Ak Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı İktidarın İki Yılı başlıklı 66 sayfalık bir kitapçık çıkartmış.
Bir övünme bir övünme
Şimdi, beraber, isterseniz bu övünmeleri ne kadar geçerli, ne kadar geçersiz bakalım:
Kitapçığın kapağında en başarılı 5 iş olarak şunlar görünüyor.
Teker teker değerlendirelim:
1- İlk günden Acil Eylem Planı yaptık...
Doğru, yaptılar; yaptılar da sonra çıkıp bu Acil Eylem Planının hesabını verebildiler mi? Takdir sizin.
2- Çiftçimiz toprağı ile barıştı
Diyecek laf bulamıyorum; takdir çiftçinin
3- İhracatta Cumhuriyet tarihi rekoru kırıldı
Doğru, doğru da aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin ithalat ve cari açık rekorunu da kırdılar. Yani tam bir felaket; takdir kamuoyunun
4- Hedefimiz ABye tam üyelik
17 Aralıkta Brükselde ortaya çıkan durumla tam üyeliğin olmayacağı, olamayacağı, konulan şartların ağırlığı, Türkiyeye ayrı muamele yapıldığı ve alınan tarihin tarihten başka her şeye benzediği ortaya çıktı. Hala bununla övünüyorlar; takdir kamuoyunun
5- Paramızın itibarı geri geldi; Yaşasın YTL..
YTLye geçiş hakikaten güzel ama itibarın geri gelip gelmediği cari açık, döviz kuru gibi meseleler 2-3 sene içinde belli olur. Takdiri zamana bırakıyoruz
****
2 senede becerilen bu 5 en büyük, önemli başarıdan sonra başka neler yapmışlar, nelerle övünüyorlar bir bakalım:
- Enflasyon nihayet tek haneli
Evet, öyle ama maliyeti nedir? Takdir milletin
- Memur maaşı, emekli maaşı, Bağ-Kurluların geliri, Bağ- Kurlu çiftçinin geliri, SSK emeklilerinin gelirleri ve asgari ücrette artış ve rekorlar kırılmış.
Ben yorum yapmıyorum; takdiri memura, emekliye, Bağ-Kurluya, SSKlıya bırakıyorum
- Milli gelir artmış
Bu konuda bir çok yazı yazdım; artış rakamlarının yanlış olduğunu ortaya koydum. Haziran-Temmuzda hakiki rakamlar açıklanınca, ortaya AKPnin ekonomi bilgisizliği çıkınca bakalım bunu hakla nasıl anlatacaklar?
- İhracat patlamış, yabancı sermaye girişi müthişmiş, kredi notumuz yükselmiş, büyümede rekorlar kırıyormuşuz, yatırımlar patlamış, üretim ve istihdam artıyormuş, işsizlik azalıyormuş
İthalatın patlamasından, dev cari açıklardan, büyüme rakamlarının yanlışlığından bahseden yok! İşsizlikte azalma iddiasının takdirini de milyonlarca işsizimize bırakıyorum
- Borç yükümüz azalıyormuş, faizler düşüyormuş, vergi yükü azaltılmış.
Hey güzel Allahım bu dediklerine inanıyorlarsa Türkiye yandı! AKP iktidara geldikten sonra Türkiyenin borçları 200 milyar dolarlardan 300 milyar dolarlara çıktı. Onlar iktidara gelmeden ödediğimiz faiz haftada 1 milyar dolar gibiydi, yine 1 milyar dolar gibi. Topladıkları bütün vergiyi de faize yatırıyorlar, kaynakları ranta veriyorlar.
- Eğitimde hamle yapılmış, ders kitapları ücretsizmiş, öğrenci bursları artmış
Evet yapılanlar yetersiz olmakla beraber eskiye nazaran iyi; tebrikler
- 4600 kilometre duble yol yapmışlar.
