6
Mayıs
2024
Pazertesi
KIRKLARELİ

Beş kişilik cemaat

Yaklaşık yüz yıl önce binin üstünde Yahudi'nin yaşadığı Kırklareli'nde bugün biri haham olmak üzere beş kişilik bir Yahudi cemaati var. Onlar huzuru ve mutluluğu buldukları bu kenti bırakmamakta kararlı.

Kırklareli'nde bir asır öncesine kadar bin üç yüz kişilik bir Yahudi cemaati vardı. Şimdi ise doğdukları bu sakin Trakya şehrinde biri haham olmak üzere sadece beş kişiler. Dini bayramlarında kendilerini yalnız hissettiklerini söyleyen Kırklareli Yahudileri, günlük hayatlarında ise bu duyguyu hiç tatmadıklarını; komşularıyla çok iyi anlaştıklarını anlatıyorlar. Öyle ki Kırklareli'ne gitmeden önce Penhas Haleva'ya ısrarla adresini sormamıza rağmen, kesinlikle söylemedi ve "Merkeze geldiğinizde benim adımı söyleyin herkes gösterir" dedi. Gerçekten de bir pizzacıdan aldığımız tarifle Halevalar'ın benzin istasyonunu elimizle koymuş gibi bulduk. Kırklareli'nde kalan bu beş kişilik nüfusun çoğu 80 yaş civarında. Haham Hayim Abravamel 85, eşi Viktorya Abravamel 76, Yasua Kaneti 80 yaşında. Cemaatin en genç üyeleri ise Penhas (58) ve Rozi (50) Haleva. Grubun en büyük şikayeti gençlerin Kırklareli'nde kalmak istememesi. Çocukları İstanbul'da üniversite eğitimi aldıktan sonra Kırklareli'nde iş imkanı olmadığı için dönmek istememişler. Haham Efendi de torununun Kırklareli'ne gelip eczane açtığını ama para kazanamadığı için kapatmak zorunda kaldığını anlatıyor.

EVLERİ YAĞMALANDI
Yine de nüfuslarının bin üç yüzden beşe düşmesinin sebebi sadece bu tarz sosyal ve maddi sorunlar değil. En büyük göç 1934 yılının temmuz ayında yaşanan yağma olaylarının sonrasında yaşanmış. Kırklareli'nde doğup büyüyen Penhas Haleva, dedelerinin kendisine anlattığı olayları şöyle açıklıyor: "Cumartesi bizim kutsal günümüzdür. Eskiden insanlar daha sofu oldukları için o günü ibadetle geçirirlermiş. Bu nedenle çarşıdaki tüm dükkanların sahipleri olan Musevilerin dükkanları kapalı olurmuş. Bir cumartesi günü Kırklareli'ne gelen devlet büyüklerinden biri bunu görünce rahatsız olmuş. Ertesi hafta tüm dükkanlar yağmalandı. O yetmedi, evleri de yağmaladılar. Bunu yapanlar Kırklareli halkı. Fakat bunu herkesin yaptığını söyleyemeyiz." Olaylar sırasında evlerin yağmalanmasının yanı sıra zorla altın dişleri sökülenler bile olmuş. Yasua Kaneti henüz sekiz yaşındayken bu olaylara tanıklık etmiş isimlerden. Yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Ateşle evin içine gelmişlerdi. Taş attılar, çerçeveler aşağı indi. Olaylar sırasında babam evde değildi. Annem, annemin bir arkadaşı ve ablam vardı evde. Yani üç kadın ve bir çocuk. O gecenin sabahında İstanbul'a gittik. Sonra yine döndük." Yahudileri tüm Türkiye'de olduğu gibi yurtdışına kaçıran bir diğer olay da 1942'de çıkan Varlık Vergisi. Rozi ve Viktorya Hanım'ın babaları da bu haksız vergiden mağdur olmuş kişilerden. Büyük bir vergi yükünün altında ezilince Erzurum Aşkale'deki çalışma kampına gitmek zorunda kalmışlar.

