Yargıtay ve MİT’i alakadar eden skandalın ortaya çıkmasının üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen Cumhurbaşkanlığından hala bir ses çıkmadı. Bu konuyu ben de köşemde defalarca gündeme getirdim. Başbakan ve Cumhurbaşkanını görev davet ettim, ancak nafile. Başbakan’dan ses çıkmamasını anlayabiliriz, bu skandal Başbakan’ın işine gelebilir ancak, Anayasada kendisine kurumlar arasında koordinasyon görevi verilen Cumhurbaşkanının, devletin en üst yargı ve istihbarat birimlerini ilgilendiren bu konuda harekete geçmek için ne beklediğine anlam veremiyoruz.



Benim konuyla ilgili Emniyet’e de bazı sorularım olacak:



Neden bu skandal şimdi ortaya çıktı? Benim AK Parti ve Recep Tayip Erdoğan hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığım suç duyurusu var. Yine bildiğim kadarıyla İşçi Partisi de AK Parti ve Başbakan hakkında Yargıtay’a bir suç duyurusunda bulunmuştu. AK Parti’nin, Yargıtay’ın üzerinde baskı uygulamasına neden olabilecek bu olayın ortaya çıkmasının zamanlaması manidar değil mi?



Sayın Hanefi Avcı’ya soruyorum:



Ortada yeni bir telekulak skandalı mı var?

Olayda ismi geçen üst düzey yargı mensuplarının hiçbirinin dinlenilmesi hakkında alınmış bir mahkeme kararı yok. Dinlemeye takılan görüşmelerden bu olay öğrenildiğine göre, neden Emniyet hemen harekete geçerek bu kişilerin dinlenilmesi için bir mahkeme kararı çıkartmamış?



Basında çarşaf çarşaf çıkan telefon konuşmaları deşifrelerini basına kim sızdırıyor? Devam eden bir tahkikatın detaylarının basında yer alması makul mu?



Sorumu özetle tekrar ediyorum. Bu telefon konuşmalarını basına kim sızdırdı veya verdi? Niye verdi? Niye şimdi verdi?



Cumhurbaşkanı’nın harekete geçmesini, Emniyet’in de sorularımı cevaplamasını bekliyorum.



*****



Tayyip Erdoğan, “Potomya” köyüne tatile gitmiş. İstanbul’da sel felaketine uğrayan vatandaşları ziyaret etme yerine, devletin imkanlarıyla tatil bölgesi “Potomya”ya intikal eden Erdoğan, tatil rehavetiyle olacak konuşmaya başlamış:



- “Hortumları kestik”! Sayın Başbakan uzun süredir hortumları kestiğinizden bahsediyorsunuz. Bu konuda size defalarca soru sordum. Sorulara sizin adınıza Abdüllatif Şener, “Hortumların kesilmesi mecazi bir kavramdır” cevabını verdi. Tekrar soruyorum, hangi hortumları kestiniz?

- Kaçak yapıları yıkacakmış! Sayın Başbakan bu verdiğiniz bu sözü yerine getirip getirmeyeceğini verdiğiniz diğer sözlerin tutulup tutulmadığına bakarak anlayabiliriz ama ben yine de bu sözü senet kabul edip, 2005 yılında Allah izin verirse, halkımızla beraber görmek istiyorum. Haaaaaa, bu arada İstanbul Boğazı’nda yüzlerce kaçak yapı var. Onları da yıkıp yıkmayacağınızı, Türkiye’nin herhangi bir yerinde, herhangi bir kaçak yapı için af maf çıkarmayacağınızı da hep birlikte göreceğiz.



*****



Türkiye bürokrasisinin yeni popstarı TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün gazetelerde, bacak bacak üstüne atılmış, çeyrek sayfa resimleri var. Ahmet Ertürk kendisine popstar dememe hiç kızmasın. (zaten star meşhur insanlara verilen güzel bir kavram, millet popstar olmak için müsabakalara girip terliyor) Nasıl Recep Tayyip Erdoğan siyaset dünyamızın popstarı ise, Ahmet Ertürk de devlet bürokrasisinin popstarı. TMSF’nin kesesinden bir halkla münasebetler şirketi kurmuş, kendi PR’ını yaptırıyor. Hemen her gün, ünlü fotografçı Erol Aktar’ın çektiği pozlarda fotograflarını görüp duruyoruz. Doğrusu bu güne kadar hiçbir devlet memurunun bu tarz faaliyetine rastlamamıştık.



Ahmet Ertürk geçenlerde bir söz vermişti, düşük faizli ve uzun vadeli ödeme kabul etmeyecekti. Ancak Cavit Çağlar’la yapılan anlaşma bu sözün tam tersinin yerine getirildiğini gösteriyor. Çağlar’la- TMSF, 12 yıl geri ödemeli ve senelik yüzde 1 faizli bir borç ödeme anlaşması imzalanmış. Bakınız devlet kendi borçlarında en az 3 sene vade alabiliyor ve faiz oranı en az yüzde 10 ila 11 arasında olabiliyor. Yani TMSF’nin para kaynağını teşkil eden Hazine, en fazla 3 sene ve yüzde 10-11 ile borç bulabiliyor. Buna karşı Çağlar’a kendi borçlanmasının 4 katı uzun vade, 10 kat eksiği faiz oranı ile imkan tanıyor.



*****



Siz bunlara takılmayın. Bırakın Başbakan hortumları kestik desin doğrudur kesmiştir! Bırakın TMSF uzun vadeli, düşük faizli anlaşmalar yapsın, devlet kazanmıştır ! Yağmurlar bitti, hava güzel, tatilin tadını çıkarın.