Fatih Altaylının köşesinde, benimle ilgili aşağıdaki yazı çıktı. Yazının başlığı, Soran milletvekiline soruyorum:
NAZLI Ilıcakın eski eşi, Meclise AKPden giren ama şimdi bağımsız olarak siyasi yaşamını sürdüren milletvekili Emin Şirin ilginç bir milletvekili. Geçmişte adı İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapılan büyük miktardaki çiçek ve ağaç satışlarıyla gündeme gelmişti.
Sonra bir dönem Karamehmetin Çukurova Grubuyla yakın oldu. Milletvekili olarak da hemen her konuda verdiği sayısız soru önergesiyle gündemde.
Öyle ki, devletin bazı kurumlarında Emin Şirinin soru önergelerine yanıt hazırlamak için özel birimler oluşturuldu ve sadece bununla uğraşıyorlar. Her konuda soru sormayı çok seven Emin Şirine benim de bir sorum olacak.
Emin Bey, acaba son zamanlarda Uzan Ailesi ile bir yakınlık içinde misiniz? Uzan Ailesi lehine TMSFye ve BDDKya gidip görüşmelerde ve taleplerde bulunuyor musunuz? Bulunuyorsanız bunları amatör bir heyecanla mı yapıyorsunuz? Bu sorularımın yanıtlarını alabilirsem çok sevineceğim.
Ben de Fatih Altaylıya şu açıklamayı yolladım:
Fatih Bey,
Bana bugünkü sütununuzda yönelttiğiniz değerlendirme ve sorularla ilgili yayınlamanızı rica edeceğim açıklama şu şekilde:
- Benim Büyükşehir Belediyesine yapılan, Büyük miktardaki çiçek ve ağaç satışları ile hiçbir alakam yok, olmadı da. Benim, bugün İstanbulun, kendi ifadeleriyle simgesi haline gelmeye başlayan Meyland güllerinin temsilcisi olmam dolayısıyla alakam oldu. Temsilciliği seneler evvel, bedelsiz olarak, İstanbul Belediyesinin bir şirketine devrettim. Şimdi her sene bu güllerden 10 binlerce, hatta yüzbinlerce gül üretip dikiyorlar ve çok memnunlar.
- Karamehmetin Çukurova Grubundan 1986 senesinde ayrıldım. Yakınlık bir tarafa, kendi sütununuzda da yazdığınız, TMSFnin Çukurovaya tanıdığı iskontoyu takip ve tenkit eden tek milletvekili bendim.
- Uzan Ailesi ile hiç bir yakınlığım yok.
- Uzan Ailesi lehine TMSFye ve BDDKya gidip taleplerde bulunuyor musunuz? şeklindeki sorunuzun muhatabı TMSF ve BDDKdır. Ben de sizin aracılığınızla TMSF ve BDDKya soruyorum:
Ben sizi, yani TMSF ve BDDKyı ziyarete gelip, Uzan Ailesi lehine herhangi bir talepte veya ricada bulundum mu? Mutlaka açıklayacaksınız, açıklamalısınız.
Benim açımdan, Uzan Grubu kamuya olan bütün borçlarını mutlaka ve süratle ödemelidir ama bu borçlar ödenirken, hukuk dışına çıkılmaması ve linç kampanyası yürütülmemesi de önemlidir.
Yaptığım milletvekilliği görevini fevkalade profesyonelce, ama inançlı, bilgili, dürüst olarak yapıyorum. Milletvekilliği maaşımın haricinde de hiçbir işim de yok, hiçbir gelirim de yok, hiç kimseden de bir kuruş para almadım.
Sevgili Fatih Bey,
Yukarıdaki açıklamayı yayınlamanızı rica ediyorum.
Ayrıca, size biraz daha bilgi vereyim; sizinle yüz yüze görüşmeye de hazırım. Hatta, daha da iyisi, istediğiniz, önceden bana da bilgi vermeyeceğiniz her türlü soruyu cevaplandırmak üzere canlı Teke Tek programına da hazırım.
Benim çalışmalarımın bir kısmını (soru önergeleriyle ilgili kısmını) tbmm.org.tr sitesinden bulabilirsiniz.
Ancak, çalışmaların önemli bir kısmı da, Bilgi Edinme Kanunu çerçevesindeki yazışmalarla, direkt mektuplar. Size örnek olarak Ahmet Ertürke yazmış olduğum iki mektupla, Ertürkün bir cevabını, son zamanlarda TMSF ile ilgili kulağıma gelen ve kendilerine tetkik etmeleri için intikal ettirdiğim duyumları ihtiva eden mektupları ve belki bir Teke Tek programında Tayyip Erdoğana sorabilirsiniz beklentisiyle, Tayyip Erdoğana yazdığım iki mektubu yolluyorum.
Ayrıca dün verdiğim bir soru önergesi de ilginizi çekecektir.
Benden başka bu soruları kim sorabiliyor?
Keşke, dosyaların ve evrakların bulunduğu TBMMdeki büromu ziyaret etseniz de, bilgi ve belge üzerinden konuşabilsek.
Açıklamamı yayınlamanız dileğiyle.
Ayrıca, TMSF ve BDDK Başkanlarına da aşağıdaki yazıyı yolladım; mutlaka cevap bekliyorum. Herhalde iddialara en iyi cevap BDDK ve TMSFden gelir.
Sayın Ertürk, Sayın Bilgin
Bugün Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Fatih Altaylının sütununda, ismim verilerek bana, TMSFye ve BDDKya gidip Uzan Ailesi lehine görüşmelerde ve taleplerde bulunup bulunmadığım soruldu.
