18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Medyanın Çukurova kördüğümü... CHP Çakıcı’yı ’Meclis’e getiriyor...

Gündemde iki aktüel konu var. Bunlardan birincisi Çukurova’nın TMSF ve YKB’ye ödeme yapamaması, ikincisi de Alaaddin Çakıcı’nın Türkiye’ye getirilmesi.

*****

Evvela Çukurova- TMSF meselesinden başlayalım. Bugünkü gazetelerin önemli bir kısmında Çukurova’nın TMSF’ye yapması gereken ve yapamadığı ödeme ile ilgili bölük pörçük haberler var. Kimi Northway Petroleum’u temsil eden ama (sahibi olmayan) Gary Browning’in peşine düşmüş, kimi hiç akıl almayacak şekilde bir Türk işadamını, Kemal Derinkök’ü aracı olarak göstermiş ama yazıların çoğu fikir yürütmekten öteye geçmiyor. Muhtemelen işin doğrusunu anlatan yazı Emin Pazarcı’nın yazısı. Bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Zira, bu yazı, “kreditörün” Çukurova’ya neden ödeme yapmadığını açıklayabilecek tek yazı.

Emin Pazarcı’nın yazısının dışındaki yazılardan, Karamehmet’in ayrıca “kreditör” diye ortaya çıkarılan Northway Petroleum şirketine yüzde 5 ortak olduğu da ortaya çıkıyor.

Daha geçen gün önemli bir gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni, “bu konu medya savaşları değil” diyordu ama o grubun gazeteleri yine konuya geniş açıdan bakamamışlar, sadece Karamehmet’i tenkit etmeyi tercih etmişler. Karamehmet’i tenkit ederken de, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ü sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterip, ortaya bir skandal olarak çıkan bu durumun mesulleri üzerinde durmamışlar...

Şimdi, ortaya bir skandal boyutuyla çıkan bu durumla ilgili sorularımızı sıralayalım:

1- Bu ödemenin yapılmaması kime yaradı?

2- Turkcell gibi son derece önemli bir kuruluşun kontrolü yabancıların eline geçebilecekken, bir devlet neden güvenlik soruşturması yapmaz?

3- Hadi diyelim ki Bakan iyi niyetle kreditör şirketin yetkililerini BDDK’ya gönderdi. Peki, eski BDDK Üyesi, kaynağını bilmediği bu parayı Mehmet Emin Karamehmet’e nasıl tavsiye edebildi?

4- Ve, Karamehmet’in Çukorova Holding’i temsil konusu tartışmalı iken ve bu konuda TMSF’ye ihtarnameler çekilmiş iken, devletin kurumları O’nunla böyle bir anlaşmayı nasıl yapabildiler?

Gazeteler Karamehmet’e saldırıyor ama burada Karamehmet kabahatli ise, TMSF ve BDDK erkanı kabahatlinin ötesinde suçlu. Siz, parayı güya çabuk almak üzere Çukurova’nın başta Turkcell olmak üzere hisselerini Northway Petroleum’a rehin devri ile veriyordunuz. Yani bir manada, Çukurova, “kreditöre” borcunu ödeyemediği takdirde, Çukurova hisseleri Northway Petroleum’un mülkiyetine geçecekti; yani Northway Petroleum’a satılmış olacaktı. Siz, koskoca Turkcell’i parayı çabuk tahsil edeceğiz diye kim olduğunu bilmediğiniz bir şirkete nasıl rehin vermeye kalkarsınız? Yoksa, Northway Petroleum’un kim olduğunu biliyor muydunuz?

****

Gelelim Alaaddin Çakıcı meselesine. Bu konuda 05.10.2004 tarihinde yazdığım, “Çakıcı için Araştırma Komisyonu kurulmalı” başlıklı yazımı, burada tekrar dikkatlerinize getiriyorum.

