24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Apo ya serbest kalacak, ya yurtdışında yargılanacak...

Bugün sütunumu Gözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’e bırakıyorum.

Bu haberi dikkatle okuyun.

Saygı Öztürk’ü yaptığı gazetecilik için tebrik ediyorum. Bu arada da kendi gazetesi dahil hiçbir gazetenin bugün Türkiye’de en mühim hale gelen bu haberi neden görmemiş olduklarını da merak ettiğimi belirtmeden edemiyorum:

“APO YA SERBEST KALACAK, YA YURTDIŞINDA YARGILANACAK”…

“- AİHM Büyük Dairesi, Kenya’dan getirilişini “yasadışı” bulursa, Abdullah Öcalan, yeniden yargılanmasına gerek bile duyulmadan serbest kalacak. Ancak, mahkemenin karar vermesi halinde, Apo uygun bulunacak bir ülkede yeniden yargılanabilecek. İşte, böyle bir karar çıkması için Türkiye yoğun bir çaba içinde. Ünlü terörist Çakal Carlos’un Sudan’da yakalanıp Fransa’ya götürülüşünü örnek verecek. Carlos’un götürülüş biçimini yasadışı bulmayan mahkemeden, benzer karar vermesi isteniyor.

- Türkiye, Apo konusunda sıkıntılı bir döneme girdi. Apo konusunda üst makamlara verilen bilgiler, bu kişinin avukatlarının üzerinde durduğu konular, mahkeme kararının onların istekleri yönünden olması halinde gelişecek olaylar ayrıntılı olarak ortaya konuldu.

SAYGI ÖZTÜRK

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin, PKK’nın başı Abdullah Öcalan için “Kenya’dan Türkiye’ye yasadışı getirildi” kararı vermesi halinde, Apo’nun yeniden yargılaması yapılmadan serbest bırakılacak. Türkiye’nun bu konudaki umudu ise kılıktan kılığa giren ünlü terörist “Çakal Carlos”un, Sudan’dan Fransa’ya götürülüşünün AİHM tarafından yasadışı bulunmaması oldu.

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve üst makamlara verilen “bilgi notu”nda Apo için yapılanlar, bundan sonra olabilecek gelişmeler tüm ayrıntılarıyla yer aldı. Apo’nun getiriliş biçimi Büyük Daire tarafından “yasadışı” bulunursa, Türkiye Apo’yu yargılayamayacak. Uygun bulunması halinde Apo, belirlenecek başka bir ülkede yargılanabilecek.

AİHM, APO DOSYASINDA HIZ KESTİ

Abdullah Öcalan, AİHM’ne 16 Şubat 1999’da başvurdu. 21 Kasım 2000’de yapılan duruşmanın ardından 4 Aralık 2000’da “kısmen kabul edilebilirlik”, 12 Mart 2003’de “sözleşmenin bazı maddelerinin ihlal edildiğine ilişkin kararları verdi. Her iki tarafta kararı Büyük Daire önüne taşıdı. 9 Haziran 2004’de Büyük Daire’de duruşma yapıldı. Şimdi, Büyük Daire’nin kararı bekleniyor.

Apo’nun başvurusu AİHM’ce büyük bir sür’atle incelendi. Ancak, Büyük Dairede aradan 9 ay geçmesine rağmen kararın açıklanmaması da şüphe yarattı. Davanın Büyük Daire önünde görüşülmesinde mahkeme heyetinde (17 kişilik), Yunan, G. Kıbrıs, Ermeni yargıçlarının yanında, Öcalan’ın iadesini savsaklayan dolayısıyla çıkacak karardan uluslararası arenada etkilenecek olan İtalyan yargıcın yer alması, heyetin seçimi için bazı dedikoduların oluşmasına neden oluyor.

Apo’nun AİHM’ne yaptığı başvuru 14 Aralık 2000 tarihinde kabul edildi, 12 Mart 2003’de itiraz davası sonuçlandı. Mahkeme, yargılama masrafları için Türkiye’den 100 bin Euro istedi ve sözleşmenin ihlal edildiği maddeleri şöyle belirledi:

1- Gözaltının yasallığını kontrol için başvuracağı bir iç hukuk yolunun olmamasından Sözleşmenin 5/4. maddesi. (Gözaltında nezarette tutulmasının yasallığını gözaltı süresi içerisinde bir mahkeme önüne götürmemesi.)

2- Yakalandıktan sonra hemen hâkim önüne çıkarılmadığından Sözleşmenin 5/3. maddesi. (Gözaltı süresinin uzun olması.)

