18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Mavi Akım gensorusu: Mavi hortum...

Bugünkü yazım biraz uzun olacak. İlgi duyanların kayıtlarında bulunmasında fayda var.

Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin vermiş olduğu gensorunun gündeme alınıp alınmaması görüşüldü. Pek tabii, AKP’nin oylarıyla gensorunun gündeme alınması reddedildi.

Fark etmez.

Günün birinde Hilmi Güler ve ilgililer kanun önünde hesap verirler. Suçlu olup olmadıkları o zaman ortaya çıkar.

Ben şimdi sizinle CHP’nin gensoru önergesinin özetini, benim daha bir buçuk sene evvel Hilmi Güler’e yazdığım bir mektubu ve Tayyip Erdoğan’a yaptığım suç duyurusunu iletiyorum. Ayrıca ilgi duyanlar için soru önergeleri ve cevapları da www. tbmm.org.tr. sitesinde mevcut.


****

Önce CHP’nin verdiği gensoru teklifinin özeti:

“Enerji Bakanlığı’ndaki usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları büyük boyutlara ulaşmıştır. Mavu Akım başta olmak üzere, Rusya’dan gaz alımlarında hazine zarara uğramıştır. Bazı şirketlere, mahsuplaşma ve tarife belirleme işlemleriyle haksız kazanç sağlanmıştır. Parti yandaşları kamuda üst yönetimlere yerleştirilmiş, bazıları yolsuzluk iddiasıyla tutuklanmıştır.

Rusya’dan iki ayrı hat ve dört farkı fiyatla gaz alınmaktayken, 19 Kasım 2003 anlaşmasıyla ‘tek fiyat’a geçilmiştir. Bakan, ‘anlaşmaları tek fiyata indirerek ülkeyi kara geçirdiklerini’ söyleyerek kamuoyunu yanıltmıştır. Şöyle ki, Batı Hattı’ndan alınan gaz fiyatları indirilmiş, Mavi Akım’daysa arttırılmıştır. Anlaşmaların farklı süreleri ve her birinden alınacak toplam gaz miktarları hesaplandığında, milyarlarca dolarlık kamu zararı oluştuğu görülmektedir.

Batı Hattı’ndan doğrudan Gazexport’tan alım, kasım 2003’den sonra 8 yıl sürecektir. Alınacak toplam gaz miktarı ise 47 milyar metreküptür. İndirim bin metreküpte 9.81 dolardır. Turusgaz anlaşmasıyla 18 yılda, 138 milyar metreküp gaz alınacaktır. İndirim 14.81 dolardır. Oysa Mavi Akım’dan 24 yılda toplam 342.5 milyar metreküp alınacaktır. Birim fiyat artışı 15.33 dolardır. Kasım 2003 değerleriyle Mavi Akım’daki zarar 5.3 milyar dolar olup, toplam zarar 2.9 milyar dolardır. Bakan gerçeği saklamaktadır.

Mavi Akım’la aldığımız gazı, Ruslar’ın yüksek fiyatla faturalandırmaları üzerine konu tahkime götürülmüştür. Enerji Bakanı, yetkisini aşıp, Gazprom’la doğrudan görüşerek, ‘tahkimi askıya aldıklarını, anlaşmaların koşullarını gözden geçireceklerini’ açıklamıştır.


Anlaşma, Kasım 2003’de imzalanmışken, fiyat artırımı, 10 ay geriden başlatılarak yeni bir zarar oluşturulmuştur. Ayrıca, sınır basınçları düşürülerek, BOTAŞ’a ek işletme maliyeti getirilmiştir.


EPDK, ‘teknik ve ekonomik sorumluluk BOTAŞ’a ait olmak ve ülke hazinesine ilave mali yük getirmemek koşuluyla’ anlaşmaların onaylanabileceğini bildirmiştir. Bu karara rağmen anlaşmaların imzalanması ciddi kamu zararına yol açmıştır.