“Sizinle Alaaddin Çakıcı’nın yakalanması ile ilgili olarak AK Parti ve CHP Grup Başkanvekillerine gönderdiğim yazıyı paylaşmak istiyorum:

“Avusturya Mahkemesi Alaaddin Çakıcı’nın Türkiye’ye iadesine karar verdi.

Bir müddet evvel, Türkiye’de kalmamak üzere yurtdışına çıkan Çakıcı’nın, Avusturya Mahkemesi’nin kararına karşı, itiraz hakkını bile kullanmadan yurda dönmek istemesi ve “Devletimle hesaplaşacağım” demesi önemlidir.

Alaaddin Çakıcı’nın yurda getirilişinde ve gözaltında bulunduğu sırada can emniyetinin sağlanması fevkalade önemlidir.

Bunun yanı sıra Alaaddin Çakıcı’nın sadece polis veya savcı tarafından değil, aynı zamanda bir TBMM Araştırma Komisyonu tarafından dinlenebilmesi de son derece önemlidir.

İlişikte, 24.12.2002 tarihinde o sırada mensubu bulunduğum AK Parti Grup Başkanlığına “Alaaddin Çakıcı’nın dinlenebilmesi için bir araştırma komisyonu kurulması” hususundaki dilekçem ve o tarih itibariyle Alaaddin Çakıcı’nın bir araştırma komisyonunda vereceği ifade ile açıklığa kavuşabilecek “bir hadiseler listesi” verdim. O tarihten bu yana, daha başka gelişmeler de oldu. Çakıcı’nın, yurtdışına sahte pasaport ile çıkarken, vize alma işlemini Beşiktaş Kulübü’ndeki bazı yöneticilerin aracılık veya delalet ettikleri anlaşıldı. Yargıtay-MİT arasındaki, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya’nın hakkında soruşturma açılmasına kadar gelişen hadiseler manzumesinin içinde de Alaaddin Çakıcı’nın adı geçti.

Alaaddin Çakıcı ile 04.07.2003 tarihinde yapmış olduğum ilk ve tek telefon görüşmesinde kendisi bana, herhangi bir şekilde TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulur ise, resmi bir komisyona gelip bütün bildiklerini anlatacağını söylemişti. Alaaddin Çakıcı’ya mutlaka bu imkanın verilmesi ve kendisinin TBMM’de kurulacak bir araştırma komisyonunda, polis ve savcılık makamlarının yapabileceğinden çok daha geniş bir şekilde dinlenilmesinde karanlık kalmış bir çok hadisenin aydınlanması açısından zaruret olduğu kanaatindeyim.

Konuyu, takdirlerinize sunuyorum.”

****

Bugün CHP Grup Başkanvekilliği Alaaddin Çakıcı hakkında bir araştırma komisyonu kurulması için TBMM Başkanlığına başvuruyor...

Şimdi AK Parti Grubu’nun da bu öneriyi desteklemesi ve araştırma komisyonunun bir an evvel kurulması lazım. AKP bu öneriyi desteklemezse, gündemin alt sıralarında yer alacak bu araştırma önergesinin önümüzdeki iki-üç sene gündeme gelmesi ve bu Meclis döneminde ele alınması mümkün olmaz. Onun için, bu önergeyi, CHP ve AK Parti’nin iştirakıyla bir Danışma Kurulu kararı haline getirmek, süratle gündeme almak ve komisyonu kurmak lazım.

Bu konu AK Parti açısından da önemli. Bu sütunları takip edenler biliyorlar; CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Recep Tayyip Erdoğan’ın Alaaddin Çakıcı ile görüşüp görüşmediği konusundaki sorusu Başbakanı fena halde sinirlendirmiş; Başbakan Atilla Kart aleyhine, 50 milyar TL’lik bir tazminat davası açmıştır. Kurulacak bu araştırma komisyonu, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Alaaddin Çakıcı ile görüşmediğini de ortaya çıkarmış olur...




Yayın Tarihi : 15 Ekim 2004 Cuma 18:33:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?