Vahap Munyar’ın Hürriyet’teki bugünkü köşesinde benim kendisine yollamış olduğum açıklama ile ilgili “açıklaması”nı görenler hayrete düşmüşler!

“Vahap Munyar, senin yazılarındaki ironiyi anlamıyor mu? Yoksa, anlamamazlıktan mı geliyor?” dediler.

Bilmem...

Benim ne dediğim, kendisine yolladığım ve haberx.com’da da yayınladığım mektup ortada.

****

TMSF’den, daha doğrusu Ahmet Ertürk’ten beklediğim cevaplardan bir tanesi geldi. Ahmet Ertürk’ün bugüne kadar hiçbir devlet bürokratında görmediğimiz şekildeki fotoğraflarını ve basının Ahmet Ertürk’ü kapsama şeklini görünce, kendisinin muhtemelen bir uzman yardımı aldığını düşünmüş ve şu soruları sormuştum:

1- TMSF’nin mukavele yaparak hizmetlerinden yararlandığı “halkla ilişkiler” şirketi var mıdır?

2- Böyle bir şirket var ise:

- TMSF’nin bu şirket ile yapmış olduğu bir mukavele bulunmakta mıdır?

- TMSF’nin bu şirketle direkt olarak imzaladığı bir mukavele yok ise, TMSF’nin kontrol ettiği şirketlerden herhangi birinin bu şirketle bir mukavelesi var mıdır? Varsa bu şirketler hangileridir?

- TMSF, bu şirkete direkt veya dolaylı olarak ne kadar ödeme yapmaktadır?

3- TMSF’nin bir halka ilişkiler şirketine ihtiyacı var mıdır?

4- Halkla ilişkiler şirketleri hizmetlerinden faydalanan diğer devlet kurum ve kurulları hangileridir?

Sorularıma Ahmet Ertürk, Sayın Abdüllatif Şener vasıtasıyla aşağıdaki cevapları verdi:

1- TMSF, Stratejik Araştırma Geliştirme İletişim Danışmanlığı Ltd. Şti’den (STAGE İletişim Danışmanlığı), “İletişim, halkla ilişkiler ve medya ilişkileri” konusunda danışmanlık hizmeti almaktadır.

2- STAGE İletişim Danışmanlığı Şirketi ile 15.05.2004 tarihinde imzalanan bir mukavele ile hizmet alınmaya başlanmıştır.

- STAGE İletişim Danışmanlığı Şirketi, yönetimi ve/veya denetimi TMSF’de bulunan şirketlerden herhangi birine hizmet vermemektedir.

- TMSF yapılan mukavele doğrultusunda STAGE İletişim danışmanlığı Şirketine aylık 4 milyar + KDV ödeme yapmaktadır. Bunun dışında herhangi bir ödeme yapılmamaktadır.

3- Halka İlişkiler, son yıllarda gerek kamu, gerekse özel şirketlerin yoğun biçimde aldıkları bir hizmet alanı olmuştur. Halkla ilişkiler konusunda bünyesi dışındaki bir şirketten destek alan TMSF, modern iletişim yöntemlerini kullanarak, kamuoyu ile etkin ve verimli bir iletişim platformu oluşturmayı amaçlamış, bu hizmeti üçüncü partilerden almak suretiyle de bu alandaki masrafını azaltmış ve AB ölçülerinde bir kamu kuruluşu niteilği kazanmıştır.

Fona devredilen bankalar ve bu bankalar aracılığı ile tahsilatı üstlenilen kredi borçları dolayısıyla TMSF’nin iş yükü oldukça ağırlaşmış ve kamuoyunun TMSF çalışmalarına ilgisi yoğunlaşmıştır. Bu sebeple, TMSF’nin alacaklarının tahsili noktasındaki girişimlerini hızlı, doğru ve anlaşılır biçimde kamuoyu ile paylaşması önem arzetmektedir.

Kamu alacaklarının tahsili konusunda çok önemli bir görev üstlenmiş bulunan TMSF, kanunun kendisine tanıdığı yetkiler çerçevesinde tahsilatları en kısa sürede yapabilmek için güçlü bir medya ve kamuoyu desteğine ihtiyaç duymaktadır. Bunun yanında TMSF, vereceği çok yüksek rakamlı reklam harcamaları yerine daha itibarlı yöntem olan halkla ilişkiler ve medya ilişkilerini tercih ederek, ekonomik bir tanıtım yöntemi kullanmaktadır. TMSF’nin tahsilat amaçlı yaptığı kampanyalar, menkul ve gayrimenkullerin satışları, açık arttırmalar gibi faaliyetlerin çok geniş bir kitleye duyurulması, ayrıca halka açık şirketler ile yapılan görüşme ve protokollerin spekülasyonlara meydan vermeyecek biçimde yatırımcılara resmi olarak ilan edilmesi gerekmektedir.

