Bugünkü yazım biraz uzun olacak. İlgi duyanların kayıtlarında bulunmasında fayda var.
Bugün Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu gensorunun gündeme alınıp alınmaması görüşüldü. Pek tabii, AKPnin oylarıyla gensorunun gündeme alınması reddedildi.
Fark etmez.
Günün birinde Hilmi Güler ve ilgililer kanun önünde hesap verirler. Suçlu olup olmadıkları o zaman ortaya çıkar.
Ben şimdi sizinle CHPnin gensoru önergesinin özetini, benim daha bir buçuk sene evvel Hilmi Gülere yazdığım bir mektubu ve Tayyip Erdoğana yaptığım suç duyurusunu iletiyorum. Ayrıca ilgi duyanlar için soru önergeleri ve cevapları da www. tbmm.org.tr. sitesinde mevcut.
****
Önce CHPnin verdiği gensoru teklifinin özeti:
Enerji Bakanlığındaki usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları büyük boyutlara ulaşmıştır. Mavu Akım başta olmak üzere, Rusyadan gaz alımlarında hazine zarara uğramıştır. Bazı şirketlere, mahsuplaşma ve tarife belirleme işlemleriyle haksız kazanç sağlanmıştır. Parti yandaşları kamuda üst yönetimlere yerleştirilmiş, bazıları yolsuzluk iddiasıyla tutuklanmıştır.
Rusyadan iki ayrı hat ve dört farkı fiyatla gaz alınmaktayken, 19 Kasım 2003 anlaşmasıyla tek fiyata geçilmiştir. Bakan, anlaşmaları tek fiyata indirerek ülkeyi kara geçirdiklerini söyleyerek kamuoyunu yanıltmıştır. Şöyle ki, Batı Hattından alınan gaz fiyatları indirilmiş, Mavi Akımdaysa arttırılmıştır. Anlaşmaların farklı süreleri ve her birinden alınacak toplam gaz miktarları hesaplandığında, milyarlarca dolarlık kamu zararı oluştuğu görülmektedir.
Batı Hattından doğrudan Gazexporttan alım, kasım 2003den sonra 8 yıl sürecektir. Alınacak toplam gaz miktarı ise 47 milyar metreküptür. İndirim bin metreküpte 9.81 dolardır. Turusgaz anlaşmasıyla 18 yılda, 138 milyar metreküp gaz alınacaktır. İndirim 14.81 dolardır. Oysa Mavi Akımdan 24 yılda toplam 342.5 milyar metreküp alınacaktır. Birim fiyat artışı 15.33 dolardır. Kasım 2003 değerleriyle Mavi Akımdaki zarar 5.3 milyar dolar olup, toplam zarar 2.9 milyar dolardır. Bakan gerçeği saklamaktadır.
Mavi Akımla aldığımız gazı, Rusların yüksek fiyatla faturalandırmaları üzerine konu tahkime götürülmüştür. Enerji Bakanı, yetkisini aşıp, Gazpromla doğrudan görüşerek, tahkimi askıya aldıklarını, anlaşmaların koşullarını gözden geçireceklerini açıklamıştır.
Anlaşma, Kasım 2003de imzalanmışken, fiyat artırımı, 10 ay geriden başlatılarak yeni bir zarar oluşturulmuştur. Ayrıca, sınır basınçları düşürülerek, BOTAŞa ek işletme maliyeti getirilmiştir.
EPDK, teknik ve ekonomik sorumluluk BOTAŞa ait olmak ve ülke hazinesine ilave mali yük getirmemek koşuluyla anlaşmaların onaylanabileceğini bildirmiştir. Bu karara rağmen anlaşmaların imzalanması ciddi kamu zararına yol açmıştır.
Teftiş Kurulu raporlarına, Cumhurbaşkanının vetolarına karşın, irticai faaliyetleri bilinen, liyakatsiz, ehliyetsiz yandaşlar, AKPye yakınlık tek ölçüt alınarak, Enerji Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının yönetimlerine yerleştirilmiştir. Böylece Bakan, Enerji Bakanlığında partizanca bir kadrolaşmaya girişmiştir. Bazı bürokratlar tutuklanmış ve yargılanmaktadırlar. İktidara yakın iş adamlarının bürokratlar ve siyasilerle gazetelere de yansıyan ihale pazarlıklarıysa ibret vericidir. Öyle anlaşılıyor ki olayın siyasi ucunda Bakan ve yakın çevresiyle AKP yönetiminin kilit isimleri vardır.
