Dün, Abdüllatif Şenerin, temmuz ayında gerçek büyüme rakamları açıklandığında tavrının ne olacağından, Başbakanın aracı gazeteciler diye bahsettiği kişilerin kim olduğuna, Erkan Mumcunun CHPden AK Partiye milletvekilleri için söylediği sözlerden, 45 milyar dolarlık Hazine kaybının sorumlularının kim olduğuna, Evren ve Demirelin derin devlet açıklamalarından, Başbakanın kedi sevip sevmediğine dair bir çok konuda sorular sormuştum.
Sorular bugün devam ediyor
.
Hulki Cevizoğlu, 05 Nisan tarihli Yeni Çağdaki yazısında, Başbakan bazı gazetecilerle görüşmemesinin sebebini gazeteci gibi randevu isteyenlerin aracılık yapmalarına ve iş takibine bağlamış. Sadece o gazeteciler ile görüşmüyormuş. Halbuki, benimle de görüşmüyor. Benimle görüşmemesi benim için bir kayıp değil ama ben hiçbir aracılık yapma ricasında filan bulunmadım. Sizinle hiçbir özel ilişkisi bulunmayan saygın gazeteciler ile neden görüşmüyorsunuz? demiş.
Ve soruyor: Niçin Başbakan olduktan sonra defalarca ve hala davet etmemize rağmen bir kere Ceviz Kabuğuna gelmediniz?
Ben de, aynı soruyu Başbakana yöneltiyorum:
Hulki Cevizoğlunun, Ceviz Kabuğu programına canlı yayında çıkacak mısınız? Yoksa, Cevizoğlu gibi çetin ceviz bir gazetecinin sorularının önüne çıkmak sizin cesaret sınırlarınızın dışında mı kalır?
****
Bir soru da Hulki Cevizoğluna:
Başbakan Ceviz Kabuğu programına muhtemelen program uyku saatine rastladığı, gece yarısı başlayıp sabaha karşı bittiği için gelmiyordur. Başbakanımızın programınıza katılması için programın saatlerini değiştirmeye ve Başbakanın istediği bir saate almaya hazır mısınız?
****
Bütün internet sitelerinde Sayın Aydın Doğanın Dışbankın satışı için Başbakanın Danışmanı Cüneyt Zapsu ile anlaştığı haberi var. Bu haber doğru mu? Başbakan, Cüneyt Zapsunun iş ilişkilerinin detaylarını biliyor mu? Cüneyt Zapsudan bu konuda bir rapor istedi mi? Zapsunun çok önemli aracılık işlerine karışmasına mani olmaz ise Başbakan kendisinin de şaibe altında kalacağının, ortak olduğu ve menfaat sağladığı söylentilerinin çıkacağının farkında değil mi? Zapsunun, yurtdışında
nın işini ben bağladım,
nın işini ben hallettim diye dolaştığını duymuyor mu, bilmiyor mu? Hatta ve hatta, yurtdışındaki bu faaliyetlerin takibi için MİTi neden görevlendirmiyor? Unutmasın ki, yabancı servisler bunları dosyalıyorlardır, bir gün de önüne koyuverirler.
****
Serdar Arseven Tercüman Gazetesindeki bugünkü yazısında, Vakit Gazetesine Amerikayı eleştiren bir demeç veren bir milletvekiline, Başbakanın Yahudi lobisine yakın bir danışmanı tarafından yapılan haberi tekzip et baskısını yazmış.
Bu Danışman Cüneyt Zapsu mu?
****
Vatan Gazetesinde Devrim Sevimayın röportajında Bülent Arınç diyor ki:
Başbakanla biz delikanlıyız
Allah Allah
Sadece AK Partinin içinde ikisi mi delikanlı. Sadece ikisi delikanlı ise geri kalanları nedir?
****
Bülent Arınç, yine aynı röportajda dün akıllı politikacı basınla kavga etmez diyordu.
Buna mukabil gördüğünüz gibi Tayyip Erdoğan ile danışmanı, basını birbirine kattılar ve ciddi bir kavganın tetikleyicisi oldular. Ne dersiniz, Tayyip Erdoğan akıllı bir politikacı değil mi?
****
turktime.com adlı internet sitesinde Talat Atilla yazmış:
Abdullah Gülün Başbakan olduğu günlerde kendisini 2 gazeteci ziyarete gelir.Başbakan Gülü makamında ziyarete gelenler, büyük bir gazetenin patronu ve aynı gazetenin köşe yazarıdır.
Kısa bir süre sohbetten sonra gazete patronu ve köşe yazarı Güle bir dosya verirler.Abdullah Gülün dosyayı açmasına fırsat bırakmadan bir çırpıda talepler sıralanır.Gül, tebessüm etmekle yetinir ve misafirlerini uğurlar.Gülün tebessümünü,İş tamam!.. olarak algılayan ağır misafirler keyifle, Başbakanlık koridorlarından gösterişli arabalarına binip ayrılırlar
Uzun bir süre Başbakanlıktan konuyla ilgili yeşil ışık beklenir ama gelen sinyal hep kırmızıdır!..Zaman geçer, Tayyip Erdoğan Başbakan olur.Bir AKPli Milletvekilini kendi gurubunda yazı yazmaya ikna eden Medya patronu, Sabah-Sabah Başbakanlığın yolunu tutar.Talep bir miktar değişse de içerik aynıdır: YARDIM!