Teftiş Kurulu raporlarına, Cumhurbaşkanı’nın vetolarına karşın, irticai faaliyetleri bilinen, liyakatsiz, ehliyetsiz yandaşlar, ‘AKP’ye yakınlık’ tek ölçüt alınarak, Enerji Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının yönetimlerine yerleştirilmiştir. Böylece Bakan, Enerji Bakanlığında partizanca bir kadrolaşmaya girişmiştir. Bazı bürokratlar tutuklanmış ve yargılanmaktadırlar. İktidara yakın ‘iş adamları’nın bürokratlar ve siyasilerle gazetelere de yansıyan ihale pazarlıklarıysa ibret vericidir. Öyle anlaşılıyor ki olayın siyasi ucunda Bakan ve yakın çevresiyle AKP yönetiminin kilit isimleri vardır.”

****

Hilmi Güler’e gönderdiğim 12.12.2003 tarihli mektup

Sayın Hilmi Bey,



09.12.2003 Salı günü TBMM’de yapmış olduğumuz görüşmede benim, Rus doğalgaz mukaveleleri konusunda iddia ettiğim, ek-1’de (a, b ve c) tekrar bilginize sunduğum iddiaların doğru olmadığını söyleyerek bana, aşağıdaki cevapları verdiniz:

1- Mavi Akım’da fiyatın 109 dolardan, 123 dolara çıktığı yalan.

2- Çünkü ortada formül yoktu.

3- Bugüne kadar Mavi Akım’ın fiyatı belli değildi, herhangi bir fatura kesilmemişti ve ödeme yapılmamıştı.

4- Fiyat formülü hem Turusgaz, hem Mavi Akım için tamamen müspet bir şekilde değiştirildi.

5- Ali Şen’in Bosphorus Gas Corporation konusu yalan. Gazexport’tan bize Bosphorus Gaz, ya da başkası kanalıyla gaz satılmayacağına ilişkin yazısı gelmedi. Böyle bir yazı katiyetle ortada yok. Ali Şen herhangi bir aracılık yapmıyor.

6- Gökhan Yardım ile işbirliği yaptığım da yalan kendisini görmüyorum bile.

7- Sorduğun sorulara cevap vermeyi düşünmüyorum zira, bazı konuların açıklanması Türkiye’nin menfaatine olmayabilir.

Sayın Güler,

Söylediklerinize karşı görüşleri, ek’teki belgelerle beraber aşağıda ciddiyetle tetkik etmeniz için sunuyorum:

1- “Mavi Akım’da fiyatın 109 dolardan, 123 dolara çıktığı yalan”

Mavi Akım fiyat formülünün anlaşmalarda yer aldığı haliyle kaç dolara tekabul ettiğini ciddi olarak araştırın. Bendeki bilgi yeni anlaşmayı yaptığınız tarihlerde, yeni anlaşmaya göre fiyatın 123 dolara tekabül ettiği ve eski anlaşma yürürlükte kalmış olsa idi 109 dolar olacak fiyatın 14 dolar arttığıdır.

Size geçmişten bir kaç örnek vereyim:

6bcm Turusgaz Mavi Akım

Şubat 2003 $132 $136 $110

Eylül 2003 $147 $151 $119

Kasım 2003 $128 $132 $109



2- “Çünkü ortada fiyat formülü yoktu”

Ortada formül vardır, Mavi Akım anlaşması taraflarca imzalanmıştır, yönetim kurullarınca onaylanmıştır. Formülün varlığı ve değişmezliği konusunda BOTAŞ’ın, dolayısıyla sizin bilginiz dahilinde hukuk görüşleri bile mevcuttur. En önemlisi BOTAŞ, Gazexport’a ve SNAM’a olan ödemelerini ortada yok denilen formül ile yapmıştır.

3- “Bugüne kadar Mavi Akım’ın fiyatı belli değildi, herhangi bir fatura kesilmemişti ve ödeme yapılmamıştı.”

Mavi Akım’ın fiyatı belli idi, anlaşmada yer aldığı şekliyle siz de bunu biliyordunuz. Bunu bildiğinizi gösteren başka bir ifadeniz de, “formülün matematik ve cebir olarak aynı paydalara gelmesi gerektiği dolayısıyla uygulanamaz olduğu” idi. Formülü biliyorsunuz ki, uygulanamaz olduğunu söylüyorsunuz.

Ayrıca, formülün uygulanamaz olduğunu söylemeniz de inanılmaz bir söylem hatta gaflet. Formül, soyut rakamlarla ifade edilmesine rağmen, her soyut simgenin karşılığı Platt’s Oilgram’da somut arimetik bir rakamdır. Formülün içine rakamları koyduğunuz zaman ortaya sadece aritmetik rakamlardan müteşekkil bir durum çıkar, bunun hesabını da bir ilkokul talebesi yapabilir.

