17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Boğaz’daki kaçak yapılar neden yıkılamıyor?!...

Bugün soru önergelerine verilen cevaplara kaldığımız yerden devam edeceğiz.

İstanbul’daki sel baskınından sonra aktüel hale gelen ikinci konu, kaçak yapıların yıkılması. Biliyorsunuz bu konuda Başbakanımız çok kararlı! İstanbul Belediye Başkanı da öyle!

Boğaz’daki kaçak yapılar konusunu, bir soru önergesiyle İçişleri Bakanına sordum.

Verilen cevapların ne kadar ciddi olup olmadığı konusunu takdirlerinize bırakıyorum:

****

Sorulan sorular:

“2960 sayılı Boğaziçi Kanununun 8. maddesi ile İstanbul Valisinin başkanlığında, “Boğaziçi İmar İdare Heyeti” kurulmuştur. Bu heyet, ayda en az iki defa toplantı yapacak ve “bu kanun hükümlerine göre tespit ve teklif edilen yıkım işlerini görüşmek ve karara bağlamak” görevini yerine getirecektir.

Bu bilgi doğrultusunda aşağıdaki sorularıma cevap verilmesini arz ederim:

Sorular:

1- İstanbul Valiliğinin Başkanlığındaki bu Komisyon, kanunun 9. maddesi ile kurulan Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün görevlerini tam olarak yapıp yapmadığını kontrol etmekte midir?

2- Yapılacak yıkım işleri nasıl tespit edilmektedir?

3- 01.01.1994 senesinden bugüne kadar karara bağlanmış yıkım işlerinin tadadi dökümü nedir? Bu işlemler yerine getirilmiş midir? Getirilmemişse neden getirilmemiştir?

4- Boğaziçi İmar İdare Heyeti 1994 senesinden bugüne kadar uydu fotografları ile gelişmeleri incelemiş ve tespit etmiş midir? Uydu fotografları kullanılmıyorsa nedeni nedir? Kullanılıyorsa, 1994 ile 2003 senesi sonu arasındaki uydu fotograflarınca tespit edilen farklar ve izinsiz yapılaşmaların tadadi dökümü nedir?”

****

İçişleri Bakanlığından verilen cevap:

1- 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun 6. maddesinde söz edilen organlardan, “Boğaziçi İmar İdare Heyeti”nin, 03.05.2985 gün ve 3194 sayılı İmar Kanununun 46. maddesiyle kaldırıldığı, bu heyetin görev ve sorumluluklarının, mezkur 46. maddede belirtilen çerçevede İstanbul Büyükşehir ve ilgili İlçe Belediye Başkanlıklarınca yürütüleceğinin hükme bağlandığı,

2- Yıkım işlerinde öncelik tespitinin;

a- İnşai faaliyetin halen devam eden mevzuata aykırı yapılar veya ruhsata aykırı eklentileri

b- Henüz işgal edilmemiş, mevzuata aykırı yapılan veya aykırı eklentileri,

c- İşgal edilmiş, mevzuata aykırı yapıların ise tahliye işleminin sağlanması,

Esas alınarak yapıldığı,

3- 01.01.1994 yılından bugüne kadar 1135 adet yıkım kararının alındığı, bu kararların 109 adedinin ise yerine getirildiği,

Yıkım kararı alınıp da yıkımı gerçekleştirilmeyenlerin ise, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün mevcut eleman sayısının azlığı ve eldeki ekipmanın yeterli olmadığı ve bölgenin topografik yapısı dikkate alındığında bu sayıdaki yıkımın adı geçen Müdürlükçe yapılmasının mümkün görülmediği, bu nedenle yıkım işlerinin ihale yoluyla yapılması için Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın “olur”u doğrultusunda, konunun ihale işlerini yürüten Fen İşleri Daire Başkanlığı Yapı İşleri’ne iletildiği, ancak talep edilen yıkım işlerinin ihale yoluyla yapılabilmesinin maliyet hesaplarının yapılarak bütçeden ödeneğin ayrılmış olması durumunda değerlendirilebileceğinin bildirildiği, bütçede ödenek ayrılmaması nedeniyle ihale işlemlerinin sonuçlandırılmadığı, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün fiziki imkanlarının, bu geniş kapsamlı yıkımları gerçekleştirmeye el vermediğinden bu güne kadar sözkonusu yıkımların yapılamadığı

4- Boğaziçi Bölgesinin uydu fotografları ile kontrolünün teknik imkanlar nedeniyle yapılamadığı, belirtilmektedir.

