17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Hükümetin ’mış, muş’lu politikaları...

Pakize Suda Hanım’ın televizyonda bir programı var. Programın adı "mış muş"...

Gazetedeki yazılarını da büyük zevkle takip ettiğim Pakize Hanım yazılarında da "mışlı, muşlu" br köşe hazırlıyor, yazıyor.

Hükümetin yolsuzlukla mücadele iddialarını duydukça, daha doğrusu her duyduğumda gülümseyerek Pakize Suda’nın "mış muş" programını hatırlıyorum.

Hükümet yolsuzlukla mücadele ediyor"muş!" Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluğa damardan giriyor"muş!", Tayyip Erdoğan Hükümeti, hortumları kesiyor"muş!".

Beni acı acı gülümseten ve Pakize Suda’nın programını hatırlatan son skandal ,Vatan Gazetesi’nin ortaya çıkarttığı, SKK’nın pahalı ilaç alımı ve bu ilaç alımından sonra Murat Başesgioğlu’nun dün yaptığı basın toplantısında söyledikleri oldu...

Dostumuz Murat Başesgioğlu kusura bakmasın ama, bu sözleri söyleyeceğine keşke "ben bu işi beceremedim, istifa ediyorum" diyebilseydi.

"Murat Başesgioğlu beceremedi"; çünkü kendisi, 1.5 seneden fazla bir zamandır Bakan. Bu problemleri bilmesi gerekirdi. Bilmesi bir tarafa hemen Bakan olduktan sonra bir kaç ay içinde tedbir alması gerekirdi. Şimdi, sanki her şey yeni ortaya çıkmış gibi, "Başbakanlık Teftiş Kurulu araştırma yapsın, İhale Kanunu değişsin" gibi laflar ediyor.

Bakan, bütün Hükümet gibi inandırıcılığını tamamen kaybetti. Hadi kendisi akıl edemedi; AK Parti milletvekilleri arasında Cemal Uysal, Mehmet Zekai Özcan gibi SKK’da yöneticilik yapanlar var. Onlar da mı ikaz etmediler? Azmi Ateş’in Başkanlığını yaptığı Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun raporunu da mı okumadılar? Bugün bakın bu raporun 681-697 sayfaları arasında ilaç konusunun tüm boyutları ile değerlendirilmesi, 655- 663 sayfaları arasında da iyileştirici nitelikteki sarf malzemelerinin temini ve kullanımı konularında tespitler, ayrıca Murat Başesgioğlu’ndan önce bu görevde bulunan Yaşar Okuyan’ın da ciddi ikazları vardı. Koca bir dosya hazırladı, Bakanlığa yolladı. Bende de kopyası olan bu dosyayı hem Bakanlığa, hem Komisyon üyesi Nimet Çubukçu’ya yolladım.

Görüyorsunuz, Tayyip Erdoğan’ın ve Hükümetinin yolsuzlukla mücadele konusundaki tavrı tam Pakize Suda’nın, "miş, muş" sütunu gibi.

****

Peki bu konuda ana muhalefet partisi CHP’nin sesi niye çıkmıyor? Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Üyesi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu konulara yakın biri... Tren kazası konusunda aktif bir tavır alan, Van meselesinin üzerine cesaretle giden anamuhalefet partisi, bu konular kadar önemli bu skandalın üzerine neden gitmiyor?..

****

Tayyip Erdoğan’a yakın bir çok gazeteci Hükümetin başarılarını çok büyük ölçüde şansa bağlardı. Anlaşılan, geçen yazımda da yazdığım gibi, şans yavaş yavaş dönüyor. Maalesef acı bir tren kazası oldu, petrol fiyatları 45 dolara fırladı...

Şimdi şansının da tükenmeye başladığını gören Hükümet ve Başbakanı acaba iyi niyetle yapılan muhalefet ve uyarılara kulak açacak iyi niyeti ve basireti gösterebilecek mi? Bu soruyu sormamın ve çok az dahi olsa ümitlenmemin sebebi Kemal Unakıtan’ın dünkü basın toplantısında benim ısrarla gündeme getirdiğim (ve basında ve siyasetçiler arasında galiba sadece benim ısrarla üzerinde durduğum) sigaraya zam konusunu nihayet dikkate almış olması. Konuyu açıklarken kullandığı ifadelerde de geçen gün HaberX’de bu konuda yazdığım yazıdaki ifadeleri kullandı. Memnun oldum. Zira, benim yaptığım muhalefet "bağcıyı dövmek için değil, üzümü yemek için". Yani milletin, memleketin menfaati için.

Bu çerçevede şimdi, Hükümete acilen ele alması gereken bazı tavsiyelerim var:

- Tayyip Erdoğan, derhal çıkıp "Ne mutlu Türk’üm diyene" sözünü yüksek sesle tekrar etsin, bu sözün altına imza attığını söylesin. "Türkiyelilik" söyleminden vazgeçsin.

- PKK terörü büyükşehirlere girmeye başladı. Bu konuda Hükümet ciddi, inandırıcı bir tavır içine girsin. Özellikle Kuzey Irak politikasını gözden geçirsin, Kandil Dağı’na müdahale etsin. Kamu Reformu Tasarılarını aklı başında şekilde ele alsın. Büyükşehir Belediyeleri Kanununun geçici 2. maddesi dolayısıyla İstanbul, Kocaeli ve genişletilen diğer büyükşehirleri terk edecek olan Jandarma’nın polisle beraber bütün ülkede görev yapabilmesi için bir kanun çıkartsın.

- BDDK ve TMSF’de olup biteni ciddi bir şekilde mercek altına alsın.

- Kamu bankalarını mercek altına alsın.

- Yukarıdaki sağlık skandalını ve benzerlerini ortadan kaldırmak istiyorsa, Sağlık Bakanlığına, Enerji Bakanlığına ve asgari iki bakanlığa daha Azmi Ateş, Hamza Albayrak gibi yolsuzlukların üzerine destek verildiği takdirde muhtemelen gidebilecek kişileri atasın.

- Daha çok tavsiye var ama hiç olmazsa bu tavsiyeler tutulur mu, tutulmaz mı bir bakalım. Tutuluyorsa tavsiyelerimizi iletmeye devam ederiz.


Yayın Tarihi : 11 Ağustos 2004 Çarşamba 13:58:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?