****
Hilmi Gülere gönderdiğim 12.12.2003 tarihli mektup
Sayın Hilmi Bey,
09.12.2003 Salı günü TBMMde yapmış olduğumuz görüşmede benim, Rus doğalgaz mukaveleleri konusunda iddia ettiğim, ek-1de (a, b ve c) tekrar bilginize sunduğum iddiaların doğru olmadığını söyleyerek bana, aşağıdaki cevapları verdiniz:
1- Mavi Akımda fiyatın 109 dolardan, 123 dolara çıktığı yalan.
2- Çünkü ortada formül yoktu.
3- Bugüne kadar Mavi Akımın fiyatı belli değildi, herhangi bir fatura kesilmemişti ve ödeme yapılmamıştı.
4- Fiyat formülü hem Turusgaz, hem Mavi Akım için tamamen müspet bir şekilde değiştirildi.
5- Ali Şenin Bosphorus Gas Corporation konusu yalan. Gazexporttan bize Bosphorus Gaz, ya da başkası kanalıyla gaz satılmayacağına ilişkin yazısı gelmedi. Böyle bir yazı katiyetle ortada yok. Ali Şen herhangi bir aracılık yapmıyor.
6- Gökhan Yardım ile işbirliği yaptığım da yalan kendisini görmüyorum bile.
7- Sorduğun sorulara cevap vermeyi düşünmüyorum zira, bazı konuların açıklanması Türkiyenin menfaatine olmayabilir.
Sayın Güler,
Söylediklerinize karşı görüşleri, ekteki belgelerle beraber aşağıda ciddiyetle tetkik etmeniz için sunuyorum:
1- Mavi Akımda fiyatın 109 dolardan, 123 dolara çıktığı yalan
Mavi Akım fiyat formülünün anlaşmalarda yer aldığı haliyle kaç dolara tekabul ettiğini ciddi olarak araştırın. Bendeki bilgi yeni anlaşmayı yaptığınız tarihlerde, yeni anlaşmaya göre fiyatın 123 dolara tekabül ettiği ve eski anlaşma yürürlükte kalmış olsa idi 109 dolar olacak fiyatın 14 dolar arttığıdır.
Size geçmişten bir kaç örnek vereyim:
6bcm Turusgaz Mavi Akım
Şubat 2003 $132 $136 $110
Eylül 2003 $147 $151 $119
Kasım 2003 $128 $132 $109
2- Çünkü ortada fiyat formülü yoktu
Ortada formül vardır, Mavi Akım anlaşması taraflarca imzalanmıştır, yönetim kurullarınca onaylanmıştır. Formülün varlığı ve değişmezliği konusunda BOTAŞın, dolayısıyla sizin bilginiz dahilinde hukuk görüşleri bile mevcuttur. En önemlisi BOTAŞ, Gazexporta ve SNAMa olan ödemelerini ortada yok denilen formül ile yapmıştır.
3- Bugüne kadar Mavi Akımın fiyatı belli değildi, herhangi bir fatura kesilmemişti ve ödeme yapılmamıştı.
Mavi Akımın fiyatı belli idi, anlaşmada yer aldığı şekliyle siz de bunu biliyordunuz. Bunu bildiğinizi gösteren başka bir ifadeniz de, formülün matematik ve cebir olarak aynı paydalara gelmesi gerektiği dolayısıyla uygulanamaz olduğu idi. Formülü biliyorsunuz ki, uygulanamaz olduğunu söylüyorsunuz.
Ayrıca, formülün uygulanamaz olduğunu söylemeniz de inanılmaz bir söylem hatta gaflet. Formül, soyut rakamlarla ifade edilmesine rağmen, her soyut simgenin karşılığı Platts Oilgramda somut arimetik bir rakamdır. Formülün içine rakamları koyduğunuz zaman ortaya sadece aritmetik rakamlardan müteşekkil bir durum çıkar, bunun hesabını da bir ilkokul talebesi yapabilir.