4- Halkla ilişkiler şirketleri hizmetlerinden faydalanan diğer devlet kurum ve kurullarının hangileri olduğu, TMSF’nin bilgisi ve yetkisi dahilinde bulunmamaktadır.

****

Böylece bir “ ilk”le tanıştık. TMSF, bir halkla ilişkiler ve medya ilişkileri şirketi tutmuş, bu medya ilişkileri şirketi de Ahmet Ertürk’ün reklamını yaptırıp duruyor. Sanki, halkla ilişkilerden ve medya ilişkilerinden faydalanan TMSF değil, Ahmet Ertürk. Evet, konu TMSF’yi ilgilendiren konular ama tanıtım Ahmet Ertürk’ün etrafında, sadece onun vasıtasıyla, güleryüzlü, cilalı. Muhtevadan ziyade imaj öne çıkıyor. Yani ayda (Ahmet Ertürk’ün beyanına göre) 4 milyar TL’ye, Ahmet Ertürk’ün tanıtımı yapılıyor ve “imajı parlatılıyor”! Basında sadece Ahmet Ertürk’ü öven yazılar çıkmıyor, ayrıca, Ahmet Ertürk’ü tenkit edenlere yönelik haberler de yer alabiliyor.

Ahmet Ertürk bana verdiği cevapta hep TMSF’den bahsetmiş ama, TMSF adına sadece ve sadece Ahmet Ertürk’ü görüyoruz. Sanki, ne yönetim kurulunda başka kimse var, ne de bir başkan yardımcısı.

TMSF’nin, daha doğrusu Ahmet Ertürk’ün faydalandığı halkla ilişkiler ve medya ilişkileri şirketi, Stage Danışmanlık... Sahibesi, Zehra Güngör. Kendisi, iyi yetişmiş bir hanım, özgeçmişi zengin ve etkileyici, piyasada da iyi biliniyor ve iyi bir şöhreti var. Doğrusu, TMSF Başkanlığına 29 Ocak 2004’te başlayan Ahmet Ertürk’ün, 8 ayda bu kadar tanınır hale gelmesi ve basında özel fotograflarla yer bulması bu şirketin başarısının delili.

Ayrıca, Ahmet Ertürk’ün mektubundaki, “ TMSF, vereceği çok yüksek rakamlı reklam harcamaları yerine daha itibarlı yöntem olan halkla ilişkiler ve medya ilişkilerini tercih ederek, ekonomik bir tanıtım yöntemi kullanmaktadır” ifadesi de hakikaten doğru bir ifade. Ahmet Ertürk’ün, bu icraatlarıyla aylık medya tanıtımını, bırakın ayda 4 milyara, belki 400 milyara yaptıramazdınız...

****

Abdüllatif Şener’e soruyorum:

1- Size bağlı kurumların, mesela BDDK’nın, Rekabet Kurulu’nun birer halkla ilişkiler şirketi tutması gerekmez mi? Bu soruyu soruyorum çünkü eğer böyle bir uygulama TMSF’de yapılıyorsa, bütün özerk kurumlarda da yapılmalı. Yok eğer makul bulmuyorsanız o zaman TMSF’nin medya ilişkileri şirketi ile mukavelesi iptal edilmeli.

2- TMSF, halkla ilişkiler danışmanını seçerken bir ihale açtı mı, firma seçimi neye göre yapıldı?

Ancak; Sayın Bakan bu konular tali konular olabilir. Benim sizden esas öğrenmek istediğim, bizzat zat-ı alinizden öğrenmek istediğim Ahmet Ertürk’ün, 220 milyon dolarlık anapara alacak portföyünü, 22.5 milyon dolara satması hakkında ne düşündüğünüz? Yani yüzde 90 iskonto ile satması.

Bu konudaki soru önergem de önünüze gelecek.

Ahmet Ertürk, bu medya ilişkileri şirketi ile imzaladığı mukavele sayesinde AB standartlarında bir kurum olduk diyor. Ne diyeceğimi bilemiyorum. TMSF’nin AB standardına gelmesi için herhalde, medya ilişkileri şirketi tutmaktan evvel, yapacağı çoooook şey var.

Ahmet Ertürk’e de bir hatırlatmam var: Parlatılan imajlar, icraatla desteklenmezse çöküş çok daha kötü olur... Maaselef galiba da öyle olacak...