3
Mayıs
2024
Cuma
İSTANBUL - İSTANBUL
Belediye Sayfaları
Nufus
12.573.836
Yüz Ölçümü
5.220
İlçe Sayısı
41
Vali
Nufus
0
Yüz Ölçümü
0
Belediye Sayısı
1
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Marmara Surları

Marmara surları, Marmara Denizi kıyılarında 8,5 km. uzunluğunda ve tek sıra olarak yapılmıştır. Aya Barbara (Topkapı) Kapısı ile Kara surlarının güneyden başlayan bu surlar Yedikule’nin güneyinde kara surları ile birleşmektedir. Marmara surları denizden gelecek düşman saldırılarına karşı korunma amacı ile yapılmıştır. Nitekim Theopnaes, 718’de Arapların İstanbul’u kuşatmaları sırasında çıkan bir fırtınanın Arap donanmasını tamamıyla perişan ettiğini yazmaktadır. Birçok kısmı akıntılı olan bu sahilde surlara düşman donanmasının yaklaşması ve karaya asker çıkararak koçbaşları ile hücuma geçme olanaklarını bu tabiat şartları çok zorlaştırıyordu.

Buradaki duvarlarının yüksekliği 12–15 m. arasındadır. Ortalama 20 m. yüksekliğinde kare, beş ve altıgen planlı 188 burcu ve 8’i büyük olmak üzere irili ufaklı 36 kapısı olduğu tespit edilmiştir. Küçük kapılar askeri amaçlı olmayıp geride bulunan mabetlere, saraya ve diğer yapılara gitmek için kullanılmışlardır. 1871–1872’deki Marmara kıyısından demiryolu geçirilirken bu surlar sekiz yerinden kesilmiş ve büyük tahribata uğrayarak birçok kapı ve burcu yok olmuştur.

Marmara deniz surlarının ilk yapılışının sahile yığılan taşların oluşturduğu bir set olduğu bilinmektedir. Büyük Konstantinus ilk kara surlarını yaptırttığında deniz surları ile birleştirmeyi gerçekleştirmiştir. Samatya’nın doğu tarafında birleşen bu surlar depremden zarar görünce Arkadios (395–408) zamanında onarılmıştır. II. Theodosius kara surlarını yaptırdığında Marmara surları da bu yeni surun güneyindeki bitiş noktasına kadar uzatılmıştır. 447 depreminde zarar görünce I. Leon tarafından onarılmıştır. Ancak, Yenikapı’da bugün olmayan bir kitabede Perfectus Constantinus’un onardığının yazılı olduğunu, devrin tarihçileri yazmaktadır. Daha sonra II. Anastasios (713–715) Arap akınlarına karşı koymak için surları onartmıştır. Bu onarım sayesinde Arap komutanı Mesleme şehre girememiştir. 764’de çok şiddetli geçen kış sırasında Karadeniz sahili millerce mesafe donmuştu. İlkbaharda buzlar çözlünce akıntı birçok büyük buzları denize sürüklemişti. Bu buzullar akıntı ile Sarayburnu’na gelmiş ve surlara şiddetle çarparak büyük bir zararlar verirmiştir. II. Mikhael (820–829) ve oğlu Teofilos’un (829–842) zamanında büyük bir tamir gördüğü de kulelerin cephelerindeki kitabe bantlarında yazılıdır. Teofilos Haliç ağzında gerili olan zincirin dışında kalan ve denizden gelebilecek hücumlara karşı zayıf olan bu surları Eugenia Kapısı ile deniz feneri arasında kalan kısmını yıktırarak daha sağlam ve yüksek bir sur duvarı inşa ettirmiştir.

I. Basileus (867–886) zamanında bir kasırgada tahrip olan surlar kısa bir sürede onarıldı. VI. Leon (886–912) Teophilos zamanında yapılmış olan on altıncı kuleyi ve sur duvarlarını yükseltmiştir. II. Nikophoros Phokas (963–969) Tarsus’tan ganimet olarak getirdiği bir kapıyı Barbara Kapısı’na koydurur. I. Aleksios Komnenos (1081–1118) ise Mangana önündeki surları denize kadar genişletmiştir. Daha sonra I. Manuel Komnenos (1143–1180) da doğal şartların getirdiği tahribatı onarmıştır. Daha sonraları surlara denizin yaptığı tahribatları VIII. Mikhael Palaiologos ve III. Andronikos tamir ettirilmiştir. Buradaki zeminin zayıflığı, şiddetli lodos fırtınaları, alüvyonlu bir dolgu toprak üzerinde yer alması bu surların kısa sürede aşınmasına yol açıyor ve bu yüzden de devamlı bakım çalışmaları yapılmasını gerektiriyordu. Dalgalara karşı büyük kaya blokları, önceki devirlere ait antik mermer parçaları barikat olarak ve sağlamlığı sağlamak için de sur temellerinin alt kısımlarında kullanılmıştır. Üst kısımlarda ise daha zayıf bir taş malzeme kullanılmıştır. 1343 ve 1354 depremlerinden bu surlar büyük zarar görmüş aynı zamanda Cenevizlilerin donanmasına karşı koymak amacıyla da sağlamlaştırılmıştır.