Şubat ve Mart 2003 ayları için Rus tarafına anlaşmada yazan formülün ürettiği fiyat üzerinden ödeme yapıldı, sonra Mavi Akım gaz akışı Türkiye’nin ihtiyacı olmaması nedeniyle ve anlaşmada ilk 6 ay, “al ya da öde uygulanmaz” maddesi olduğu için durduruldu. Sonra ağustos ayında gaz alımı tekrar başladı. Ağustos ve Eylül 2003 ayları için de Rus tarafına anlaşmada yazan formülün ürettiği fiyat üzerinden ödeme yapıldı. Ruslar’la Mavi Akım’ın formülünü değiştiren anlaşmaya da Kasım 2003’de varıldı (Eğer bilgimiz doğru ise yeni anlaşılan fiyat formülü Gazexport’un Yunanistan’a uyguladığı formülle aynı fiyattır). Burada önemle üzerinde durulması gereken bir diğer konu da Mavi Akım fiyat formülü Türkiye aleyhine değiştirildikten sonra geriye yönelik olarak yansıtıldığıdır. (İNANILMAZ AMA ALDIĞIM BİLGİ YENİ FORMÜLÜN GERİYE YÖNELİK UYGULANDIĞINI GÖSTERİYOR. BU TAM MANASIYLA KAMUYU ZARARA UĞRATMA SUÇUDUR)

Sizin halen kamuoyundan saklamakta olduğunuz bu formülü çok yakın bir gelecekte Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan için kurulacak olan Soruşturma Komisyonunca talep edileceği ve ortaya çıkacağı açıktır. Zira, elimizdeki bilgilere göre Mavi Akım’ın eski fiyat formülü sonucu elde edilen fiyat, Türkiye’nin aldığı tüm gazların en ucuzu idi. Soruşturma Komisyonuna gelecek iki eski Bakan savunma hakları çerçevesinde BOTAŞ’tan tüm anlaşmaları ve bu arada yaptığınız yeni anlaşmayı ve formülü isteyecekler ve durum da ayan beyan ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, bu anlaşmayı bütün maddeleri ile saklamanızın, soru önergelerime süratle cevap vermemenizin hiç bir manası yoktur.

4- “Fiyat formülü hem Turusgaz, hem Mavi Akım için tamamen müspet bir şekilde değiştirildi”

Öncelikle “Mavi Akım’ın formülü yok” söyleminiz, bu söylemle çürüyor. Turusgaz ve 6 milyar metreküplük anlaşmada avantaj sağladığınız doğru, ancak Mavi Akım’da tam tersine fiyatı yükselttiniz. Bütün anlaşmaların miktarları ve süreleri de dikkate alındığında, cem’an, Türkiye’yi zarara uğratmış oluyorsunuz. Özellikle kendi ifadenize göre Türkiye’nin enerji ihtiyacı artacağından, “al veya öde” miktarlarının düşürülmesi bir mana ifade etmeyecek, Mavi Akım fiyat formülünde yapmış olduğunuz değişiklik Türkiye’yi, anlaşma süreleri de dikkate alındığında zarara uğratacaktır.

5- “Ali Şen’in Bosphorus Gaz Corporation konusu yalan. Gazexport’tan bize Bosphorus Gaz, ya da başkası kanalıyla gaz satılmayacağına ilişkin yazısı gelmedi. Böyle bir yazı katiyetle ortada yok. Ali Şen herhangi bir aracılık yapmıyor.”

Ek’teki yazıları tetkik ettiğinizde öncelikle yazıların Başbaşkanlık tarafından Bakanlığınıza intikal ettirildiğini ve bu yazılarda açıkça Gazexport’un Bosphorus Gaz kanalı ile, “BOTAŞ ile yapılacak anlaşmalar çerçevesinde mukavele yapmak istediğini ve Bosphorus Gaz üzerinden gaz vermek istediğini” görürsünüz.

