Bugün sütunumu Gözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürke bırakıyorum.
Bu haberi dikkatle okuyun.
Saygı Öztürkü yaptığı gazetecilik için tebrik ediyorum. Bu arada da kendi gazetesi dahil hiçbir gazetenin bugün Türkiyede en mühim hale gelen bu haberi neden görmemiş olduklarını da merak ettiğimi belirtmeden edemiyorum:
APO YA SERBEST KALACAK, YA YURTDIŞINDA YARGILANACAK
- AİHM Büyük Dairesi, Kenyadan getirilişini yasadışı bulursa, Abdullah Öcalan, yeniden yargılanmasına gerek bile duyulmadan serbest kalacak. Ancak, mahkemenin karar vermesi halinde, Apo uygun bulunacak bir ülkede yeniden yargılanabilecek. İşte, böyle bir karar çıkması için Türkiye yoğun bir çaba içinde. Ünlü terörist Çakal Carlosun Sudanda yakalanıp Fransaya götürülüşünü örnek verecek. Carlosun götürülüş biçimini yasadışı bulmayan mahkemeden, benzer karar vermesi isteniyor.
- Türkiye, Apo konusunda sıkıntılı bir döneme girdi. Apo konusunda üst makamlara verilen bilgiler, bu kişinin avukatlarının üzerinde durduğu konular, mahkeme kararının onların istekleri yönünden olması halinde gelişecek olaylar ayrıntılı olarak ortaya konuldu.
SAYGI ÖZTÜRK
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesinin, PKKnın başı Abdullah Öcalan için Kenyadan Türkiyeye yasadışı getirildi kararı vermesi halinde, Aponun yeniden yargılaması yapılmadan serbest bırakılacak. Türkiyenun bu konudaki umudu ise kılıktan kılığa giren ünlü terörist Çakal Carlosun, Sudandan Fransaya götürülüşünün AİHM tarafından yasadışı bulunmaması oldu.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve üst makamlara verilen bilgi notunda Apo için yapılanlar, bundan sonra olabilecek gelişmeler tüm ayrıntılarıyla yer aldı. Aponun getiriliş biçimi Büyük Daire tarafından yasadışı bulunursa, Türkiye Apoyu yargılayamayacak. Uygun bulunması halinde Apo, belirlenecek başka bir ülkede yargılanabilecek.
AİHM, APO DOSYASINDA HIZ KESTİ
Abdullah Öcalan, AİHMne 16 Şubat 1999da başvurdu. 21 Kasım 2000de yapılan duruşmanın ardından 4 Aralık 2000da kısmen kabul edilebilirlik, 12 Mart 2003de sözleşmenin bazı maddelerinin ihlal edildiğine ilişkin kararları verdi. Her iki tarafta kararı Büyük Daire önüne taşıdı. 9 Haziran 2004de Büyük Dairede duruşma yapıldı. Şimdi, Büyük Dairenin kararı bekleniyor.
Aponun başvurusu AİHMce büyük bir süratle incelendi. Ancak, Büyük Dairede aradan 9 ay geçmesine rağmen kararın açıklanmaması da şüphe yarattı. Davanın Büyük Daire önünde görüşülmesinde mahkeme heyetinde (17 kişilik), Yunan, G. Kıbrıs, Ermeni yargıçlarının yanında, Öcalanın iadesini savsaklayan dolayısıyla çıkacak karardan uluslararası arenada etkilenecek olan İtalyan yargıcın yer alması, heyetin seçimi için bazı dedikoduların oluşmasına neden oluyor.
Aponun AİHMne yaptığı başvuru 14 Aralık 2000 tarihinde kabul edildi, 12 Mart 2003de itiraz davası sonuçlandı. Mahkeme, yargılama masrafları için Türkiyeden 100 bin Euro istedi ve sözleşmenin ihlal edildiği maddeleri şöyle belirledi:
1- Gözaltının yasallığını kontrol için başvuracağı bir iç hukuk yolunun olmamasından Sözleşmenin 5/4. maddesi. (Gözaltında nezarette tutulmasının yasallığını gözaltı süresi içerisinde bir mahkeme önüne götürmemesi.)
2- Yakalandıktan sonra hemen hâkim önüne çıkarılmadığından Sözleşmenin 5/3. maddesi. (Gözaltı süresinin uzun olması.)