VIII. İoannes Palaiologos (1425–1448) Kontaskalion limanının inşasıyla birlikte bu bölgedeki deniz surlarını da yenilemiştir. Onarım için gerekli parayı Bizans’ın hazinesi karşılayamayınca Bizans’taki yüksek rütbeli kişiler maddi destekte bulunmuşlardır. Lukas Notaras ve Sırp Despotu Georg Brankovic’in yardımları ve yeni bir kule yaptırdıkları buradaki kitabede yazılıdır. Fetihten sonra bu surlar da diğerleri gibi onarılmışlardır. Fatih Sultan Mehmet Kadırga limanını inşa ederken bu limanın civarındaki surları kulelerle sağlamlaştırmıştır. 1635’de Sadrazam Bayram Paşa daha evvel geçirdiği depremlerden dolayı zarar görmüş olan surları tamir ettirmiştir. 1722-1723’de Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa Yalı Köşkü ile Narlı Kapı arasında deniz surlarına ilaveler yaptırmış ve Ahırkapı inşa edilmiştir. 1816’da II. Mahmud’un emriyle Mermer Köşk’ün yapılması sırasında Top Kapı’daki mermer kesme taştan yapılmış kuleler yıktırılmıştır. 1959’da Sirkeci’den Bakırköy’e doğru açılar sahil yolunun yapımı sırasında surların bazı bölümleri yıkılmış ve molozları surların diplerine atıldığı için bir nevi temel sağlamlaştırma oluşmuştur.


Marmara Surlarının Kapıları

Aya Barbara (Basilike) Kapısı (Topkapısı)

Sarayburnu’nda bulunan bu kapı adını topçuların azizesi kabul edilen Aya Barbara’dan almıştır. Daha sonra yapılan saraya “Topkapı” adının verilmesi bu kapıdan dolayıdır. Günümüzde mevcut olmayan bu kapıdan II. Ioannes Komnenos ve I. Manuel Komnenos’un Macaristan’a yaptığı başarılı seferden dönerken zafer alayı ile girmesinden dolayı bu kapı “İmparator Kapısı” anlamına gelen Basilike adı ile de anılmıştır. Marmara surlarının en eski kapısı olan bu kapının iki yanında mermerden iki burç yükseliyordu. Kapı kanatlarını ise Nikephoras Phokas Tarsus’da elde ettiği ganimetlerden biri olarak buraya getirip koydurmuştu. Kapının iki tarafındaki kitabelerde İmparator Theophilos’un şehri yeniden imar ettirdiği yazılı idi. Kapını önünde ise bir iskele bulunuyordu.

Üçüncü Burçtaki Kapı

Bugün bu kapının sadece söveleri görülmekte olup içi örülerek doldurulmuş ve kapı özelliğini kaybetmiştir. Aynı burcun kuzeyinde yine küçük bir kapı bulunuyordu.

Dördüncü Burçtaki Kapı

Bu kapı da dördüncü burcun kuzey tarafında, yana doğru açılmış olup bugün sadece söve ve lentoları kalmıştır. Kapı boşluğu emniyeti düşünülerek muhtemelen Bizans devrinde örülerek doldurulmuştur. Bu kapının üzerinde Theophilos’un kitabesinin olduğu eski kaynaklarda ifade edilmekte olup bu kitabe günümüze gelememiştir.

Değirmen Kapısı

Sultan II. Mahmud burada mevcut olan kapıyı yıktırmış ve yerine yeniden yaptırmıştır. Eski Bizans kapısına ait burç ile kapı arasındaki kemerden anlaşılmaktadır. Bu kapının 35 m. kadar kuzeyinde bugün örülmüş olan eski kayıtlarda Demir Kapı adı ile geçen kapıdan itibaren surlar ileriye doğru bir kavis çizerek ilerler ve 40 m. kadar sonra 2,5 m. kalınlığındaki Mangane burcu ile birleşir. Bu kapının 30 m. kadar ilerisinde ise küçük bir sarnıç bulunmaktadır.

Aya Yorgi (Aziz Georgios) Kapısı

İmparator I. Aleksios Komnenos tarafından deniz tarafına doğru ileri alınmış surların üzerinde açtırılmıştır. Bu kapı arkadaki Mangana Sarayına gidiş için kullanılıyordu.

Ahırkapı

Büyük Saray’ın sahil kapılarından biridir. İmparator III. Mikhael burada büyük ahırlar yaptırttığı için bu isimle anılmaktadır. Osmanlı devrinde de buradaki ahırlar yerlerini korumuşlardır. Kapının üzerinde Damat Nevşehirli İbrahim Paşa tarafından onarıldığını belirten kitabesi Arkeoloji Müzesi’ndedir. Bizanslılar döneminde bu kapıdan küçük limana çıkılırdı. Saraya mensup olmayanların gemileri buraya giremezdi.

Marmara surlarındaki kapıların çoğu örülmüş ve büyük bir kısmı da yıkılmış olduğu için sadece isimleri bilinmektedir. Bunların başlıcaları şunlardır:

Adının kapının önündeki aslan heykelinden alan Porta Leonis (Aslanlar Kapısı), Sofia Kapısı, Osmanlı devrinde Kadırga Limanı kapısı olarak kullanılmıştır. Vlanga Kapısı sonradan Yeni Kapı adını almıştır. Psmatia Kapısı, Davutpaşa Kapısı ve Narlı Kapı.

Kenthaber Kültür Kurulu

Yayın Tarihi : 4 Haziran 2009 Perşembe 11:45:43

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?