Ek 2 : Gazexport’un EPDK’a 4.8.2003 tarihli yazısı
Ek 3 : Bosphorus Gaz’ın Başbakan’a 1.10.2003 tarihli yazısı, Ek-1 ekinde
Başbakanlık’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na 7.10.2003 tarihli yazısı
6- “Gökhan Yardım ile işbirliği yaptığım da yalan kendisini görmüyorum bile.”

a. Gökhan Yardım ile işbirliği yapmıyorsanız neden göreve geldiğiniz günden beri yaklaşık 1 yıldır, Bakanlıkta müşavir kadrolarında görev yapan eski genel müdürleri kuruluşlara dağıttığınız halde Gökhan Yardım’ı Bakanlık Müşaviri kadrosunda tutmaktasınız? Neden Gökhan Yardım’ın sağ kolu Doğal Gaz Daire Başkanı Ayşe İnkaya’yı görevden almadınız? (1 hafta önce görevden alındı) İlaveten Gökhan Yardım Mavi Akım fiyat formülü konusunda sizin kendisine danıştığınızı basına açıklamış olup, bu konuda basında yazılar çıkmıştır.

b. Mavi Akım sanığı olarak Gökhan Yardım ile birlikte yargılanan ve geçtiğimiz günlerde hüküm giyen Genel Müdür Yardımcısı Nadir Bıyıkoğlu’nu neden 9 aydır görevde tuttunuz? Bakü- Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı gibi çok önemli bir projede işletme ile ilgili fonksiyonları neden Mavi Akım sanığı Nadir Bıyıkoğlu’na bağladınız ve kendisini burada Yönetim Kurulu Başkanı yaptınız?

c. Üçlü kararname ile görevlendirilmiş bir genel müdür yardımcısını, Asım Kafkas’ı, neden hiç bir görev vermeden ve kendisine hiçbir bölüm bağlamadan çalıştırmaktasınız?

d. Gökhan Yardım’ın yargılanmakta olduğu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davanın son celsesine neden avukat göndermediniz?

e. Gökhan Yardım ve ekibinin BOTAŞ’ı 60 milyon dolar civarında bir zarara uğrattıkları mahkeme kararıyla sabit olduğuna göre, bu şahıslar hakkında zarar, ziyan ve tazminat davasını ne zaman açacaksınız?

Sayın Güler,

Bana, 17 Aralık’a kadar konuyu kamuoyu ile paylaşmamamı, zira, Türkiye’nin menfaatlerini icap ettiren bir görüşme süreci içinde olduğunuzu ve bu tarihte yapılacak Turusgaz Genel Kurulu’nda Türkiye lehine bazı değişiklikler yapacağınızı söylediğiniz için, ayın 17’sine kadar konuyu kamuoyunun dikkatine getirmeyeceğim. Ancak, bu mektubun, ilişiğindeki evraklarla beraber, Cumhurbaşkanlığı’na, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından tetkik ettirilmesi, Başbakanlığa da Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından araştırılması amacıyla arz ediyorum.

Hele Başbakanlığın, AK Parti’nin yolsuzlukları yolsuzluklarla mücadele iddiası kapsamında bu konuya nasıl eğileceğini de, büyük bir merakla bekleyeceğim. Bazı basın yayın organlarına da bu mektubu ayın 17’sinden sonra kamuoyuna duyurulmak üzere intikal ettirdiğimi de bilginize sunuyorum.

17 Aralık’ta Genel Kurulunun yapılacağını söylediğiniz Turusgaz konusunda da önemli bir hususu dikkatinize getirmek isterim. Turusgaz konusunda bir uygulama yapılıyorsa, bu şirket üzerinden alınan doğalgaz miktarları doğan kanuni haklar kullanılmak suretiyle tamamen iptal edilmelidir.

Ayrıca bana, “Türkiye’nin menfaatleri açısından verdiğim soru önergelerine cevap vermeyeceğinizi, veremeyeceğinizi, anlaşmaların gizli kalması gerektiğini, fiyat formüllerinin üçüncü şahıslar tarafından bilinmemesi gerektiğini” söylediniz. Siz, bir tüccar değil, bir bakansınız. Bir milletvekiline, kanuni bir dayanağı yoksa bilgileri vermek mecburiyetindesiniz. Soru önergelerime doğru ve tatmin edici cevapları makul bir sürede vermezseniz hakkınızda ayrıca görevi ihmal suçundan suç duyurusunda bulunacağım.