Şubat ve Mart 2003 ayları için Rus tarafına anlaşmada yazan formülün ürettiği fiyat üzerinden ödeme yapıldı, sonra Mavi Akım gaz akışı Türkiyenin ihtiyacı olmaması nedeniyle ve anlaşmada ilk 6 ay, al ya da öde uygulanmaz maddesi olduğu için durduruldu. Sonra ağustos ayında gaz alımı tekrar başladı. Ağustos ve Eylül 2003 ayları için de Rus tarafına anlaşmada yazan formülün ürettiği fiyat üzerinden ödeme yapıldı. Ruslarla Mavi Akımın formülünü değiştiren anlaşmaya da Kasım 2003de varıldı (Eğer bilgimiz doğru ise yeni anlaşılan fiyat formülü Gazexportun Yunanistana uyguladığı formülle aynı fiyattır). Burada önemle üzerinde durulması gereken bir diğer konu da Mavi Akım fiyat formülü Türkiye aleyhine değiştirildikten sonra geriye yönelik olarak yansıtıldığıdır. (İNANILMAZ AMA ALDIĞIM BİLGİ YENİ FORMÜLÜN GERİYE YÖNELİK UYGULANDIĞINI GÖSTERİYOR. BU TAM MANASIYLA KAMUYU ZARARA UĞRATMA SUÇUDUR)
Sizin halen kamuoyundan saklamakta olduğunuz bu formülü çok yakın bir gelecekte Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan için kurulacak olan Soruşturma Komisyonunca talep edileceği ve ortaya çıkacağı açıktır. Zira, elimizdeki bilgilere göre Mavi Akımın eski fiyat formülü sonucu elde edilen fiyat, Türkiyenin aldığı tüm gazların en ucuzu idi. Soruşturma Komisyonuna gelecek iki eski Bakan savunma hakları çerçevesinde BOTAŞtan tüm anlaşmaları ve bu arada yaptığınız yeni anlaşmayı ve formülü isteyecekler ve durum da ayan beyan ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, bu anlaşmayı bütün maddeleri ile saklamanızın, soru önergelerime süratle cevap vermemenizin hiç bir manası yoktur.
4- Fiyat formülü hem Turusgaz, hem Mavi Akım için tamamen müspet bir şekilde değiştirildi
Öncelikle Mavi Akımın formülü yok söyleminiz, bu söylemle çürüyor. Turusgaz ve 6 milyar metreküplük anlaşmada avantaj sağladığınız doğru, ancak Mavi Akımda tam tersine fiyatı yükselttiniz. Bütün anlaşmaların miktarları ve süreleri de dikkate alındığında, ceman, Türkiyeyi zarara uğratmış oluyorsunuz. Özellikle kendi ifadenize göre Türkiyenin enerji ihtiyacı artacağından, al veya öde miktarlarının düşürülmesi bir mana ifade etmeyecek, Mavi Akım fiyat formülünde yapmış olduğunuz değişiklik Türkiyeyi, anlaşma süreleri de dikkate alındığında zarara uğratacaktır.
5- Ali Şenin Bosphorus Gaz Corporation konusu yalan. Gazexporttan bize Bosphorus Gaz, ya da başkası kanalıyla gaz satılmayacağına ilişkin yazısı gelmedi. Böyle bir yazı katiyetle ortada yok. Ali Şen herhangi bir aracılık yapmıyor.
Ekteki yazıları tetkik ettiğinizde öncelikle yazıların Başbaşkanlık tarafından Bakanlığınıza intikal ettirildiğini ve bu yazılarda açıkça Gazexportun Bosphorus Gaz kanalı ile, BOTAŞ ile yapılacak anlaşmalar çerçevesinde mukavele yapmak istediğini ve Bosphorus Gaz üzerinden gaz vermek istediğini görürsünüz.