3- Bağımsız ve tarafsız bir Mahkeme tarafından yargılanmadığından Sözleşmenin 6/1. maddesi.(Mahkeme heyetinde son celseye kadar Askerî Yargıcın yer alması.)
4- Adil yargılanmadığından Sözleşmenin 6/1. maddesi ile birlikte, 6/3-b ve c maddeleri. (Nezarette ifadesi alınırken avukat yardımından faydalandırılmaması, avukatlarıyla 3. kişilerin gözetiminde görüştürülmesi, avukatların dava dosyasına yargılamanın son safhasında ulaşmaları ve avukatların görüşmesi süresi ve sayılarına kısıtlama getirilmiş olması )
5- Adil olmayan yargılaması sonunda idam cezasına hükmedilmesiyle Sözleşmenin 3. maddesi.
Aponun, başta Kenyadan getirilişi olmak üzere sözleşmenin ihlal edildiğini öne sürdüğü diğer başvurularını ise reddedildi.
APONUN AVUKATLARININ ÜZERİNDE DURDUĞU KONULAR
Büyük Daireye yapılan ve halen incelemesi devam eden başvuruda Abdullah Öcalanın hedefi yeniden yargılama yolunu açabilecek ihlâl kararının muhafazası ve ilk dairece reddedilen 5/1. ve 3.maddeye ilişkin iddialarının bir ihlâl olarak Büyük Dairece kabul edilebilir bulunmasını sağlamak.
Bunlardan 5/1.maddesi hayli önemli. Sanığın Kenyadan Türkiyeye getirilişinin suçlu iadesi yöntemine uygun olmadığı, Öcalanın, Kenyadan Türkiyenin yetki alanı dışında Türk görevlilerce kaçırılmak suretiyle getirildiği, bu nedenle Türk mahkemelerince çıkarılan tevkif müzekkerelerinin ve kırmızı bültenin bulunmasının Türk görevlilere yurt dışında faaliyette bulunma olanağı vermeyeceği ve getiriliş biçiminin kişi güvenliğine ilişkin Sözleşmenin 5/1. maddesinin ihlâli olduğu.
Kenyadan kaçırılarak getirilmesinin sanığın fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturduğu gibi yol boyunca yapılan muamelelerinin; gözlerinin bağlanması, kendisiyle alay edilmesi ve yüzüne bağırılması, videoya çekilmesi, ellerinin kelepçelenmesinin Sözleşmenin 3.maddesinin ihlalini teşkil edeceği iddiası gündemde.
Diğer önemli husus ise askeri hakimin DGM duruşmalara katılmasının, tarafsız bir mahkeme önünde yargılama olmadığı hususunda 1.Dairenin 6/1. maddenin ihlâli kararının Büyük Dairece de kabul edilmesi.
APO İÇİN VERİLECEK KARARLAR NELER OLABİLİR?
AİHM kararları, kesinleşince denetim için otomatik olarak Konsey Bakan Delegeleri Komitesine gönderiliyor. Burada kararın nasıl yerine getirileceğine bir şekilde karar veriliyor. Örneğin yeniden yargılama yapılması, yasaların değiştirilmesi, esaslı ihlâl iddiası nedeniyle sanığın derhal serbest bırakılması gibi yorumlar bu Komitede yapılıyor. Bunların nasıl yerine getirildiği, 6 aylık dönemler sonundaki oturumlarda takip ediliyor. İnfaz yapılmıştır, tamamlanmıştır kararına kadar bu takip devam ediyor.
Büyük Daire, 6/1 deki ihlâli uygun görürse, Bakanlar Komitesi yeniden yargılama isteyebiliyor. (Halihazırdaki CMUKun 327. ve 1 Nisan 2005 de yürürlüğü girecek CMKun 311. maddesi uyarınca AİHMnin ihlâl kararları üzerine, yargılanmanın yenilenmesi yolu açılmış olmakla beraber, bu maddelere AİHMye başvurma ve buradan sadır kararların kesinleşme tarihi itibariyle getirilen sınırlamalar nedeniyle, Öcalan avukatları Büyük Daire ihlâl kararından sonra iç hukuktaki bu yeniden yargılama yoluna başvuramayacaklardır. Bu sınırlamalar dışında kalanlar AİHMnin ihlâl görmesi halinde yerel mahkemeden sırf AİHMnin ihlâl kararı nedeniyle yeniden yargılama talebinde bulunabilmektedirler.)