Hürmetlerimle. 12.12.2003”

*****



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a 04.01.2005 tarihinde Hilmi Güler hakkında göndediğim mektup



Konu: Mavi Akım Doğalgaz Anlaşmasında Yapılan Fiyat Değişikliği ve Türkiye’nin Zarara Uğratılması Konusunda, Enerji Bakanı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler’in Çeşitli Suçları İşlediği İddiasının Makamınızın Dikkatine Getirilmesi



Mavi Akım anlaşması diye bilinen anlaşma ile Rusya’dan alınan doğalgazın 1000 metreküpünün fiyatı Kabinenizde Bakan olan Hilmi Güler’in yaptığı pazarlık ile, 109 dolardan 123 dolara çıkartılmıştır. Miktar ise 432 milyar metreküpten 393 milyar metreküpe indirilmiştir.

04.01.2005 tarihli Tercüman Gazetesinde, “Nazlı Ilıcak Mesut Yılmaz’a cevap verdi” başlıklı haberde, Enerji Bakanı Hilmi Güler’e atfen ve ilk defa Hilmi Güler’in ağzından “Mavi Akım’da fiyat yükseldi” ikrarı ortaya konulmuştur. Nazlı Ilıcak ayrıca, “Lehte görülen fiyat indirimleri olmasına rağmen, yapılan pazarlığın Türkiye’nin lehine olup olmadığının gene de araştırılmasını doğru buluyorum” ifadesini kullanmıştır.

Ben bu konuyu aşağıda dökümü bulunan soru önergeleri ve cevapları ile Hilmi Güler’in dikkatlerine getirdim. Yazışmalar dosya olarak ek’tedir.

Özetle:

02.12.2004 tarihli önergeme verilen 7/2189 sayılı cevap yetersiz olduğu için, 19.03.2004’te sorumu yeniledim. Gelen cevaplar yine tatminkar olmadı.

Fiyat formülü ile ilgili 15.12.2003 tarihinde verdiğim soru önergesinin 7/1657-3990 sayılı yazı ile cevap verildi. Bu cevaplar da yetersiz olduğu için, 19.03.2004 tarihinde tekrar yeni soruları sordum.

19.03.2004 tarihinde ayrıca detaylı soruları yönelttim. Yine aynı tarihte, 29.12.2003 tarihli soru önergeme verilen cevaplar yetersiz olduğu için 19.03.2004’te sorularımı tekrar ettim.

06.06.2003 tarihli sorularıma da gelen cevapların yetersizliği dolayısıyla, 17.09.2003’te sorularımı tekrar ettim.

Bütün bu soru önergeleri Türkiye’yi zarara sokacak bir fiyat artışının olduğunu ortaya koydu. Hilmi Güler’in şahsen Gazprom Başkanı Miller ve Gazprom Başkan Yardımcısı Kamarov ile yaptığı görüşmeler sonucu, BOTAŞ Yönetim Kurulu Gazprom ile Tahkime gitme kararını kaldırıp, 19.11.2003 tarihinde Mavi Akım’ın fiyatını yükselten anlaşmayı imzaladı. O tarihte Mavi Akım’dan gelen doğalgazın fiyatı 114 dolar, batı hattından gelen doğalgazın fiyatı 139 dolar, Turusgaz kanalıyla alınan gazın fiyatı 143 dolar idi. Yapılan yeni anlaşma ile her üç kanaldan gelen gazın fiyatı 129 dolar yapıldı. Yani, batı hattında 10 dolar, Turusgaz’ta 14 dolar bir indirim sağlanırken, Mavi Akım’da ise 15 dolarlık bir fiyat artışı verildi. Mavi Akım sözleşmesinde ve TBMM’den geçen anlaşmada yapılan bu işleme cevaz verecek bir hüküm kesinlikle yoktu.

Batı Hattı- Turusgaz ve Mavi Akım anlaşmalarındaki miktarlara bakıldığında, yeni mukavelenin ortaya çıkarttığı kar-zarar hesabı ise mukavelenin yapıldığı 19.11.2003 itirabiyle şu şekildedir:

Batı hattı 10 dolar indirim x 36 milyar metreküp = 360 milyon dolar kazanç

Turusgaz 14 dolar indirim x 110 milyar metreküp = 1 milyar 540 milyon dolar kazanç



Toplam kazanç = 1 milyar 900 milyon dolar kazanç.

