18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Erdoğan vatanseverlik yarışına alınabilir mi?...


Başbakanımız Tayyip Erdoğan, dünya turunu bırakıp nihayet ülkemizin sorunlarıyla ilgilenmeye zaman ayırmış ve dün Akşam Van’a gitmiş...

Van’da, bugün ve yarın yapacağı incelemelerle, herhalde hadiseleri ilk duyduğu anda, “bu konu münferit bir olay değil” söyleminin doğru olup olmadığını, hadiselerin ne şekilde geliştiğini belki anlayabilir.



Ama zor. Zor çünkü Tayyip Erdoğan, bazı başka ayrılıkçı fikirlere pirim verir şekilde davranmakta ve konuşmaktadır.



Daha dün, il başkanları toplantısında Başbakan, “Biz en vatanseverden daha vatanseveriz, bizimle vatanseverlikte kimse yarışamaz” demiş.



Hoş, ortada böyle bir yarış yok ama, böyle bir yarış olsa, bırakın Tayyip Erdoğan’ın bu yarışı kazanmasını, Tayyip Erdoğan’ı bu yarışa almazlar bile. Size örnekler vereyim:



Tayyip Erdoğan AKP’in 4. kuruluş yıldönümünde konuşuyor:



Etnik unsurlar vardır. Kürt’ü vardır, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Arnavut’u, Boşnak’ı, Türk’ü vardır. Bunlar ülkemizde bir alt kimliktir. Bunun bir tek üst kimliği vardır; o da Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığıdır.”



Gördüğünüz gibi Türklük Tayyip Erdoğan için bir alt kimlik. Böyle konuşan Tayyip Erdoğan mı vatanseverlikten bahsedecek?



Tayyip Erdoğan, Başbakanlıkta topladığı “Kürt aydınlarına” konuşuyor:



“Kürt sorunu ve şu anda adını saymadığımız tüm siyasal, ekonomik veya kültürel sorunlar, ülkenin genel prensiplerinden ayrıştırılmamalıdır. Hepsi, demokratik Cumhuriyet prensipleri içerisinde ele alınmalıdır”.



Aynı, Öcalan’ın söylemi. Öcalan da İmralı’daki savunmasında, konunun “demokratik cumhuriyet içerisinde hallolmasını” söylüyordu. Bu mu Tayyip Erdoğan’ın vatanseverliği?



Tayyip Erdoğan konuşuyor:



“Biz de, Türkiye’de Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız. Bunu bir de Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı bilinci ile zenginleştirmeliyiz.”



“Türklük” yerine “Türkiyelilik” tarifi aynen, Anayasal vatandaşlığın Türkiyeli üst kimliği ile olmasını isteyen bölücü örgütün siyasi uzantılarının söylemi. Bu mu vatanseverlik?



Cuma akşamı Hulki Cevizoğlu’nun programına çıkan, İbrahim Güçlü adlı Kürt-Der isimli bir derneğin temsilcisi, televizyondan bütün Türkiye’ye sesleniyor:



“Atatürk bağımsızlık savaşçısı falan değildir, İngilizlerle gizli anlaşma imzalayan bir mandacıdır”, “Türk Ordusu Güneydoğu Anadolu’da işgalcidir”, “Ben Barzani’yi tanırım” vs, vs.



Bu otorite boşluğunda, bu AB hayranlığı içinde küstahlaşan çok. İyi oluyor, konuşuyorlar. Biz de, kim olduklarını daha da yakından görüyoruz. Daha doğrusu, biz bunu senelerdir görüyorduk da, halka anlatamıyorduk. Şimdi, halk da görmeye başlıyor.



Konuşuyorlar da, neden konuşuyorlar, kimden cesaret alıyorlar? Cesaret aldıkları makam veya ortam sadece AB mi? Yoksa, yukarıdaki söylemlerini saydığım Başbakanın yarattığı zafiyet mi? Yoksa Cumhurbaşkanının, sanki bu olup bitenler başka bir ülkede oluyormuş gibi hiç ağzını açmamasından mı? Yine Cumhurbaşkanının, aynı zamanda icranın başı olduğunu unutmasından mı? Yine Sayın Genelkurmay Başkanımızın olanlar karşısında, “Ne korurum, ne suçlarım” diye konuşarak kendisini konudan soyutlamasından mı? Yoksa, iktidardaki partinin ikinci adamı Mir Dengir Fırat’ın söylemlerinin yarattığı “rahatlık” ortamından mı? Yoksa, yine Güneydoğu meselelerinde Başbakanın en güvendiği isimlerden Diyarbakır AKP Milletvekili İhsan Arslan’ın, Vatan Gazetesinde verdiği röportajda, “Türkiye, Barzani ile ittifak kurmalıdır. Türk Ordusuna daha fazla yetki verilemez, o zaman işgalci durumuna düşer” şeklindeki, aynı İbrahim Güçlü’nün söylemlerini hatırlatan söylemlerinden mi?

