Bugün yaptığım basın açıklamasını sizlerle paylaşıyorum:

"Van’da, Van Valisi’ne karşı yapılan suikast teşebbüsünden sonra Vali Hikmet Tan’ın yapmış olduğu, “Bu suikast bana karşı değildir, Van halkına ve Kürt halkına karşıdır” beyanına karşı, hem İçişleri Bakanı’na verdiğim soru önergesinde, hem de kendisine yolladığım yazıda, “Hadiseden sonra yaptığınız basın toplantısında “Kürt halkı” tabirini kullanmanızı fevkalade yadırgadım. Herhalde Anayasamızın 66. maddesindeki “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” hükmünü bir vali olarak, asgari bizim kadar hassasiyetle takip etmeniz gerekir.

Vatandaşlarımızın kökenleri Boşnak, Balkan, Bulgar, Çingene, Kürt, Arap, Laz, Çerkez gibi hangi kökenden olursa olsun, herhalde bir anayasal vatandaşlık ruhu içinde, “Kürt halkı”ndan da bahsetmeden herkesi kucaklamak, bir valimize daha çok yakışırdı.

Kökeni ne olursa olsun bütün Türk Milleti’ne geçmiş olsun diyorum” demiştim.

Vali Tan’a siyasi ve mülki nezaket kaideleri içinde yapılan bu hatırlatmaya, kendisi de Kürt kökenli olan bu validen gelen cevap şu şekilde oldu:

“O insan (Emin Şirin) bu bölgenin özelliğini bilmiyorsa gaflet içindedir, farkında değildir. Şirin’in kimliğinin ne olduğunu bilmiyorum. Ancak böyle bir şey varsa benimle muhatap olsun. Kendi kendine gazel okuyor. Şirin ya gerçekleri bilmiyor, ya bu ülkede yaşamıyor. Burada bir Kürt gerçeği vardır. Vatandaşlar Kürt kökenlidir ama kendilerinin Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olduğunu söylüyorlar.”

Evvela, 35 senedir mülki amir olan Vali Hikmet Tan’a bir çift sözüm var:

35 senedir mülki amirsin ama, hala ne Türkiye’yi, ne de Anayasayı anlamamışsın. Şimdi, Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarından bahsediyorsun, ilk yaptığın açıklamada ‘Kürt halkı’ndan bahsediyordun. ‘Kürt halkı’ terimi PKK’nın ve bölücülerin kullandığı terimdir; ulaşmak istedikleri hedeftir, sen de aynen aynı tabiri kullanarak, devletin bir valisi olmana rağmen bu amaca hizmet ettin. Baştan beri Anayasanın 66. maddesini hatırlayarak, “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Ancak buradaki vatandaşlar Kürt kökenlidir” deseydin, bu konuşma bir valinin yapması gereken doğru bir konuşma olurdu.

Ben ne gazel okuyorum, ne de realitelerden uzağım. Ama sen herhalde hadisenin şoku altında ve yaptığım nazik hatırlatmaya densiz bir cevap verdin. Sana tekrar soruyorum. ‘Kürt halkı’ tabirini sahipleniyor musun, sahiplenmiyor musun? Eveleyip gevelemeden açık açık somut bir cevap ver.

Vali Tan’dan sonra da İçişleri Bakanımız Sayın Abdülkadir Aksu’ya açık cevap beklediğim sorularım var:

Kendisine Anayasanın 66. maddesini hatırlatan bir milletvekiline, “kendi kendine gazel okuyor”, “o insan o bölgenin özelliğini bilmiyorsa gaflet içindedir” cevabını veren Van Valisi’nin bu tavrı makul mudur? Van gibi bir bölgede aynen bölücü terör örgütünün ağzıyla, ‘Kürt halkı’ndan bahseden ve Anayasanın 66. maddesi kendine hatırlatıldığında bu densiz tepkiyi gösteren Vali Hikmet Tan bu görevde kalacak mıdır?

Sayın Abdülkadir Aksu,

Size altını çizerek hatırlatıyorum: Anayasanın 66. maddesindeki, “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ibaresini hatırlatan bir milletvekiline “gaflet içinde” cevabını veren bir Valiyi, görevde tutup merkeze almazsanız bu sizin Anayasanın 66. maddesini kabul etmediğiniz manasına gelir. Atacağınız adım ve bu vali hakkında alacağınız disiplin tedbiri, sizin, hükümetinizin, Anayasanın 66. maddesi ile ve Anayasadaki Türklük kavramı ile imtihanınızdır.

Ya Anayasanın bu maddesini hatırlatan milletvekiline “gazel okuyor”, “gaflet içinde” diyen vali hakkında gereğini yapın veya “Türklük” yerine “Türkiyelilik” kavramını savunan Başbakanınız gibi düşünüyorsanız Anayasanın 66. maddesine değişiklik teklifi verin.

Bekliyorum."