Gelen cevap üzerine Abdülkadir Aksu’ya yazdığım mektup:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kaçak yapıların yıkılması için talimat verdi. Bu konudaki talimatını biz de basından öğrendik.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da bu konuda fevkalade kararlı olduğunu söylüyor.

Bu siyasi görüntü ümit verici gelişmeleri getirecek derken sizin imzanızla soru önergeme verilen cevap, hakikaten durumun ne kadar kontrol dışı olduğunu ve ümitli değil, ümitsiz olunması gerektiğini ortaya koydu.

31.08.2004 tarih ve B.05.0.MAH.65.00.002./81321 sayılı yazıyla soru önergeme verdiğiniz cevapta:

01.01.1994 tarihinden itibaren, bugüne kadar 1135 yıkım kararı alındığını ama ancak 109 adedinin yerine getirildiğini söylüyorsunuz. Buna mukabil İstanbul İmar Müdürü Semih Ay, 30.08.2004 tarihli Vatan Gazetesi’nde vermiş olduğu röportajda, yıkım kararı adedini 2846 olarak veriyor. Hangi rakam doğru, 1135 mi, 2846 mı?

Bana yollamış olduğunuz cevabi yazıda, yıkım kararı alınıp da, yıkım kararının gerçekleştirilememesinin sebepleri olarak:

“Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün mevcut eleman sayısının azlığı ve eldeki ekipmanın yeterli olmadığı ve bölgenin topografik yapısı dikkate alındığında bu sayıdaki yıkımın adı geçen Müdürlükçe yapılmasının mümkün görülmediği, bu nedenle yıkım işlerinin ihale yoluyla yapılması için Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın “olur”u doğrultusunda, konunun ihale işlerini yürüten Fen İşleri Daire Başkanlığı Yapı İşleri’ne iletildiği, ancak talep edilen yıkım işlerinin ihale yoluyla yapılabilmesinin maliyet hesaplarının yapılarak bütçeden ödeneğin ayrılmış olması durumunda değerlendirilebileceğinin bildirildiği, bütçede ödenek ayrılmaması nedeniyle ihale işlemlerinin sonuçlandırılmadığı, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün fiziki imkanlarının, bu geniş kapsamlı yıkımları gerçekleştirmeye el vermediğinden bu güne kadar sözkonusu yıkımların yapılamadığı” sıralanmıştır.

Bu anlatılanlar tam manasıyla, “bir mazeret üretme” değil mi? Boğaziçi İmar ve İstanbul Belediyesi işini nasıl yapacağını değil, neden yapmadığını anlatıyor.

Boğaziçi İmar Müdürü Semih Ay da röportajında, “Yıkılacak kararı var ama onları yıkacak güç lazım” diyor. Herhalde, başta Bakanlığınız olmak üzere Hükümetiniz bu gücü ortaya koyabilecektir.

Gelelim, Boğaziçi Bölgesi’nin uydu fotograflarıyla kontrolü ile ilgili soruya...

Bu soruya verilen, “Boğaziçi bölgesinin uydu fotograflarıyla kontrolününün teknik imkansızlıklar nedeniyle yapılamadığı” cevabı tam bir skandal. Uydu fotografları mevcut. Mevcut olması bir tarafa, İstanbul Belediyesi, İNTA Uzay sistemleri A.Ş. firmasından 500 bin dolar civarında bir bedel karşılığı uydu fotografları satın aldı. Bu fotografların eski tarihli olanları da mevcut. Her türlü karşılaştırma imkanı da mevcut.

Şimdi, zat-ı alinize sormak istiyorum:

1- Sorduğumuz soruların cevapları görev ihmalini, görev savsaklamasını ve uydu fotografları konusunda olduğu gibi yanlış beyanı ortaya koyduğuna göre, bu konuları müfettişlerinizce tetkik ettirecek misiniz, gerekli tedbirleri alacak mısınız, gerekli müeyyideleri uygulayacak mısınız? Bu arada yıkımların neden gerçekleştirilmediği ve geciktirildiği konusunda gerekli araştırmayı yaparsanız, bazı “maddi menfaat” iddialarının ortaya atıldığını ve bu iddiaların mutlaka tetkik edilmesi gerektiğini göreceksiniz.

Hükümetiniz, Boğaziçi İmar Müdürü Semih Ay’ın da beklediği, gücü ve iradeyi ortaya koyacak mı?
Yayın Tarihi : 9 Eylül 2004 Perşembe 16:40:20
Güncelleme :9 Eylül 2004 Perşembe 17:57:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?