Ek 2 : Gazexportun EPDKa 4.8.2003 tarihli yazısı
Ek 3 : Bosphorus Gazın Başbakana 1.10.2003 tarihli yazısı, Ek-1 ekinde
Başbakanlıkın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına 7.10.2003 tarihli yazısı
6- Gökhan Yardım ile işbirliği yaptığım da yalan kendisini görmüyorum bile.
a. Gökhan Yardım ile işbirliği yapmıyorsanız neden göreve geldiğiniz günden beri yaklaşık 1 yıldır, Bakanlıkta müşavir kadrolarında görev yapan eski genel müdürleri kuruluşlara dağıttığınız halde Gökhan Yardımı Bakanlık Müşaviri kadrosunda tutmaktasınız? Neden Gökhan Yardımın sağ kolu Doğal Gaz Daire Başkanı Ayşe İnkayayı görevden almadınız? (1 hafta önce görevden alındı) İlaveten Gökhan Yardım Mavi Akım fiyat formülü konusunda sizin kendisine danıştığınızı basına açıklamış olup, bu konuda basında yazılar çıkmıştır.
b. Mavi Akım sanığı olarak Gökhan Yardım ile birlikte yargılanan ve geçtiğimiz günlerde hüküm giyen Genel Müdür Yardımcısı Nadir Bıyıkoğlunu neden 9 aydır görevde tuttunuz? Bakü- Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı gibi çok önemli bir projede işletme ile ilgili fonksiyonları neden Mavi Akım sanığı Nadir Bıyıkoğluna bağladınız ve kendisini burada Yönetim Kurulu Başkanı yaptınız?
c. Üçlü kararname ile görevlendirilmiş bir genel müdür yardımcısını, Asım Kafkası, neden hiç bir görev vermeden ve kendisine hiçbir bölüm bağlamadan çalıştırmaktasınız?
d. Gökhan Yardımın yargılanmakta olduğu 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan davanın son celsesine neden avukat göndermediniz?
e. Gökhan Yardım ve ekibinin BOTAŞı 60 milyon dolar civarında bir zarara uğrattıkları mahkeme kararıyla sabit olduğuna göre, bu şahıslar hakkında zarar, ziyan ve tazminat davasını ne zaman açacaksınız?
Sayın Güler,
Bana, 17 Aralıka kadar konuyu kamuoyu ile paylaşmamamı, zira, Türkiyenin menfaatlerini icap ettiren bir görüşme süreci içinde olduğunuzu ve bu tarihte yapılacak Turusgaz Genel Kurulunda Türkiye lehine bazı değişiklikler yapacağınızı söylediğiniz için, ayın 17sine kadar konuyu kamuoyunun dikkatine getirmeyeceğim. Ancak, bu mektubun, ilişiğindeki evraklarla beraber, Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından tetkik ettirilmesi, Başbakanlığa da Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından araştırılması amacıyla arz ediyorum.
Hele Başbakanlığın, AK Partinin yolsuzlukları yolsuzluklarla mücadele iddiası kapsamında bu konuya nasıl eğileceğini de, büyük bir merakla bekleyeceğim. Bazı basın yayın organlarına da bu mektubu ayın 17sinden sonra kamuoyuna duyurulmak üzere intikal ettirdiğimi de bilginize sunuyorum.
17 Aralıkta Genel Kurulunun yapılacağını söylediğiniz Turusgaz konusunda da önemli bir hususu dikkatinize getirmek isterim. Turusgaz konusunda bir uygulama yapılıyorsa, bu şirket üzerinden alınan doğalgaz miktarları doğan kanuni haklar kullanılmak suretiyle tamamen iptal edilmelidir.
Ayrıca bana, Türkiyenin menfaatleri açısından verdiğim soru önergelerine cevap vermeyeceğinizi, veremeyeceğinizi, anlaşmaların gizli kalması gerektiğini, fiyat formüllerinin üçüncü şahıslar tarafından bilinmemesi gerektiğini söylediniz. Siz, bir tüccar değil, bir bakansınız. Bir milletvekiline, kanuni bir dayanağı yoksa bilgileri vermek mecburiyetindesiniz. Soru önergelerime doğru ve tatmin edici cevapları makul bir sürede vermezseniz hakkınızda ayrıca görevi ihmal suçundan suç duyurusunda bulunacağım.