Bu soruların muhatabı TMSF ve BDDKdır. Ben, İstanbul Milletvekili Emin Şirin, TMSF ve BDDKya gelerek, sizlerle, Uzan Ailesi lehine görüşmelerde ve taleplerde bulundum mu?
Bu konudaki yazılı açıklamalarınızı ve cevaplarınızı bekliyorum.
Merak eden dostlarıma duyuruyorum
Haa, Fatih Altaylı birden bire neden, ortada olmayan bu konuyla ilgilendi derseniz o zaman kendisine birkaç gün evvel yazmış olduğum bir mektubu sizinle paylaşayım. Belki bu ilginin o mektupla ilgisi vardır:
Sevgili Fatih Bey,
Çukurova ile sözde akaryakıt kaçakçılığı konusunda devam eden serüveninizde bugün benden bahsetmişsiniz.
Akşam Gazetesinden almış olduğunuz benimle ilgili cümleleri ihtiva eden Vahit Kiler mektubunu, sizi de alakadar ettiği için, Akşam Gazetesine yolladığım sırada, eşzamanlı olarak size de 0 212 413 53 06 numaralı faksa yolladık, sekreterinizden de teyid aldık.
Benim okumuş olduğum raporun hangi rapor olduğunu bir yanlışlık olmasın diye yazının ekinde, hem size, hem Akşama da yollamıştım. Ben bu raporu Akşam Gazetesinden veya Çukurova Grubundan değil, TMSF gazetesindeki bir gazeteci arkadaştan aldım.
Ben Çukurovanın avukatı filan değilim. Bilakis bazı konularında kendileri ile de ciddi ihtilaflarım oldu. Hatırlarsınız, TMSFnin borç indirimi konusunda sesini çıkartan, soru önergesi veren tek milletvekili bendim; bu konuyu da sütunlarınıza taşıdınız.
Ancak, akaryakıt kaçakçılığı konusunda sizin ciddi bir yanlışlık içinde olduğunuz kanaatindeyim.
Siz, sadece raporun varlığını iddia etmediniz. 24.05.2005- ve 25.05.2005 tarihli Kanal D haber bültenlerinde Çukurova Grubuna bağlı Baytur Trading isimli şirketin petrol kaçakçılığına karıştığı iddia edildi.
30.05.2005 tarihli Hürriyet Gazetesindeki köşenizde,
Çukurova Grubunu son derece rahatsız eden akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili iddiaları içeren raporu ifadesini kullandınız. Yine aynı tarihli yazınızda, Raporun ilgili bölümünü bugünkü köşeme koyuyorum dediniz.
01.06.2005 tarihli yazınızda da, Bizim Çukurova Grubuna bağlı Baytur Trading SAnın petrol kaçakçılığına karıştığına dair Meclis Komisyonu için hazırlanan raporu yayınlamamızdan sonra ifadesini kullandınız.
Eğer aynı rapordan bahsediyorsak (ki 30.05.2005 tarihli yazınızdan öyle anlaşılıyor) bu rapora göre Baytur Tradingin hiçbir şekilde kaçakçılıkla itham edilemeyeceği ortada.
Bu raporun ilgili cümleleri şöyle:
Marc isimli geminin 12.03.2002 tarihinde Mersin Limanından fuel oil aldıkları ancak satın aldıkları şirketin A&B Pazarlama Sanayi Ticaret Ltd. Şti. değil, BAYTUR Trading S.A. isimli şirket olduğu,
Belirtilmiş, fezlekede belirtilen diğer gemiler hakkında ise yazıda belirtilen tarihte veya türde (motorin yerine fuel oil alındığı gibi) yakıt alınmadığı ya da A&B şirketinden değil, Baytur adı şirketten yakıt alındığı ifade edilmiştir.
Mersin İl Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen fezlekeden de görüleceği üzere, İnterpol aracılığıyla yapılan araştırmaya verilen cevapta, bazı gemilerin yakıtı A/B Petrol Ürünleri Pazarlama San. Ve Tic. Ltd. Ştiden değil, Baytur Trading S.A. adlı firmadan aldıklarını beyan ettikleri görülmüştür. Mersin Emniyet Müdürlüğünce Baytur Trading S.A adlı firmanın bulunduğu söylenilen Yapı Kredi Büyükdere Caddesi A Blok, Kat 12 Levent/İstanbul adresinde yapılan araştırmada belirtilen adreste Anadolu Uluslararası Ticaret Taşımacılık A.Ş. firmasının faaliyet gösterdiği, Baytur Trading S.A adlı şirketin merkezinin ise İsviçrenin Cenevre şehrinde olduğu tespit edilmiştir.
İnternet üzerinden yaptığımız araştırmada, Anadolu Uluslararası Ticaret Taşımacılık A.Ş. ve Baytur Trading S.A. adlı şirketlerin Çukurova A.Ş.nin grup şirketleri olduğu belirlenmiştir.
Bu cümlelere dayanarak, Çukurovayı ve Baytur Tradingi kaçakçılıkla itham etmek hiçbir şekilde iyi niyetle bağdaşmaz.
Yazınızda benim mektubumu kullandığınız için teşekkür ederim. Yukarıdaki açıklamalar da, kullanmasanız bile, herhalde sizi aydınlatmış olur. Size şöyle söyleyeyim, Bayturun kuruluşunda 20 küsur sene evvel bulunduğum için konuya özel bir ilgi gösterdim."
Özetle:
Yanlış hiçbir iş yapmadım, yapmıyorum.
Beni bugüne kadar kim sindirmek istediyse sindirmedi, sindiremeyecekler.
İyiniyetli olan herkesi de Türkiyenin menfaati için yaptığım işleri takip etmeye ve önyargısız olarak muhtevalarına bakmaya davet ediyorum.
Yayın Tarihi :
11 Haziran 2005 Cumartesi 14:42:13