Başbakan Erdoğanda tıpkı Abdullah Gül gibi yorum yapmaz.Başbakan Erdoğandan umudunu kesen medya patronu ve Ankaradan yazan köşe yazarı, Başbakanın yakın çevresini etkileme gayretini halen devam ettiriyorlar.Ne kadar etkilendiklerini beraberce göreceğiz!..
Talat Atillanın dedikleri doğru mu? Doğru ise bu patron kim?
****
Başbakanın ve Ömer Çelikin Çin Seddini iş takipçisi gazeteciler için koyduk sözleri üzerine, aklımıza takılan sorular var.
- Bu Hükümeti, yani Recep Tayyip Erdoğan Hükümetini Yüce Divana götürebilecek Mavi Akımın fiyatının arttırılması hadisesinin yanı sıra, yine Yüce Divanlık olması muhtemel bir diğer konu da, İş-Doğan-Petrol Ofisinin birleştirilmesi. Petrol Ofisinin özelleştirilme ihale şartnamesinde tanınmayan bu imkan, bilahare Doğan Grubunun büyük kulis faaliyeti ile devleti yüzmilyonlarca dolar Kurumlar Vergisi matrah kaybına uğratacak şekilde temin edilmedi mi? Bu konuda, Doğan Grubunun talepleri etkili oldu mu, olmadı mı?
- Doğan Grubunun Petrol Ofisinin özelleştirilmesi dolayısıyla devlete ödeyeceği taksitlerin ötelenmesinde hangi talepler ve hangi siyasiler rol oynadı?
- Aydın Doğanın 13.11.2003 tarihinde Başbakanlık Konutunda Başbakan Tayyip Erdoğana verdiği dosyada neler vardı? Bu dosyanın muhtevasını, dosyada özel bir husus olamayacağına ve muhtevanın kamuyu alakadar etmesi dolayısıyla, Tayyip Erdoğan ve Aydın Doğan kamuya açıklayacaklar mı?
- Sabah Grubunun yeni sahibi Turgay Cinerin Zonguldak kömürleri ve enerji konusunda talepleri var mı?
- Bakır madenlerinin çok önemli rezervlerle beraber (keza trona işinin) Turgay Cinere verilmesinde basın patronu olmasının rolü oldu mu?
- Dinç Bilgine bu Hükümet döneminden önce Engin Akçakocanın BDDKsının tanıdığı inanılmaz ucuz Sabah Gazetesinin kiralama mukavelesinde, Dinç Bilginin medya patronu olmasının rolü oldu mu?
- Karamehmetlerle yapılan her türlü anlaşmada Karamehmetin basın patronu olmasının rolü var mı?
- Gerek Balıkesir SEKAnın, gerekse İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığının iddialara göre çok ucuz fiyatlarla Tayyip Erdoğana en yakın basın patronu olarak bilinen Albayraklara satılmasında Albayrakların basın patronu olmalarının rolü ne kadar var?
- Tayyip Erdoğan, Albayrakları basın patronu olmaları için teşvik etti mi, etmedi mi? Sorumu tekrar ediyorum Tayyip Erdoğan, Albayrakları basın patronu olmaları için teşvik etti mi, etmedi mi?
- Tayyip Erdoğanın en yakın danışmanlarından Sayın Yalçın Akdoğanın, bugün Albayrakların gazetesinde Yasin Doğan müstear ismiyle yazı yazıyor olması, Albayraklardan maaş alıyor olması yakışık alıyor mu?
- Başbakan tarafından İş ve menfaat talepleri olan basına karşı Çin Seddinin mimarı olduğu teyid edilen Başbakanın en önemli siyasi danışmanı Adana Milletvekili Ömer Çelik, bundan evvel hangi basın gruplarında yazı yazdı? Bu basın patronlarından ne kadar maaş, ücret veya nakdi yardım aldı? Kendisine bazı ayni yardımlar yapıldı mı? Ömer Çelikin zamanında, aynı zamanda Başbakanın Başdanışmanı iken maddi ücret karşılığı Dinç Bilgin, Turgay Ciner, Uzan Grubu gibi basın patronlarının yanında çalışıyor olması etik açıdan uygun muydu? Ömer Çelik bütün aldığı ücretleri deklare etti mi?
- AK Parti Milletvekillerinin 3 Kasım seçimlerinden önce gündemin en önemli konularından biri olarak dikkate aldıkları, Anayasa Mahkemesinin seneler önce iptal ettiği için büyük kanuni boşlukların ortaya çıktığı, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra iktidara gelince konudan sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalayın taslağını hazırladığı ve Mayıs 2003de Başbakanlığa sunduğu medya patronlarının devlet ihalelerine girmesi konusu da düzenleyen RTÜK Kanunu neden Başbakanlıkta iki senedir bekletiliyor da, TBMMye sevk edilmiyor?
- Tayyip Erdoğan 2,5 senedir iktidarda olmasına rağmen devlete çok önemli gelir sağlayacak ve hemen yapılmazsa teknolojik gelişmeler dolayısıyla yakın bir gelecekte mana ifade etmeyecek televizyonların frekans ihalelerini neden yapmıyor, yaptırmıyor? Başbakanın bu ihmali kime, ne menfaat sağlıyor?
****
Basın sorularının muhtemelen gelmeyecek cevaplarını bekleyelim