Muhasebeci olarak çalıştığı benzin istasyonunu soymak isteyenler tarafından yaralanan ve kan kaybından hayatını kaybeden Güldaş'ın ölümü, Kırklareli'nin Akıncılar Köyü'nde yaşayan ailesini yasa boğdu.

Gerekli girişimlerin ardından Kırklareli'ne getirilen Güldaş'ın cenazesi, gözyaşları arasında toprağa verildi.
Alınan bilgiye göre, Bursa Uludağ Üniversitesi Turizmcilik bölümünü bitiren Selçuk Güldaş, Amerika hayaline kavuşmak için senelerce çalışarak para biriktirdi. Amerika'ya gitmek için yeterli birikimi oluşturan Güldaş'ın planını, ikiz kulelere düzenlenen terör saldırıları bozdu. Saldırıların ardından artırılan önlemler nedeniyle bir türlü vize alamayan Selçuk Güldaş, bu kez Güney Afrika'ya gitmek için planlar yaptı. Gerekli hazırlıklarını tamamlayan Selçuk Güldaş, ailesinin de rızasını aldıktan sonra 5 yıl önce çalışmak üzere öğrenci kimliğiyle Johannesburg'a gitti.

Bir Türk'e ait benzin istasyonunda muhasebeci olarak çalışmaya başlayan Selçuk Güldaş, işlerini kısa sürede yoluna koyarak para biriktirmeye başladı. 2 Mayıs 2009 tarihinde benzin istasyonuna gelen zenci soyguncular dehşet saçtı. İki arkadaşının soyguncular tarafından bağlandığını gören Selçuk Güldaş, dışarıya çıktığı anda silahlı soyguncuların hedefi oldu. Selçuk'u ağır şekilde yaralayan soyguncular, daha sonra iple bir yere bağladı. İşkenceye maruz kalan ve sesini kimseye duyuramayan Türk genci, bir süre sonra kan kaybından hayatını kaybetti.

Selçuk'un ölüm haberini alan anne Bedriye Güldaş ve baba Kenan Güldaş gözyaşlarına boğuldu. Oğlunun ekmek parası için memleketinden çok uzaklara gitmek zorunda kaldığını belirten Kenan Güldaş, "Oğlum Selçuk hep Amerika'ya gitmek için hayal kurardı. Amerika'ya gidebilmek için para toplayıp bir yere yatırdı fakat ikiz kuleler vurulunca Amerika vize vermedi. Sonra parasını geri aldı" dedi.
Nakliyecilik yapan Kenan Güldaş, Selçuk'un öğrenci kimliği ile Güney Afrika'ya gittiğini ve Batı Trakyalı bir Türk'ün işlettiği benzin istasyonunda muhasebeci olarak çalıştığını söyledi.

Güldaş, oğlunun her seferinde çalıştığı yerin çok güvenli olduğunu söylediğini belirterek, "2 Mayıs 2009 Cumartesi günü akşamı 4 tane azılı siyahı haydut, benzinliği soymak için gelmişler ve orda çalışan iki zenciyi bağlayarak etkisiz hale getirmişler. Oğlum da ne olduğunu anlamak için dışarıya çıkmış. Haydutlar, oğlumu silahla yaralayıp bir yere bağlayarak kan kaybından ölmesine sebep olmuşlar. Bağladıkları zenci pompacılara bir şey yapmamışlar. Kasadan parayı alıp benzinliği soymuşlar. Daha sonra oradan kaçmışlar" diye konuştu.

Ailesiyle yaptığı son telefon görüşmesinde Haziran ayında izne geleceğini ifade eden Selçuk'un ölümüyle yıkılan anne Bedriye Güldaş ise katillerin bir an önce yakalanarak cezalandırılmasını istedi.

Selçuk'un cenazesi, gerekli işlemlerin tamamlanmasının ardından köyüne getirildi. Cenazenin getirilmesiyle birlikte ailenin acısı ikiye katlandı. Talihsiz genç, düzenlenen törenle toprağa verilirken, acılı anne baygınlık geçirdi. Selçuk Güldaş'ın kardeşi Selami Güldaş, "Ağabeyimin katillerinin yakalanması için devlet büyüklerinden yardım istiyoruz" dedi.

iha

Yayın Tarihi : 9 Mayıs 2009 Cumartesi 10:55:25