Hürmetlerimle. 12.12.2003
*****
Başbakan Recep Tayyip Erdoğana 04.01.2005 tarihinde Hilmi Güler hakkında göndediğim mektup
Konu: Mavi Akım Doğalgaz Anlaşmasında Yapılan Fiyat Değişikliği ve Türkiyenin Zarara Uğratılması Konusunda, Enerji Bakanı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Gülerin Çeşitli Suçları İşlediği İddiasının Makamınızın Dikkatine Getirilmesi
Mavi Akım anlaşması diye bilinen anlaşma ile Rusyadan alınan doğalgazın 1000 metreküpünün fiyatı Kabinenizde Bakan olan Hilmi Gülerin yaptığı pazarlık ile, 109 dolardan 123 dolara çıkartılmıştır. Miktar ise 432 milyar metreküpten 393 milyar metreküpe indirilmiştir.
04.01.2005 tarihli Tercüman Gazetesinde, Nazlı Ilıcak Mesut Yılmaza cevap verdi başlıklı haberde, Enerji Bakanı Hilmi Gülere atfen ve ilk defa Hilmi Gülerin ağzından Mavi Akımda fiyat yükseldi ikrarı ortaya konulmuştur. Nazlı Ilıcak ayrıca, Lehte görülen fiyat indirimleri olmasına rağmen, yapılan pazarlığın Türkiyenin lehine olup olmadığının gene de araştırılmasını doğru buluyorum ifadesini kullanmıştır.
Ben bu konuyu aşağıda dökümü bulunan soru önergeleri ve cevapları ile Hilmi Gülerin dikkatlerine getirdim. Yazışmalar dosya olarak ektedir.
Özetle:
02.12.2004 tarihli önergeme verilen 7/2189 sayılı cevap yetersiz olduğu için, 19.03.2004te sorumu yeniledim. Gelen cevaplar yine tatminkar olmadı.
Fiyat formülü ile ilgili 15.12.2003 tarihinde verdiğim soru önergesinin 7/1657-3990 sayılı yazı ile cevap verildi. Bu cevaplar da yetersiz olduğu için, 19.03.2004 tarihinde tekrar yeni soruları sordum.
19.03.2004 tarihinde ayrıca detaylı soruları yönelttim. Yine aynı tarihte, 29.12.2003 tarihli soru önergeme verilen cevaplar yetersiz olduğu için 19.03.2004te sorularımı tekrar ettim.
06.06.2003 tarihli sorularıma da gelen cevapların yetersizliği dolayısıyla, 17.09.2003te sorularımı tekrar ettim.
Bütün bu soru önergeleri Türkiyeyi zarara sokacak bir fiyat artışının olduğunu ortaya koydu. Hilmi Gülerin şahsen Gazprom Başkanı Miller ve Gazprom Başkan Yardımcısı Kamarov ile yaptığı görüşmeler sonucu, BOTAŞ Yönetim Kurulu Gazprom ile Tahkime gitme kararını kaldırıp, 19.11.2003 tarihinde Mavi Akımın fiyatını yükselten anlaşmayı imzaladı. O tarihte Mavi Akımdan gelen doğalgazın fiyatı 114 dolar, batı hattından gelen doğalgazın fiyatı 139 dolar, Turusgaz kanalıyla alınan gazın fiyatı 143 dolar idi. Yapılan yeni anlaşma ile her üç kanaldan gelen gazın fiyatı 129 dolar yapıldı. Yani, batı hattında 10 dolar, Turusgazta 14 dolar bir indirim sağlanırken, Mavi Akımda ise 15 dolarlık bir fiyat artışı verildi. Mavi Akım sözleşmesinde ve TBMMden geçen anlaşmada yapılan bu işleme cevaz verecek bir hüküm kesinlikle yoktu.
Batı Hattı- Turusgaz ve Mavi Akım anlaşmalarındaki miktarlara bakıldığında, yeni mukavelenin ortaya çıkarttığı kar-zarar hesabı ise mukavelenin yapıldığı 19.11.2003 itirabiyle şu şekildedir:
Batı hattı 10 dolar indirim x 36 milyar metreküp = 360 milyon dolar kazanç
Turusgaz 14 dolar indirim x 110 milyar metreküp = 1 milyar 540 milyon dolar kazanç
Toplam kazanç = 1 milyar 900 milyon dolar kazanç.