3- Bağımsız ve tarafsız bir Mahkeme tarafından yargılanmadığından Sözleşmenin 6/1. maddesi.(Mahkeme heyetinde son celseye kadar Askerî Yargıcın yer alması.)

4- Adil yargılanmadığından Sözleşmenin 6/1. maddesi ile birlikte, 6/3-b ve c maddeleri. (Nezarette ifadesi alınırken avukat yardımından faydalandırılmaması, avukatlarıyla 3. kişilerin gözetiminde görüştürülmesi, avukatların dava dosyasına yargılamanın son safhasında ulaşmaları ve avukatların görüşmesi süresi ve sayılarına kısıtlama getirilmiş olması )

5- Adil olmayan yargılaması sonunda idam cezasına hükmedilmesiyle Sözleşmenin 3. maddesi.

Apo’nun, başta Kenya’dan getirilişi olmak üzere sözleşmenin ihlal edildiğini öne sürdüğü diğer başvurularını ise reddedildi.

APO’NUN AVUKATLARININ ÜZERİNDE DURDUĞU KONULAR

Büyük Daireye yapılan ve halen incelemesi devam eden başvuruda Abdullah Öcalan’ın hedefi yeniden yargılama yolunu açabilecek ihlâl kararının muhafazası ve ilk dairece reddedilen 5/1. ve 3.maddeye ilişkin iddialarının bir ihlâl olarak Büyük Dairece kabul edilebilir bulunmasını sağlamak.

Bunlardan 5/1.maddesi hayli önemli. Sanığın Kenya’dan Türkiye’ye getirilişinin suçlu iadesi yöntemine uygun olmadığı, Öcalan’ın, Kenya’dan Türkiye’nin yetki alanı dışında Türk görevlilerce kaçırılmak suretiyle getirildiği, bu nedenle Türk mahkemelerince çıkarılan tevkif müzekkerelerinin ve kırmızı bültenin bulunmasının Türk görevlilere yurt dışında faaliyette bulunma olanağı vermeyeceği ve getiriliş biçiminin kişi güvenliğine ilişkin Sözleşmenin 5/1. maddesinin ihlâli olduğu.

Kenya’dan kaçırılarak getirilmesinin sanığın fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturduğu gibi yol boyunca yapılan muamelelerinin; gözlerinin bağlanması, kendisiyle alay edilmesi ve yüzüne bağırılması, videoya çekilmesi, ellerinin kelepçelenmesinin Sözleşmenin 3.maddesinin ihlalini teşkil edeceği iddiası gündemde.

Diğer önemli husus ise askeri hakimin DGM duruşmalara katılmasının, tarafsız bir mahkeme önünde yargılama olmadığı hususunda 1.Dairenin 6/1. maddenin ihlâli kararının Büyük Dairece de kabul edilmesi.

APO İÇİN VERİLECEK KARARLAR NELER OLABİLİR?

AİHM kararları, kesinleşince denetim için otomatik olarak Konsey Bakan Delegeleri Komitesine gönderiliyor. Burada kararın nasıl yerine getirileceğine bir şekilde karar veriliyor. Örneğin yeniden yargılama yapılması, yasaların değiştirilmesi, esaslı ihlâl iddiası nedeniyle sanığın derhal serbest bırakılması gibi yorumlar bu Komitede yapılıyor. Bunların nasıl yerine getirildiği, 6 aylık dönemler sonundaki oturumlarda takip ediliyor. “İnfaz yapılmıştır, tamamlanmıştır” kararına kadar bu takip devam ediyor.

Büyük Daire, 6/1 deki ihlâli uygun görürse, Bakanlar Komitesi yeniden yargılama isteyebiliyor. (Halihazırdaki CMUK’un 327. ve 1 Nisan 2005 de yürürlüğü girecek CMK’un 311. maddesi uyarınca AİHM’nin ihlâl kararları üzerine, yargılanmanın yenilenmesi yolu açılmış olmakla beraber, bu maddelere AİHM’ye başvurma ve buradan sadır kararların kesinleşme tarihi itibariyle getirilen sınırlamalar nedeniyle, Öcalan avukatları Büyük Daire ihlâl kararından sonra iç hukuktaki bu yeniden yargılama yoluna başvuramayacaklardır. Bu sınırlamalar dışında kalanlar AİHM’nin ihlâl görmesi halinde yerel mahkemeden sırf AİHM’nin ihlâl kararı nedeniyle yeniden yargılama talebinde bulunabilmektedirler.)