Yapılan yol 4600 kilometre değil; 3600 kilometre. 5 senelik iktidar döneminde 15 bin kilometre bitirilecekti, iki senede de bitirilmesi gereken yol 7500 kilometreydi. Hedefin, ancak yarısını yaptılar, kalitelerinde şikayet var. Ona rağmen yapılan yolların bir kısmından ben geçtim, yapılan işi takdir ediyorum. Devam!
- Demiryollarında iyileştirmeler varmış!
Benim aklıma Pamukova tren faciası geliyor; takdir milletin
- Doğalgaz fiyatları kontrol altına alınmış, elektriğe zam yapılmamış
Tabii, dünyadaki en pahalı elektriği, dünyadaki en pahalı doğalgazı satarsanız istikrar da sağlarsınız, zam da yapmazsınız. Dünyanın en pahalı mazotunu, dünyanın en pahalı benzinini sattığınızdan neden bahsetmiyorsunuz? Hatta ve hatta, Avrupanın en ucuz sigarasını sattığınızla neden övünmüyorsunuz? Avrupanın en ucuz sigarası ama Avrupanın en pahalı mazot ve benzini; işte AKP anlayışı. Takdir milletin.
- Şimdi kitaptan nakledeceğime iyi kulak verin:
AKP diyor ki; biz iktidarı devraldığımızda 400 bin dolarında esnafımız kepenklerini indirmişti. Sicil affı çıkarılarak yaklaşık 825 bin esnafımız ekonomiye yeniden kazandırılmıştır!
Yani, sicil affı çıkarılınca her şey hallolmuş! Esnaf işletme sermayesini bulmuş, malını alıp tezgahlarını doldurmuş, piyasa açılmış müşteri akın akın esnafın mağazalarını doldurmuş ve 825 bin esnaf ekonomiye yeniden kazandırılmış!
Takdir esnafın
- Çiftçiye 5.7 katrilyon destekleme yapılmış, mazot ödemesi yapılmış, hayvancılığa kaynak aktarılmış, prim ödemelerinde rekor artışlar olmuş
Ben bir tek kelime yorum yapmayacağım; takdir çiftçinin
****
Neyse
Bunları okurken bana fenalık geldi. Türkiyenin nasıl bir anlayışla idare edildiğini hergün gördüğüm gibi bir daha gördüm
Yazık; çok yazık
Ortada ne yoksullukla mücadele var, ne yolsuzlukla mücadele var, ne halkın durumunda bir iyileşme var, hiçbir şey yok
Yolsuzlukla mücadele etmek bir tarafa Enerji Bakanlığı başta olmak üzere kendileri yolsuzluklara bulaşmaya başladılar. Yeni bir yandaş ve zengin sınıfı yaratmaya soyundular. Kendi ağızlarından medya ile olan çıkar ilişkilerini ihbar ettiler. Başbakanın danışmanları medyada yazı yazıp, medya patronlarının maaşlı memuru oldu. yalnız küçük dağları değil, büyük dağları da ben yarattım diyen Başdanışmanın kibri destansı hale geldi. RTÜK Kanununu çıkartmadılar ve televizyon frekans ihalesini yapmadılar. Yolsuzluklarla ilgili bir iki göstermelik soruşturma komisyonu hariç hiçbir şey yapmadılar. Hortumları kestik deyince, nedir kestiğiniz hortumlar saysanıza? diye sorduk, Sayamayız çünkü mecazi anlamda konuşuyoruz dediler. Türk tarihinin en büyük borçlanmasını gerçekleştirdiler. Topladıkları parayı faize ödediler. Bu faizi ödemek için de halka dünyanın en pahalı mazotunu, benzinini, doğalgazını sattılar. Bu yüksek fiyatlar yüzünden akaryakıt kaçakçılığı her sene 2 milyar doların üzerinde kaçağa sebep oldu, bu sayede yeni zenginler yaratıldı.