Mavi Akım 15 dolar artış x 244 milyar metreküp = 3 milyar 660 milyon dolar kayıp.
Kayıp: 1 milyar 760 milyon dolar.
Gaz fiyatları uluslararası petrol ve petrol ürünleri fiyatları ile paralel olarak artar ve azalır. 2003 yılında Türkiyenin aleyhine olarak yapılan bu anlaşmanın, o zamanki petrol fiyatları ile neden olduğu zarar 1.760 milyon dolar iken, zarar, bugün oluşan doğalgaz fiyatları ile 6.500 milyar dolar mertebesine çıkmıştır.
Miktar indirimi meselesine gelince, bu konuda EPDKnın ve Enerji Bakanlığının kanunen mecburiyeti olduğu halde, oyaladığı ve yapmadığı doğalgaz kontratı ve miktar devirleri zamanında yapılsaydı, bu miktar indirimlerine de hiçbir şekilde gerek kalmayacaktı. Doğalgaz kontrat ve miktar devirlerinin Kasım-2003te yapılması kanuni mecburiyetti. EPDK, BOTAŞın yürürlükteki bu açık yasa hükmünü yerine getirmemesi nedeniyle müeyyide uygulamak zorunda kaldı. BOTAŞın bu devirlerini gerçekleştirmemesi sonucunda kamu büyük zarara uğramıştır. Bu devirler zamanında yapılmış olsa, BOTAŞın toplam kontratlarının yüzde 20si, yani 16 metreküpü aşkın bir miktar, özel sektörün elinde olacaktı. Bu konudaki soru önergeleri ve cevapları ektedir.
Bunlara ilave olarak, 12.12.2003 tarihinde yazdığım bir mektupta, Sayın Hilmi Gülere çok açıkça, Bana, Türkiyenin menfaatleri açısından verdiğim soru önergelerine cevap vermeyeceğinizi, veremeyeceğinizi, anlaşmaların gizli kalması gerektiğini, fiyat formüllerinin üçüncü şahıslar tarafından bilinmemesi gerektiğini söylediniz. Siz, tüccar değil bir bakansınız. Bir milletvekiline, kanuni bir dayanağı yoksa bilgileri vermek mecburiyetindesiniz. Başbakanlığın, AK Partinin yolsuzluklarla mücadele iddiası kapsamında bu konuya nasıl eğileceğini büyük bir merakla beklemekteyim demiştim.
Konuyu, 17.08.2004 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ekteki dilekçe ile intikal ettirdim. Savcılık makamı bana, 16.09.2004 tarihli cevabında konunun Anayasanın 100, TBMM İçtüzüğünün 107. maddesi çerçevesinde ele alınması gerektiği cevabını verdi.
05.08.2004 tarihinde, TBMM Başkanlığına yani Sayın Bülent Arınça, BOTAŞın Mavi Akım alım anlaşmalarının eski ve yeni fiyatlarının, mukavelenin diğer tüm parametrelerini de dikkate alarak karşılaştırmaları için Anayasanın 160. maddesi gereğince Sayıştaya görev yazısı yazılmasını talep ettim. Bu talebime, TBMM Başkanının cevap vermesi gerekirken, bir cevap alamadım.
04.01.2004 tarihli Dünden Bugüne Tercüman Gazetesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Gülere atfen Mavi Akımdaki gaz alım fiyatının yükseltildiği kabul edilerek tekrar iddia edildiğine göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Gülerin, BOTAŞtaki alakalı bürokratların, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, görevi suistimal ve Türkiye Devleti hesabına, almaya veya satmaya veya yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırma suçlarını işleyip işlemedikleri konularının Başbakanlık Teftiş Kurulunca incelettirilmesine, müteakkiben Başkanı bulunduğunuz iktidar partisi Grubunun teklifi ile soruşturma komisyonunun kurulmasına ve delillerin kuvveti dolayısıyla Enerji Bakanı Hilmi Gülerin tahkikat sonuçlanana kadar görevinden alınmasına; bu konularda makamınızca acilen tedbir alınmadığı takdirde Makamınızın da mesuliyete ortak olacağını arz ederim.
Hürmetlerimle. 04.01.2005
Yayın Tarihi :
19 Mayıs 2005 Perşembe 03:24:59