Tekrar ediyorum:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tenkit ettiği Prof.Dr. Mümtaz Soysal’dan hiçbir farkı yok!!! ( Tenzih ederim; pek tabii bilim farkı var da, devletin gelirlerine dikkat etme konusunda bir fark yok.)

Başbakan, Mümtaz Hoca’yı Türk Telekom’un sattırmamış olmakla ve değer kaybı dolayısıyla Türkiye’ye verdiği zararları dile getirerek tenkid ediyor.

Kendisi bir buçuk senedir iktidarda; TEKEL, TÜPRAŞ; PETKİM gibi ihalelerde hukuka uygun hareket etmedikleri için netice alamadı. (Zaten Mümtaz Soysal da devletin gelirlerini azaltmaya çalışmıyordu, hukuksuzluğa dikkat çekiyordu. Haklı da çıktı.)

Ama, şuurlu olarak Başbakanın herhalde siyasi menfaatine dokunduğu için görmemezlikten geldiği çok daha önemli ve gecikmiş bir konu var: RTÜK’ÜN FREKANS İHALELERİ

Teknik olarak 8-10 sene gecikmiş olan konunun son sefahatini anlatalım:

2002 yılının mayıs ayında RTÜK Kanunu’nda yapılan değişiklikle, frekans planlaması yetkisi Telekomüniskasyon Kurumu’na bırakıldı. Kurum tarafından hazırlanan Plan, Haberleşme Yüksek Kurulu tarafından onaylandıktan sonra RTÜK’e gönderilecek ve RTÜK tarafından da ihale yapılacaktı. Telekomünikasyon Kurumu kanunda öngörülen süre içinde planı hazırladı ve yaklaşık 1.5 yıl önce Haberleşme Yüksek Kurulu’na gönderdi. O tarihten itibaren Haberleşme Yüksek kurulu hiçbir toplantı yapmadı. Haberleşme Yüksek Kurulu, Başbakanın ve Görevlendireceği bir Devlet Bakanının başkanlığında, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları ile Milli Güvenlik Kurul Genel Sekreteri, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı ve Genelkurmay Muhabere Elektronik Başkanından oluşan bir üst kuruldur. Yani konu, tamamen siyasi iktidarın kontrolündedir.

Sayın Başbakan;

Bu mesuliyetten kaçamazsınız. 1.5 senedir Haberleşme Yüksek Kurulu’nun toplantı yapmamış olması sizin açınızdan görevi ihmal suçudur ve sonuç itibariyle ihalenin yapılamamış dolayısıyla kamu büyük bir zarara uğrayacaktır. Bunu sorumluluğunu taşıyacaksınız.

TÜPRAŞ satılamadı diye, haksız yere yargıyı ilzam ettiniz. Buna mukabil size RTÜK frenkans ihalelerinin gecikmesi neye maloluyor? Birkaç rakam vereyim: Türkiye’de 3520 televizyon ve 1200 radyo var. Televizyonlardan, karasal, kablodan ve uydu yoluyla olmak üzere 117’si ulusal, 222’si yerel ve 13’ü bölgesel yayın yapıyor. Radyoların da, 76’sı ulusal, 873’ü yerel ve 89’u bölgesel. Bu seneki, radyo ve reklam pastasından gelirleri de, 2003 aralık sonu itibariyle 55 trilyon.

Ayrıca, sizin kendi bakanınız Binali Yıldırım bile, 10 Haziran günü yaptığı TBMM Genel Kurul konuşmasında, elişen teknoloji yüzünden analogtan digitale geçen televizyon sistemi için de ( aynen sizin tenkit ettiğiniz Türk Telekom’un özelleştirilmesinin gecikmesi gibi) değer kaybına uğradığını söylüyor.

Tekrar ediyorum Sayın Başbakan, gereğini derhal yapmazsanız kesinlikle sorumlu olacaksınız. Bu böyle biline!.. Zira, ihmalinizin ortaya çıkarttığı kamu zararı milyar doların üzerinde. 2B arazilerini hayali olarak metrekaresini 5 dolardan satmayı öngörmek yerine, elinizin altındaki bu frekans ihalesini derhal hemen yaptırmalısınız.

****

Ayrıca Başbakan’a RTÜK Kanunu’nun delik deşik olduğunu ve bazı maddelerinin iptali dolayısıyla yeniden tanzim edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. RTÜK üyelerinin seçimini düzenleyen madde ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı’nın başvurusu üzerien Anayasa Mahkemesi Yürütmenin durdurulması kararını verdi. Aynı şekilde yine Cumhurbaşkanının başvurusu üzerine radyo ve televizyonlardaki sermaye paylarını düzenleyen hükümle ilgili olarak da yürütmeyi durdurma kararı alındı. Özellikle bu madde çok önemli, medya patronlarının devlet ihalelerine girmesi bu madde ile tanzim ediliyor. Ayrıca birden fazla radyo ve televizyona sahip olmamaları konusu da bu maddenin içerisinde yer alıyor.

Tekrar hatırlatalım; muhalefetteyten AKP bu hususları tenkid edip duruyordu. Şimdi 18 aydır iktidardalar. Ne oldu da bu konular unutuldu.