hepimiz biliyoruz. Doğrusu yanıltıcı beyanlarda bulunmak istemeyiz, ama sizlerin ve vatandaşlarımızın yanlış ve çabuk beklentiler içinde olmaması gerekir. Hepimiz istiyoruz ki sorunlar bir an önce çözülsün, ama mesele çok karmaşık. Ne kadar çok taraf var ortada. Ne kadar çok unsur var. Ama ben şunu söyleyeyim: Vatandaşımız artık hangi bölgemiz ya da hangi şehrimizde olursa olsun, terör ve şiddeti asla kabul etmiyor. Oralardaki tepki de aynı. Ben buna güveniyorum" diyerek, terör örgütünün halkın desteğini alamadığını kaydetti.

Törene; Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, AK Parti Bursa milletvekili Sedat Kızılcıklı, Vali Şahabettin Harput ile çok sayıda yetkili katıldı.