Yeniden yargılama hususunda mevzuat müsait bulunmasa bile Bakan Delegeleri Komitesi yeniden yargılama isteyecek. Türkiye bir şekilde bunu yerine getirmek durumunda. Yeniden yargılama açıldığında, Öcalanın mahkum olduğu TCKnunun 125.maddesi 1 Nisanda yürürlüğe girecek olan 5237 sayılı TCKnun 302.maddesiyle değiştirilmiş olarak kabul edilmiş, eski madde deki eylemler arasındaki "veya" ibaresi çıkarılmış olması yanında, ayrıca söz konusu maddeden ceza kurulabilmesi için (fiilin elverişli) olduğunun aranacak olması nedeniyle, şimdi yeniden yargılama çok daha güçlük arz ediyor.
APO İÇİN ÖNEMLİ OLAN İKİ KONU
AİHMde konuyu Türkiye adına takip eden yetkililer, Abdullah Öcalanın avukatlarının, yeniden yargılama yolunu açabilecek ihlâl kararının muhafazası ve ve Kenyadan getirilişinin yasadışı olmadığına ilişkin kararın, bir ihlâl olarak Büyük Dairece kabul edilebilir bulunmasını sağlamak olduğunu belirtiyorlar.
Türk yetkilileri de Büyük Dairenin vereceği karar yakından ilgilendiriyor. Abdullah Öcalanın İngiliz avukatlarının üzerinde durduğu konular şöyle:
GETİRİLİŞİ YASADIŞI: Abdullah Öcalanın Kenyadan Türkiyeye getirilişi suçlu iadesi yöntemine uygun değil. Sanığın Kenyadan Türkiyenin yetki alanı dışında Türk görevlilerce kaçırılmak suretiyle getirildi. Bu nedenle Türk mahkemelerince çıkarılan tevkif müzekkerelerinin ve kırmızı bültenin bulunmasının Türk görevlilere yurt dışında faaliyette bulunma olanağı vermez. Getiriliş biçimi kişi güvenliğine ilişkin Sözleşmenin 5/1.maddesi ihlal edildi.
Kenyadan kaçırılarak getirilmesi sanığın fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturduğu gibi, yol boyunca yapılan muameleleri; gözlerinin bağlanması, kendisiyle alay edilmesi ve yüzüne bağırılması, videoya çekilmesi, ellerinin kelepçelenmesi Sözleşmenin 3.maddesinin ihlalini teşkil etti.
YENİDEN YARGILAMA: Apo davasının başında Askeri Hakim Abdülkadir Davarcıoğlunun duruşmalara katılmasının, tarafsız bir mahkeme önünde yargılama olmadığına ilişkin 1.Dairenin 6/1. maddenin ihlâli kararının Büyük Dairece de kabul edilmeli. Bu durumda Apo yeniden yargılanmalı.
Yeniden yargılama hususunda mevzuat müsait bulunmasa bile Bakan Delegeleri Komitesi yeniden yargılama isteyebilecek. Türkiye bunu yerine getirmek durumunda. Yeniden yargılama açıldığında, Öcalanın mahkum olduğu TCKnun 125.maddesinde yapılan değişiklik, Aponun yeniden yargılamasını da zora sokacak.
TÜRKİYENİN YARGILAMA YETKİSİ OLMAYACAK
Aponun yurda getiriliş biçimi yurtdışından kaçırılma olarak kabul edilmesi halinde Türk mahkemelerinin, Apoyu yargılama yetkisi olmayacak. Bu yolun açılması halinde, Türkiye de yeniden yargılama yoluyla da bunun giderilemeyeceği Bakanlar Komitesinde gündeme gelebilecek.. Bu nedenle de hükümlünün serbest bırakılması, başka ülkede yeniden yargılanması gibi seçeneklerin söz konusu olabilecek.
Abdullah Öcalanın başka ülkede yargılanması yakalandığı dönemde de bazı ülkelerin yetkilileri tarafından istenmiş, ancak Türkiye bu isteği kabul etmemişti.
Türkiye,Apo konusunda sıkıntılı bir döneme giriyor. Eğer, Aponun istekleri doğrultusunda Büyük Daire bir karar verirse, yakın bir gelecekte Apo serbest kalacak ya da yurtdışında yargılanacak. Tam 20 yıldır Türkiyenin gündeminde Apo var. Yakında, Apo için yeni bir dönem başlıyor.