28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Sözün bittiği yer...

Evvela Abdullah Öcalan’ı ve Öcalan’ı önder ilan eden Hatip Dicle’yi okuyalım:

"Bizim ne istediğimiz bellidir. Biz ne Çeçenistan gibi bağımsızlık ne de federasyon istiyoruz. Üniter devlet yapısı çerçevesinde demokratik bir çözümden yanayım. Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını olumlu buluyorum. Başbakanın kullandığı kavramlar bana aittir. Erdoğan başkanlığındaki AKP'nin çözüme gücü yetmez. Benim çözüm tarzım 21'inci yüzyıl çözümüdür. Demokratik Cumhuriyet tezini savunuyorum. Biz burada T.C. Anayasası, Meclisi ve ordusunu tartışmıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığını anayasal üst kimlik olarak kabul ediyoruz. Alt kültürel kimliklerinin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.” (Kasım-2005 Mudanya)



"Eskiden bağımsız, birleşik ve sosyalist bir Kürdistan sloganı sıkça atılırdı. Milliyetçilikten kaynaklanan bu slogan hem ideolojik, hem de politik-pratik açıdan gerçekçi olmamaktadır. Ütopik olarak kulağa hoş gelse de daha doğru olan yurtseverlik ve enternasyonalizm sloganı şu temelde olsa daha gerçekçi olacaktır. Çatısı altında bulunulan her ülke ve devlet için geçerli olmak üzere Demokratik Ülke, Özgür Anayurt, tüm Ortadoğu açısından da Demokratik Ortadoğu, Birleşik Anayurt. Bu iki temel slogan tüm Ortadoğu halkları için geçerlidir." Öcalan'ın bu yaklaşımı şöyle özetlenebilir: Bağımsız Birleşik Kürdistan yerine 4 devlette ortaklık. Türkiye, Irak, İran ve Suriye'nin yeniden yapılandırılması, Kürtlerin bu devletlerde kurucu ortak olarak kabul edilmesi. Öcalan'ın "demokratik Cumhuriyet" tezinin içeriği budur. Demokratik Ortadoğu Birliği'nin kurulması nihai hedeftir.”

(23 Ekim 2004/Milliyet/ Hangi PKK 3)



Ve Hatip Dicle:



“Kürt sorununun temelinde üst kimlik var. Türkiyelilik, toprağa dayalı, ama kan bağına, etnisiteye bağlı olmayan bir üst kimliğe hazırız. TC vatandaşlığına hazırız.”



****


Sonra da bakalım Tayyip Erdoğan neler demiş:

“Gazetenin bir tanesi yazmış ‘Türkiye Türkler’in’ diye. Ahlaksız bu, hayasız. Neden eğer bunun derseniz, Türkiye’yi 30’a bölersiniz. Çünkü Türkiye’de sadece Türkler yaşamıyor: Türkiye’de Kürt’ü de var, Laz’ı, Çerkez’i de var. Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür diyor. Olmaz böyle şey. Biz diyoruz ki Türkiye, Türkiye’de yaşayan herkesindir”.


“Biz de, Türkiye’de Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız. Bunu bir de Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı bilinci ile zenginleştirmeliyiz.”

“Etnik unsurlar vardır. Kürt’ü vardır, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Arnavut’u, Boşnak’ı, Türk’ü vardır. Bunlar ülkemizde bir alt kimliktir. Bunun bir tek üst kimliği vardır; o da Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığıdır.”

“Kürt sorunu ve şu anda adını saymadığımız tüm siyasal, ekonomik veya kültürel sorunlar, ülkenin genel prensiplerinden ayrıştırılmamalıdır. Hepsi, demokratik Cumhuriyet prensipleri içerisinde ele alınmalıdır”. (Demokratik Cumhuriyet söyleminin terörist başı Abdullah Öcalan’ın tezi olduğunu hatırlatmak isterim)

“Türk Türküm, Kürt Kürdüm, Laz Lazım, Çerkez Çerkezim diyebilecek. Hepimizin üst kimliği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Türk, Kürt, Çerkez, Laz aklınıza ne gelirse hepsi Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı üst kimliği altında bir ve beraber olacağız. Alt kimliklere saygı duyacağız. Ancak hepimizin bir üst kimliği var. Nedir o? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır”

“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı 73 milyon için sigortadır. Bizi, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Türk’ü ile birleştiren bir üst kimliktir. Bu ifademden rahatsız olanlar da var. Onlara bazı bilimsel çalışmalar yapmalarını tavsiye ederim”

****

Sözün bittiği yerdeyiz…

Tayyip Erdoğan, Öcalan, Hatip Dicle, PKK hepsi aynı dili konuşuyor.

Sahi, neden hepsi AKP’de buluşmuyorlar?

Yayın Tarihi : 25 Ocak 2006 Çarşamba 16:53:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ömer Sırakaya IP: 81.213.103.xxx Tarih : 30.01.2006 15:49:38
Yazınızın sonunda belirttiğiniz buluşma er veya geç sağlanacaktır ,bundan hiç şüpheniz olmasın .Şu geçen süreç birleşmeden önceki hizmetlerin yereine getirilmesi sürecidir...saygılar