Kuzey Irak, Afganistandan sonra dünyadaki ikinci büyük afyon üretim merkezi haline gelmesine rağmen nedense hiç esrar kaçakçısı yakalanmaz oldu
Cumhuriyet tarihinin en görülmemiş seviyesindeki kapkaç ve soygun salgını Büyükşehirleri terörize etti, millet sokağa çıkamaz hale geldi. Uyguladığınız ekonomik politika yüzünden artan işsizlik Büyükşehirlere iç göçü daha da arttırdı, asayiş daha da bozuldu. Fakir fukara babasıyız derken 20 bin dolarlık saat hediyeleri aldılar. Devletin uçağını cümbür cemaat düğüne gitmek için kullandılar, yine devletin elindeki en büyük 300 kişilik uçakla 3-5 kişi Bostona oğlunun diploma törenine gitti ve parayı devlete ödetti. Hanımefendinin aldığı 35 bin dolarlık hediyeye basın ve kamuoyu tepki göstermese kıllarını kıpırdatmayacaklardı. Geri vermeleri bile günler sürdü.
Övündükleri dış politikada askerimizin başına çuval geçirildi. Kıbrısı vermek için ellerinden geleni yaptılar. Loizidu kararını kabul ederek Türk Ordusunun, Kuzey Kıbrısta işgalci statüsünde olduğunu kabul etmiş oldunuz. Bunların zamanında Diyarbakırda yüzbinlerce insan Kürt konfederasyon bayrağıyla nümayişler yaptı, Türk Bayrağı yakılmasına bile provakasyona kapılmayın diye geçiştirmeye kalktılar. Türklüğü bırakıp, Türkiyeliliği savundular. Başbakan kendi ağzından, İçişleri ve Emniyete siyaset bulaştı, bilgi sızıyor dedi, itiraf edip gereğini yapamadı. . Hocam diye hitap ettikleri Genelkurmay Başkanı düşman devlet yoktur vecizesini ortaya çıkarttı. Kara Kuvvetleri Komutanı hem PKKya karşı bir şey yapılmadığını, hem de hükümetin Irak politikası olmadığını söyleyince ayıp ayıp demekten başka bir şey yapamadılar. Cumhurbaşkanı ile bir türlü aralarını düzeltemediler. Cumhurbaşkanı itiraz ettiği için vekaleten atadıkları kendi bürokratlarının hataları ortaya çıkınca elleri ayakları dolandı. Başbakanlık Müsteşarınız tarihte görülmemiş bir şekilde intihalden yakalandı
Millete verdikleri başörtüsü sözünü savsaklamanın ötesinde halledemeyeceklerini açık açık ilan ettiler
Bol bol övünme
Kamuoyunun vicdanı, söz verdikten sonra bu kitapçıkta yaptık diye övündükleri ile yapamadıklarını veya yanlış ve ters yaptıklarını yanılmaz bir terazi ile ölçecektir.
****
Kitabın sonunda Başbakan Erdoğanın müthiş yurtdışı gezileri de anlatılıyor. Tarihi geziler yapılmış, 47 ülkeye 87 ziyaret gerçekleştirilmiş, yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, bu seyahatlerde ne elde edildi onu anlatında, neden tarihi olduğunu anlayalım
Diyecek laf bulamıyorum
Bu kadar gezip tozarsanız, dış seyahatlerin yanı sıra kalan vaktinizi de düğünler dernekler başta olmak üzere Türkiyede gezerek harcarsanız, işinizin başına oturmazsanız ortaya işte böyle bir kitapçık çıkar
Siz yine de bürokratik oligarşi dediğiniz bürokrasiye dua edin, her şeye rağmen dünya standardının üzerinde olan Türk bürokrasisi olmasaydı ( bütün hata ve eksikliklerine rağmen) şimdiye kadar uçmuş gitmiştiniz.
Evet bu kitapçıkla övündüğünüzü zannedersiniz ama günün birinde millet bunun hesabını size soracaktır.