Yeniden yargılama hususunda mevzuat müsait bulunmasa bile Bakan Delegeleri Komitesi yeniden yargılama isteyecek. Türkiye bir şekilde bunu yerine getirmek durumunda. Yeniden yargılama açıldığında, Öcalan’ın mahkum olduğu TCK’nunun 125.maddesi 1 Nisan’da yürürlüğe girecek olan 5237 sayılı TCK’nun 302.maddesiyle değiştirilmiş olarak kabul edilmiş, eski madde deki eylemler arasındaki "veya" ibaresi çıkarılmış olması yanında, ayrıca söz konusu maddeden ceza kurulabilmesi için (fiilin elverişli) olduğunun aranacak olması nedeniyle, şimdi yeniden yargılama çok daha güçlük arz ediyor.

APO İÇİN ÖNEMLİ OLAN İKİ KONU

AİHM’de konuyu Türkiye adına takip eden yetkililer, Abdullah Öcalan’ın avukatlarının, yeniden yargılama yolunu açabilecek ihlâl kararının muhafazası ve ve Kenya’dan getirilişinin yasadışı olmadığına ilişkin kararın, bir ihlâl olarak Büyük Dairece kabul edilebilir bulunmasını sağlamak olduğunu belirtiyorlar.

Türk yetkilileri de Büyük Daire’nin vereceği karar yakından ilgilendiriyor. Abdullah Öcalan’ın İngiliz avukatlarının üzerinde durduğu konular şöyle:

GETİRİLİŞİ YASADIŞI: Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan Türkiye’ye getirilişi suçlu iadesi yöntemine uygun değil. Sanığın Kenya’dan Türkiye’nin yetki alanı dışında Türk görevlilerce kaçırılmak suretiyle getirildi. Bu nedenle Türk mahkemelerince çıkarılan tevkif müzekkerelerinin ve kırmızı bültenin bulunmasının Türk görevlilere yurt dışında faaliyette bulunma olanağı vermez. Getiriliş biçimi kişi güvenliğine ilişkin Sözleşmenin 5/1.maddesi ihlal edildi.

Kenya’dan kaçırılarak getirilmesi sanığın fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturduğu gibi, yol boyunca yapılan muameleleri; gözlerinin bağlanması, kendisiyle alay edilmesi ve yüzüne bağırılması, videoya çekilmesi, ellerinin kelepçelenmesi Sözleşmenin 3.maddesinin ihlalini teşkil etti.

YENİDEN YARGILAMA: Apo davasının başında Askeri Hakim Abdülkadir Davarcıoğlu’nun duruşmalara katılmasının, tarafsız bir mahkeme önünde yargılama olmadığına ilişkin 1.Dairenin 6/1. maddenin ihlâli kararının Büyük Dairece de kabul edilmeli. Bu durumda Apo yeniden yargılanmalı.

Yeniden yargılama hususunda mevzuat müsait bulunmasa bile Bakan Delegeleri Komitesi yeniden yargılama isteyebilecek. Türkiye bunu yerine getirmek durumunda. Yeniden yargılama açıldığında, Öcalan’ın mahkum olduğu TCK’nun 125.maddesinde yapılan değişiklik, Apo’nun yeniden yargılamasını da zora sokacak.

“TÜRKİYE’NİN YARGILAMA YETKİSİ OLMAYACAK”

Apo’nun yurda getiriliş biçimi “yurtdışından kaçırılma” olarak kabul edilmesi halinde Türk mahkemelerinin, Apo’yu yargılama yetkisi olmayacak. Bu yolun açılması halinde, Türkiye de yeniden yargılama yoluyla da bunun giderilemeyeceği Bakanlar Komitesinde gündeme gelebilecek.. Bu nedenle de hükümlünün serbest bırakılması, başka ülkede yeniden yargılanması gibi seçeneklerin söz konusu olabilecek.

Abdullah Öcalan’ın başka ülkede yargılanması yakalandığı dönemde de bazı ülkelerin yetkilileri tarafından istenmiş, ancak Türkiye bu isteği kabul etmemişti.

Türkiye,Apo konusunda sıkıntılı bir döneme giriyor. Eğer, Apo’nun istekleri doğrultusunda Büyük Daire bir karar verirse, yakın bir gelecekte Apo serbest kalacak ya da yurtdışında yargılanacak. Tam 20 yıldır Türkiye’nin gündeminde Apo var. Yakında, Apo için yeni bir dönem başlıyor.”



Yayın Tarihi : 28 Mart 2005 Pazartesi 20:25:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?