18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Başörtülü ve türbanlı bütün hanımlara, bütün öğrencilere açık çağrı…

Sevgili Hanımlar,

Benim bireysel din ve vicdan özgürlüğü çerçevesinde, başörtüsü konusundaki tavrımı ve kamu hizmeti alanların bu konuda hiçbir sınırlamaya tabii tutulmamaları gerektiği konusundaki mücadelemi de herhalde bilmeyeniniz yoktur.



Buna mukabil, herhalde aynı şekilde başörtüsünü bazı bağlama şekillerinin toplumun önemli kesiminde bir korku yarattığını, “türban” veya “sıkmabaş” diye ifade edilen şeklin reaksiyon ile karşılaştığını hepiniz yaşayarak biliyorsunuz Bunun için çok büyük baskılara maruz kalıyorsunuz. Hukuki hiçbir dayanağı olmadığı halde okula gitmenize mani olunuyor. Cumhurbaşkanı, sizi resepsiyonlarına davet etmiyor. Benim de bu konuda sizler davet edilmediniz diye, Cumhurbaşkanı resepsiyonlarına gitmediğimi bilmeyeniniz yoktur.



Dün bence önemli bir çıkış ve beyan oldu. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Erzurum Atatürk Üniversitesi’ndeki mezuniyet törenine başörtülü bir velinin alınmamasıyla ilgili olarak şunları söyledi:



"Aldığım bilgi şu: Kapıdaki bir görevlinin şeyi, yoksa eşarba hiç kimse bir şey demez. Bir iletişim kopukluğu. Biraz fazla abartıldı. Olmasa daha iyi. Sayın Rektörümüz, üniversitenin kapısında kıyafet kontrolü mü yapıyor. İçerde törenle ilgili şeyleri yapıyordur.
Böyle toplumun tansiyonunu yükseltecek şeylerden kaçınmak lazım. Ama tabii bazı şeylerde de kararlı olmak lazım. Ama o çizgiyi, tabii yöneticilerin uygun yerden çizmesi lazım."




Özetle Büyükanıt siyasi simge diye de değerlendirilen türbanın sıkıntı yarattığını, buna mukabil başörtüsünün (Dikkat edin Büyükanıt “annemin, anneannemin başörtüsü” gibi bir tabir kullanmadı) sıkıntı yaratmadığını söyledi.



Geçen hafta içinde bazı başörtülü kızlarımızın Çankaya’ya yürüyüp Cumhurbaşkanımız Sezer’e Kur’an-ı Kerim vermeleri, sanki Kur-an’ı Kerim’in içini hatırlatmaya kalkışmaları sizin mücadelenize ne hizmet etti? Koca bir hiç. Bilakis yayınlanan fotoğraflar toplumun önemli bir kesiminde varolan tereddüt ve çekinceleri daha da arttırdı.



Keza, Erzurum Üniversitesi Rektörü’nün bir milletvekili olarak beni utandıran tavrı da, hukuka demokrasiye, anayasaya ve laikliğe ne katkı sağladı? O da koca bir hiç.



Gelin bir adım atın:



Yaşar Büyükanıt’ın söylediklerini dinleyin. Başınızı “türban” veya “sıkmabaş” tabir edilen şeklin dışında bir şekilde kapatın. Herhalde makul bir başörtüsü takmak okula gitmek için başını açmaktan veya peruk takmaktan çok daha makul, hiç de rencide edici bir tarafı bulunmayan bir davranış. Evet, belki moda değil. Belki türban veya sıkmabaş halen tesettür modasının güncel şekli. Ama, Allah aşkına değer mi?



Gelin bir adım atın. Başınızı “türban” veya “sıkmabaş” tarzının dışında bir şekilde örtün.



Size samimiyetle söyleyeyim; pek tabii başınızı istediğiniz şekilde örtmekte ve hatta çarşaf giymekte serbestsiniz. Ama, bu yüzden toplumu germeye hakkınız var mı? Ben bireysel din ve vicdan özgürlüğü kapsamında başını örtmek isteyenin başını örtme hürriyeti olduğunu, başı örtülü şekilde her türlü kamu hizmetini alma hakkı olduğunu, kamusal alan gibi hukuki tarifi yapılmamış keyfi bir uygulamanın hukukta yeri olmadığını savunan bir kişiyim. Ama, sırf moda veya inat dolayısıyla başı örtme şeklinin türban veya sıkmabaş haline getirilmesini de makul göremiyorum.



Gelin; Sayın Büyükanıt’a kulak verin. Bu sözlere hakiki dindar kardeşlerimizin de kulak vereceğine eminim. Eğer yine bu adımı atarsanız başta Cumhurbaşkanlığı ve YÖK olmak üzere hiçbir makamın ve kurumun sizin kamu hizmetlerini almanıza itirazı kalamaz, kalmaz.



“Yine de itiraz eterler” diyebilirsiniz. Hele gelin ilk adımı siz atın sizin mücadelenizde yanınızda olacağız.



Ama yok hala belirli bir şeklin inadında olursanız o zaman “bu yapılan dindarlık değil, dinciliktir” ithamına cevap vermeniz çok zorlaşır.



Hürmetlerimle.



Emin Şirin


Yayın Tarihi : 19 Haziran 2005 Pazar 02:47:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Beyler Beyi IP: 62.165.80.xxx Tarih : 21.06.2005 18:45:33
Sayin EMIN SIRIN Bey siz millet vekilisiniz nasil boyle bir taklifte bulunursunuz anlayamadim anlamamda mumkun deyil .yazilarinizi devamli okuyorum. Beni bilirsiniz ama simdi basinizi soyle yapin ortami germeyin demeniz sizin demokrasi anlayisiniz gelismemis demektir. Siz kucucuk derede pacalari sivadiniz pes ettiniz bundan sonra ERDOGANI elestirmege hakkiniz yok .Millet vekili masini alip almamaniz onemli deyil bir vekil eksikliginden dolayi bazen hukumet guc durumda kalabiliyor sizler gibi dusunen insanlar oldukca o makamlari isgal ettikce bizdemokrasiyi baska ulkelerde goruruz .cesaretiniz niye kirildi bende 20 senedir o sistemin yetistirdigi kimse ulkeye demokrasiyi getiremez haksizmiyim .