Savunulan Barzani de, PKK meselesinin ancak, “demokratik yollardan, bir genel afla hallolacağını” söyleyen Barzani. Topraklarında PKK’yı barındıran Barzani. Milyarlarca dolarlık rüşvet topladığını okuduğumuz, Türkiye-Irak arasındaki ticaretten haraç aldığını bildiğimiz Barzani.



Güneydoğu Anadolu’ya iktidarda oldukları 1100 gün içinde, hak, hukuk ve adaleti getiremeyen, boş söylemlerle vakit geçiren, İstanbul’da Dubai-Towers, Ofer, Galataport ile uğraşırken, bölgeye bir kuruşluk yatırım yapamayan ve söylem ve eylemleriyle müthiş bir otorite boşluğu yaratan hükümetin, Türkiye’yi bu konuda getirdikleri nokta ortadadır. Problemin başı Tayyip Erdoğan, ve, anlayışıdır.



****

Yazım yayına girdikten sonra Tayyip Erdoğan'ın Şemdinli konuşmasının metni, Anadolu Ajansı'ndan önümüze geldi. Tayyip Erdoğan'ın bu konuşmasını okuduktan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına aşağıdaki yazıyı yazdım:



"Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Şemdinli’ye yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştır:



“Türk Türküm, Kürt Kürdüm, Laz Lazım, Çerkez Çerkezim diyebilecek. Hepimizin üst kimliği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Türk, Kürt, Çerkez, Laz aklınıza ne gelirse hepsi Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı üst kimliği altında bir ve beraber olacağız. Alt kimliklere saygı duyacağız. Ancak hepimizin bir üst kimliği var. Nedir o? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.”




1- AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın bu söylemi, Anayasanın 66. maddesinde belirtilen, “Türkiye Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” maddesine uygun mudur, değil midir?

2- Uygun değil ise, Başsavcılığınız bu konuda “not alıp dosyaya koyma” icraatından başka bir icraatta bulunacak mıdır?

3- AKP Genel Başkanının söylediği gibi, Türk olmak, Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ‘alt kimliği’ olabilir mi?

4- Tayyip Erdoğan’ın bu söylemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli halklardan kurulmuş olduğu iddiasını kuvvetlendirmez mi? Böyle bir iddia, halkların bölünmesine ve ileride plebisit hakkına sebebiyet vermez mi?

5- Bu söylem TCK’nın 216. ve 301. maddelerine göre suç teşkil eder mi, etmez mi?"


Yayın Tarihi : 21 Kasım 2005 Pazartesi 22:06:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yusuf ARIBURUN IP: 85.101.125.xxx Tarih : 1.12.2005 18:25:30
Emin Bey, Sizi bu yazdıklarınızdan dolayı kutluyorum. Türk olmayı kabul etmeyenlere bir tek şunu demeyi unutmuşsunuz o da "Ne Mutlu TÜRKÜM Diye" varsın onlar demesin biz mutluyuz bunlar ya bu ülkeyi sevecekler ya sevecekler.

Ömer Sırakaya IP: 85.99.157.xxx Tarih : 25.11.2005 22:12:24
Sn Emin bey Tayip beyin Güneydoğu ziyareti hain örgütün talepleri doğrultusunda olmuştur.bunu görmeyen cahildir Hiç kendinizi sorguladınızmı bu olanlarda benimde payım var diye.

Çoşkun Dilaver Sepildigeçti IP: 81.214.113.xxx Tarih : 24.11.2005 08:24:12
Sayın Emin Şirin Beyefendi biliyormusun sayın Başbakan sizi millet vekili seçtirdikten sonra birde bakan gibi bişey yapsaydı şuanda böyle yazmıyor tam aksine onun en büyük destekçisi ve onu bu ülkenin başına gelmiş en büyük vatansever olarak millete anlatacaktınız. Biz sizin türünüzden daha evvelde çok gördük. malesef; sizi ciddiye almıyorum.... ve çok komik oluyorsunuz.... bir daha millet vekili olmak için bir yerlere yoksa selammı çakıyorsunuz...

mesut kılıç IP: 62.29.48.xxx Tarih : 8.03.2006 19:59:45
Sayın Emin şirin in tüm görüşlerini belirtmekte olduğu memleket sorunlarını gündeme getiren yazılarının tamamını okuyorum, kendisini son derece tutarlı ve memleket meselelerine bir parlamenter olarak gerekli hassasiyeti gösterdiğini memnuniyetle görüyorum ve kendisine bir vatandaş olarakçalışmalarında başarılar dilmiyorum.