18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Batan bankaların tek sorumlusu banka sahipleri mi?

TMSF Başkanı Sayın Ahmet Ertürk’e geçtiğimiz günlerde bir mektup yazmış ve kendisinin aşağıda okuyacağınız konuda bilgisine başvurmuştum:

“ ‘Banka kayıtları’ tam olarak ortaya konulmamakla beraber, 40 ila 80 milyar dolar arası rakamlar telaffuz ediliyor. Bu büyük rakamın içinde, batan bankaların hakim ortaklarından tahsil edilecek para uzun vadede 12- 15 milyar dolar civarında. Peki kalan para nerede? Bu paranın bir kısmı yüksek faiz olarak ödendi ve bu “yağma”ya faiz alan herkes bir ölçüde iştirak etti. Diğer kısmı da, yanlış politikalar ve idareler yüzünden çıkan krizler ile buharlaştı. Benim TMSF’den beklediğim, kamu vicdanı adına, Türk Devletinin saygınlığı adına, özellikle çıkan krizlerin sonucu batan paraların mesullerinin yakasına yapışmanız. Mesullerin bir bölümü krize sebep olan siyasiler ve yöneticiler. Her şeye rağmen iyi-kötü bir iş yaratmış, şirket, GSM şirketi, baraj kurmuş insanlar, kamuoyunun gözünde neredeyse linç edilirken, diğer taraftan, belki daha büyük meblağların buharlaşmasına sebep olan siyasilere ve idarecilere dokunan yok. Ben sizden, bu kısmın rakamını, mesullerini, tespit etmenizi bekliyorum. Ayrıca, sabit kur uygulaması yüzünden büyük bir krize ve faciaya sebep olan IMF’nin peşine düşmenizi istiyorum. IMF, ortaya çıkarttığı hata dolayısıyla rahatlıkla dava edilebilir. Bile bile veya bilmeye bilmeye Türkiye’de muhtemelen hortumcuların çaldığı paradan daha fazla zarara sebep oldular.”

Sayın Ahmet Ertürk bana bu konuyla ilgili olarak şu cevabı verdi:

“Sitemimi aktarmama izin veriniz: Bir yıl önce devraldığımız bu “cenaze”nin sütün tarihinden neredeyse bizi sorumlu tutmanız hakkaniyetli bir yaklaşım mıdır?

Bizim yaptığımız hesaplara göre Fon’a devredilen 22 bankanın toplam maliyeti, tarihi değerlerle 7.8 milyar dolar, faizlendirilmiş karşılığı ise 46 milyar dolardır. Bu maliyetin 21.6 milyar doları Hazine kaynaklarından, 4.4 milyar doları fon kaynaklarından, 1.8 milyar doları ise fon tarafından devralınan aktiflerin tasfiyesi sonucu elde edilen bedelden karşılanmıştır. Bu bankalar Fon’a devredilirken ciddi bilanço zararlarıyla devredilmişlerdir ve bilançolarının bozuk yapısı Fon bünyesinde de zarar üretmeye devam etmiştir. 46 milyar dolarlık maliyete yol açan bu zararları oluşturan kalemlerin sadece sınırlı bir kısmı tahsil edilebilir kredi alacaklarından (hakim ortak kredileri ve diğer krediler) oluşmakta, bakiye zarar kalemleri ise karşılığı bulunmayan (buharlaşmış bulunan) operasyon zararları ile kur ve faiz değişmelerinden doğan zararlardan meydana gelmekteydi. Açık pozisyon yapılıp Hazine borç senetlerine yatırılan fonlar, kur ve faizlerde meydana gelen sıçramalardan Hazine borç senetlerine yatırılan fonlar, kur ve faizlerde meydana gelen sıçramalardan dolayı bilançoları altından kalkılamaz zararlara sürüklemiş, mevduat yüzde yüz devlet garantisi şemsiyesi altında olağanüstü yüksek faizlerle toplanan mevduatlar ise bankaların zararını arttıran temel faktörlerden biri olmuştur. Krediler dışındaki bu zarar kalemlerinin tahsili imkanı neredeyse sıfırdır. Çünkü teminat yapıları çok zayıf olan kredilerin bile tamamının tahsil imkanı sınırlı iken kredi dışı zarar kalemlerinin telafisi mümkün görülmemektedir. Bu tür zararlar için banka hakim ortakları ve yöneticileri aleyhine ‘mali sorumluluk davaları’ açılmıştır. Ancak bu davalardan hiçbiri henüz sonuçlanmamış olup sonuçlansalar bile nasıl tahsil edilecekleri bilinmemektedir.”

Ahmet Ertürk’ten gelen cevap üzerine kendisine şu cevabı yazdım:

“Siteminizi dikkatle not aldım. “Cenaze”nin bütün sorumluluğunu size yüklemek pek tabii hakkaniyetle bağdaşmaz ve zaten katiyen böyle bir görüş içinde de değilim. Konuları ısrarlı takibim, bilakis sizin dönemizden önceki gerek siyasi, gerek bürokrat mesullerin de ortaya çıkarılmaları için. Evet, hakim ortaklar şöyle böyle takip ediliyor. Hatta sizin döneminizde iyi takip ediliyor. Ancak sizin de, bir sayılı paragrafta belirttiğiniz gibi, çok önemli zararlar, uygulanan ekonomi politikalarından, bürokratik ve siyasi hatalardan, IMF’nin de hatalarından meydana geldi. Ben, bunların üzerine gidilmesini, bu mesullerin ortaya çıkarılmasını, teşhir edilmelerini ve adalete teslim edilmelerini istiyorum; onun peşindeyim. Bilakis sizin için yapabileceğim tenkitler eski döneme göre fevkalade azdır. Takibiniz ve gayretleriniz için de bir vatandaş olarak teşekkür ederim.”

*******

Bu konuyu sizinle paylaşmak istedim.


Yayın Tarihi : 9 Mart 2005 Çarşamba 23:28:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?