17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Sayın Başbakan, 17 Aralık’tan Önce İlkbaharda Yapılacak Bir Erken Genel Seçimi İlan Edin!

Bu hafta soniu yeni bir yazı yazmayı düşünmüyordum ama gelişmeler ister istemez size tekrar hitap etme mecburiyetini doğurdu.

Başbakan’a, haketmemesine rağmen, siyasi nezaket dolayısıyla siz diye hitap ederek bazı koniuları hem bir vatandaş hem de bir milletvekili mesuliyetiyle hatırlatmak istiyorum:

Sayın Başbakan,

Dün sizi Brüksel dönüşü Esenboğa’da basın toplantısında izlerken: "Tayyip Erdoğan artık Türkiye için bir güvenlik sorunu oldu mutlaka istifa etmelidir" diye düşündüm.

Evvela pişmanlık yasasını çıkarttınız. Arkasından 20 Mart’ta çıkarılan tezkereyi kullanma cesaretini gösterip PKK’yı Kandil dağından silemediniz. İmralı’daki terörist başının hücresinden siyaset yapmasını hatta hatta yeni parti kurmasına müsade ettiniz. hala hükümlülüğü devam eden

Hukuktan anlayan insanların pek aklının ermediği şekilde, sanki bir hokus pokusla Zana’yı ve arkadaşlarını hapisten çıkardınız. (evet pişmanlık yasasıyla herkesi salıverirken 10 senedir hapisteki Zana’nın daha fazla hapiste kalması makul olmayabilirdi ama, hukuken de hakkı olmadığı için siyaset yapmasına izin vermeyecektiniz.)

Zana ve şurakası hapisten çıkar çıkmaz, makamında ilk görüşenlerden biri Başbakan Vekili oldu. Meclis Başkanı, Konut’ta özel iftar verip, 1.5 saat görüştü. Meclis Başkanı Bülent Arınç’a "Siz Meclis Başkanı olarak milletvekillerini temsil ediyorsunuz. Eski DEP milletvekilleriyle 1.5 saat ne görüştüğünüz hakkında milletvekillerini bilgilendirecek misiniz?" diye resmen sorduğumuzda "Hayır lüzum görmüyorum" dedi. Arınç için mevcut milletvekilleri değil, eski DEP milletvekilleri mühimdi.

AB ne isterse yaptınız. Bunlara bu cesareti de siz verdiniz.

Zira senelerdir "Türkiye Türklerin’dir demek gaflettir, Türkiye’de Kürtler de vardır" dediniz Türklük ısrarının yanlış olduğunu "Türkiyeli olmamız" gerektiğini vurguladınız.

Ancak benim Yargıtay’a yaptığım başvurudan sonra "Türküz" demek aklınıza geldi.

Zina konusunda "Biz Türk’üz AB bize ne karışıyor" diye haykırdınız, 48 saat geçmeden adamların istediğini yaptınız.

Şimdi Zana ile birlikte halen görevde bulunan bir çok belediye başkanı Öcalan’ın talimatıyla yurtdışında bir ilan yayınladı diye güya aklınız başınıza geldi.

Zaten yabancı yabancı lisan bilmezsiniz, ilanı da okumamışsınızdır. Onun için yabancı gazeteyi boşverin, Türkiye’deki Ülkede Özgür Gündem gazetesine bakın. Daha birkaç gün önce uzun uzun bütün taleplerini yayınladılar.

Aynı talepleri Diyarbakır Belediye Başkanı’nın başkanlığında yapılan güya edebiyat toplantısından sonra bildiri halinde de yayınladılar.

Sayın Başbakan;

"Güvenlik sorunu haline geldi" derken ayrıca 29 Ekim’de Roma’da imzaladığınız belgenin ne anlama geldiğini bilmediğinizi de kastediyorum.

AB’ye girdiğimz takdirde, Anayasamız hükmünde olacak bu belge, özellikle muhalif kaldığımız konularda egemenliğimizi kayıtsız şartsız AB’ye devrediyor. Bilmem haberiniz var mı?

Sayın Başbakan;


Daha geçen gün Fatih Altaylı’nın programında başkanlık sistemine geçtikten sonra Eyalet Sistemi’ne de geçmeyi düşündüğünüzü ihsas ederek "Altı kaval üstü Şişhane olmaz" dediniz.

Bütün bunları bilgisizlikten mi, siyasi oportünizmden mi yaptığınızı bilmiyorum. Belki de 17 Aralık’tan sonra zaten gönlünüzden geçen, daha doğrusu Atlantik ötesi dostunuzun sizden ısrarla talep ettiği "Yeni Osmanlı, Büyük Ortadoğu Projesine" yelken açmayı düşünüyorsunuz.

Şimdi size iki çağrı yapıyorum.

Bunlardan birincisi; Bahar aylarında hemen bugünden 17 Aralık’tan evvel erken genel seçim ilan edin. Bu türkiye sizi kaldırmıyor, kaldırmayacak. tutarsız davranışlarınızla, bölünmeye ve irticaya prim veren her iki konuda takiyye kokan davranışlarınızla AB’nin dümen suyundaki gidişinizle ve özellikle hem ekonomiyi İMF’ye teslim etmenizden hem de yolsuzluklarla bırakın mücadele etmeyi, sizi en destekleyen gazetecinin bile diktatinizi çekmeye çalıştığı gibi yolsuzluğa bulaşmaya başlayan partinizle Türkiye için çok ciddi bir soriun olmaya başladınız.

Onun için de tekrar ediyorum, hemen, 17 Aralık’tan evvel ilkbaharda erken genel seçim ilan edin.

Size ikinci söyleyeceğim de, o döneme kadar yapmanız gerekenler:

Rüzgar ekip fırtına biçtiğinizin farkında mısınız bilmiyorum ama, Türkiyeli söyleminden vazgeçin. 29 Ekim’de Roma’da imzaladığınız belgeyi okuyun. Ali Babacan’ın size sadece bir bilgi notuyla geçiştireceği İMF niyet mektubunu da okuyun. partinizin içindeki yolsuzluk meselelerine de biraz ciddiyetle eğilin. Bu arada da sakın ha, Ankara’yı by-pass etme niyetiyle ortaya koyduğunuz kamu reformu yasa tasarısı gibi safsataları da gündeme getirmeyin.

Hodri meydan sayın Başbakan.

Haydi seçime gidelim...


Yayın Tarihi : 11 Aralık 2004 Cumartesi 23:43:43
Güncelleme :12 Aralık 2004 Pazar 00:05:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?