Trakya gezisine Lüleburgaz'ın Ahmetbey beldesinden başlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, daha sonra Kırklareli'ne geçerek Kakava ateşini yaktı.

Kırklareli'nde bu yıl 18.si düzenlenen Karagöz Kültür, Sanat ve Kakava Festivali'nin ateşini yakan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Kakava ateşinin Türkiye'yi aydınlatmasını dileyen Baykal, Türkiye'nin kıştan çıkarak bahara çıkması gerektiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bir takım açılışlar yapmak ve festivale katılmak üzere Kırklareli ve ilçelerine geldi. Baykal ilk olarak Lüleburgaz'ın Ahmetbey beldesinde yaptırılan çok amaçlı kültür evinin açılışını gerçekleştirdi. Baykal, daha sonra Lüleburgaz Belediyesi pazar yeri, Babaeski hal ve pazar yeri açılışını yaptı. Baykal, daha sonra programının son durağı olan Kırklareli'ne geldi. Baykal, Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan'ı makamında ziyaret ederek bir süre sohbet etti. Yenilenen Uğur Mumcu Caddesi'nin açılışını yapan Baykal, Kırklareli 18. Karagöz Kültür, Sanat ve Kakava Festivali kortejine katıldı. Baykal kortejde partilileri selamladı.

Festival alanındaki Kakava ateşini yakan Baykal, burada toplanan halka yönelik bir konuşma yaptı. Birlik ve beraberlik mesajları veren Baykal, "Yaktığımız bu ateş, ülkemizdeki tüm insanların yüreklerini ısıtsın. Ülkemize çökeltilmek istenen karanlığa bu ateş bir aydınlıkla son versin. Kırklareli'nde yakılan bu ateşin, burada başlatılan bu meşalenin, bu ışığın bütün ülkemizi Atatürk ışığında aydınlatmasını diliyorum. Sevgili kardeşlerim; hepimizin artık yaşadığımız kıştan artık çıkmaya ihtiyacı var. Baharı özledik, yazı, aydınlığı, güneşi, güzellikleri özledik. Bunu hak da ettik. Acı bir kışın içinden geçiyoruz. Sıkıntılar yaşadık. Umutsuzluklara karamsarlıklara düştük. Zaman zaman geleceğimizden kaygı duyduk. Bütün bunlar geçiyor. Hepsi gelecek merak etmeyin. Türkiye'nin önü aydınlık, geleceği parlaktır. Bu sıkıntıları hep beraber aşacağız. Bu güçlükleri aşmak için neye ihtiyaç varsa o milletimizde halkımızda insanımızda var. Bu güç kadımızda, erkeğimizde, köylümüzde, esnafımızda var. Devletimizin temelinde de bu var. Bizim devletimiz kardeşlik devleti, ayrımcı devlet değil, dışlayıcı devlet değil. Bizim devletimiz herkesi eşit sayan bir devlet, inancını kökünü kökenini ayırmayan bir devlet, insana insan olduğundan dolayı değer veren bir anlayışın yansıdığı bir devlet. Mevlana'dan Hacı Bektaşı Veli'den Yunus Emre'den Mustafa Kemal'den gelen bir devlet. Devletimizde milletimizde toprağımızda bu var. Yeter ki hepsinin kıymetini bilelim. Bunların kıymetini bilirsek hiç merak etmeyin geleceğimiz aydınlıktır" dedi.