'BİZ ÇALIŞMAYI SEVERİZ'
Penhas Haleva, bu tarz olayların tüm dünyada yaşandığını anlatıyor: "Dünyada tüm Museviler hangi ülkede bulundularsa hiçbir zaman bulundukları yerin aleyhine çalışmamışlardır. Daima orayı vatan olarak benimsemişlerdir. Ama maalesef Yahudilerin bir özelliği var. Belli bir seneden sonra para sahibi olunca rahatsız ediliyorlar. Etrafındaki diğer kişilerden tepki görüyorlar. Ama onların yaptıkları tek şey para kazanmak. Çalışmayı çok seviyorlar. Bu İspanya'da da Almanya'da da Türkiye'de de yaşandı. Bunlar yaşanmasaydı belki de Türkiye şimdi Avrupa Birliği'ne girmiş olacaktı." Sinagog 50 yıldır açık

HAHAM Abravamel geldiğinden beri 50 yıldır kapıları hiç kapanmayan Kırklareli'ndeki sinagog her gün 16.00-17.00 arasında açılıyor. Hayim Abravamel ve Yasua Kaneti, akşam namazlarını kılıp şehir kulübüne gidiyor. Orada arkadaşlarıyla birlikte tavla oynadıktan sonra evlerine dönüyorlar. Abravamel sokağa çıktığında herkesle selamlaşıyor: "Sokakta hep insanlar konuşurdum ama son zamanlarda bana hep 'Maşallah çok sağlıklı gözüküyorsun, kaç yaşındasın?' diye sormaya başladılar. Neden bilmiyorum!" Sadece haham değil, tüm Kırklareli Yahudileri burada çok huzurlu olduklarını söylüyorlar. Ancak Viktorya Abravamel ayrılırken "Bizden sonra burası ne olacak bilmiyorum. Kimse gelmez herhalde" demekten de kendini alamıyor...

Sinagog 50 yıldır açık

HAHAM Abravamel geldiğinden beri 50 yıldır kapıları hiç kapanmayan Kırklareli'ndeki sinagog her gün 16.00-17.00 arasında açılıyor. Hayim Abravamel ve Yasua Kaneti, akşam namazlarını kılıp şehir kulübüne gidiyor. Orada arkadaşlarıyla birlikte tavla oynadıktan sonra evlerine dönüyorlar. Abravamel sokağa çıktığında herkesle selamlaşıyor: "Sokakta hep insanlar konuşurdum ama son zamanlarda bana hep 'Maşallah çok sağlıklı gözüküyorsun, kaç yaşındasın?' diye sormaya başladılar. Neden bilmiyorum!" Sadece haham değil, tüm Kırklareli Yahudileri burada çok huzurlu olduklarını söylüyorlar. Ancak Viktorya Abravamel ayrılırken "Bizden sonra burası ne olacak bilmiyorum. Kimse gelmez herhalde" demekten de kendini alamıyor...

'Parayı seçmedim'

KIRKLARELİ'nde bu küçük cemaati bir arada tutan kişi, Haham Hayim Abravamel. 50 yıldır Musa Sinagogu Vakfı'nın hahamlığını yapan Abravamel, tam bir Kırklareli aşığı. Bu nedenle eşinin ısrarlarına rağmen İstanbul'a taşınmayı reddediyor. Zaten cemaatin kadınları olan Viktorya ve Rozi Hanım, çocuklarının yanında olmak için yıllardır İstanbul'a gitmek isteseler de, erkekler buna pek sıcak bakmıyor. Aslında Musevilikte ibadet edebilmek için cemaatin en az on erkekten oluşması gerekiyor. Bu nedenle Abravamel, hiçbir hahamın cemaati olmayan bir sinagogda bulunmak istemeyeceğini anlatıyor. Kendisine de Musevilerin en çok bulunduğu İstanbul ve İzmir'den transfer teklifi gelmiş olsa da, Kırklareli'ni bırakamadığını söylüyor: "Paralı bir cemaate gitmedim. Neden? Verdiğim nasihatlerden biri kanaatkar olmaktır. Ama hanımla biraz mücadele ettim. Çünkü o fazla para istiyor. Ben yeterli diyorum. Hem küçük cemaatte az iş olur! (gülüyor). Üstelik burayı çok seviyorum.

Bayramda toplanıyorlar

EDİRNE'de doğup büyüdükten sonra Kırklareli'ne göreve gelen hahamın iki kızı, üç torunu ve iki tane de torununun çocuğu bulunuyor. Her bayramda Abravamel'in damatları ve Haleva'nın oğullarının gelmesiyle cemaat '10' kişi oluyor ve böylelikle ibadet edebiliyorlar. Son iki yıldır bu alışkanlıkları da biraz aksamış.



Sabah
Yayın Tarihi : 12 Şubat 2006 Pazar 16:43:49
Güncelleme :11 Haziran 2006 Pazar 10:15:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?