Mavi Akım 15 dolar artış x 244 milyar metreküp = 3 milyar 660 milyon dolar kayıp.

Kayıp: 1 milyar 760 milyon dolar.



Gaz fiyatları uluslararası petrol ve petrol ürünleri fiyatları ile paralel olarak artar ve azalır. 2003 yılında Türkiye’nin aleyhine olarak yapılan bu anlaşmanın, o zamanki petrol fiyatları ile neden olduğu zarar 1.760 milyon dolar iken, zarar, bugün oluşan doğalgaz fiyatları ile 6.500 milyar dolar mertebesine çıkmıştır.

Miktar indirimi meselesine gelince, bu konuda EPDK’nın ve Enerji Bakanlığının kanunen mecburiyeti olduğu halde, oyaladığı ve yapmadığı doğalgaz kontratı ve miktar devirleri zamanında yapılsaydı, bu miktar indirimlerine de hiçbir şekilde gerek kalmayacaktı. Doğalgaz kontrat ve miktar devirlerinin Kasım-2003’te yapılması kanuni mecburiyetti. EPDK, BOTAŞ’ın yürürlükteki bu açık yasa hükmünü yerine getirmemesi nedeniyle müeyyide uygulamak zorunda kaldı. BOTAŞ’ın bu devirlerini gerçekleştirmemesi sonucunda kamu büyük zarara uğramıştır. Bu devirler zamanında yapılmış olsa, BOTAŞ’ın toplam kontratlarının yüzde 20’si, yani 16 metreküpü aşkın bir miktar, özel sektörün elinde olacaktı. Bu konudaki soru önergeleri ve cevapları ek’tedir.

Bunlara ilave olarak, 12.12.2003 tarihinde yazdığım bir mektupta, Sayın Hilmi Güler’e çok açıkça, “Bana, ‘Türkiye’nin menfaatleri açısından verdiğim soru önergelerine cevap vermeyeceğinizi, veremeyeceğinizi, anlaşmaların gizli kalması gerektiğini, fiyat formüllerinin üçüncü şahıslar tarafından bilinmemesi gerektiğini’ söylediniz. Siz, tüccar değil bir bakansınız. Bir milletvekiline, kanuni bir dayanağı yoksa bilgileri vermek mecburiyetindesiniz. Başbakanlığın, AK Parti’nin yolsuzluklarla mücadele iddiası kapsamında bu konuya nasıl eğileceğini büyük bir merakla beklemekteyim” demiştim.

Konuyu, 17.08.2004 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ek’teki dilekçe ile intikal ettirdim. Savcılık makamı bana, 16.09.2004 tarihli cevabında konunun Anayasanın 100, TBMM İçtüzüğü’nün 107. maddesi çerçevesinde ele alınması gerektiği cevabını verdi.

05.08.2004 tarihinde, TBMM Başkanlığına yani Sayın Bülent Arınç’a, “BOTAŞ’ın Mavi Akım alım anlaşmalarının eski ve yeni fiyatlarının, mukavelenin diğer tüm parametrelerini de dikkate alarak karşılaştırmaları için Anayasanın 160. maddesi gereğince Sayıştay’a görev yazısı yazılmasını” talep ettim. Bu talebime, TBMM Başkanı’nın cevap vermesi gerekirken, bir cevap alamadım.

04.01.2004 tarihli Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi’nde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e atfen Mavi Akım’daki gaz alım fiyatının yükseltildiği kabul edilerek tekrar iddia edildiğine göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in, BOTAŞ’taki alakalı bürokratların, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, görevi suistimal ve Türkiye Devleti hesabına, almaya veya satmaya veya yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırma suçlarını işleyip işlemedikleri konularının Başbakanlık Teftiş Kurulu’nca incelettirilmesine, müteakkiben Başkanı bulunduğunuz iktidar partisi Grubunun teklifi ile soruşturma komisyonunun kurulmasına ve delillerin kuvveti dolayısıyla Enerji Bakanı Hilmi Güler’in tahkikat sonuçlanana kadar görevinden alınmasına; bu konularda makamınızca acilen tedbir alınmadığı takdirde Makamınızın da mesuliyete ortak olacağını arz ederim.



Hürmetlerimle. 04.01.2005


Yayın Tarihi : 19 Mayıs 2005 Perşembe 03:24:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?