20 Haziran 2005 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde ANAP Genel Başkanı Sayın Erkan Mumcu’nun iki konuda AKP’ye ve Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir çağrısı var: “Anayasa değişikliğini yapalım, türban tartışmasına son verelim.



Sayın Erkan Mumcu, Hürriyet’ten Başbakan’a seslendiği çağrısında başka neler söylemiş:



“Bu olayın görünen yanına takılıp kalmamamız gerek. Nitekim muhalefetten Genelkurmay İkinci Başkanı’na kadar herkes Erzurum’daki olayla ilgili tepkilerini dile getirdi. Ama sorun orta yerde duruyor. Tahriklerden beslenen bir tür kutuplaşma siyaseti ortaya konuluyor. Türk siyasetinin bu tartışmalardan mutlaka kurtulması gerekiyor. Uçları merkeze getirecek, merkezde geniş bir mutabakat ve güven alanı yaratacak çözümler bulmak zorundayız.

Başbakan’ın buradaki tutumunun çözümden yana olduğu konusunda kuşkum var. Ama yine de itham etmek yerine kendisine yardımcı olabilecek bir tutumu benimsiyorum. Ben diyorum ki, boşuna tartışmayalım, çözüm var ve Anavatan, çözüm için hazır. Eğer Başbakan anayasa değiştirecek mutlak sayı bulamayışı nedeniyle referandumdan söz ediyorsa 356 sandalye Ak Parti’nin var, bizim 13 sandalyemiz var; toplamı 369 eder. Bu da anayasayı değiştirecek mutlak sayı demektir. Gelin anayasayı değiştirelim, tartışmaya son verelim.

Referandum haklar ve özgürlükler üzerinden yapılırsa bölücü bir etki yapar. Bunu yapmaya hakkımız yok. Toplumun evet mi hayır mı gibi, siyah ile beyaz arasında bir denkleme sürüklenmesi toplumsal istikrar ve barış açısından son derece tehlikelidir. “



Erkan Mumcu’nun dile getirdiği ikinci konuda Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine:

”Cumhurbaşkanlığı meselesi giderek büyüyen bir gerginliğin konusu olmaya aday. Bu konuyu da CHP’nin yaptığı gibi cumhurbaşkanı olacak kişinin eşinin kılığı kıyafeti üstünden yürüyen tartışma olmaktan çıkaralım. Anayasa ve yasalara göre Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmaya hakkı var. Bunu engelleyecek hukuki mekanizma yok. Cumhurbaşkanlığı sistemi 12 Eylül’ün kurduğu kısır bir sistemdir. Gelin bu sistemi değiştirelim. Adı yarı başkanlık olabilir, başkanlık olabilir veya cumhurbaşkanını halkın seçeceği bir sistem olabilir. Yetki kullanacak cumhurbaşkanının sorumluluğu da olmalıdır. Yani cumhurbaşkanını halk seçmelidir.”



Sayın Erkan Mumcu’nun bu önerileri benim de bir bağımsız milletvekili olarak uzun süredir dile getirdiğim öneriler.



Sayın Erkan Mumcu’nun bu önerilerini ciddi alıyor ve hem Sayın Başbakan’a, hem de Sayın Erkan Mumcu’ya yardımcı olacak bir desteği getiriyorum:



Bilindiği üzere Anayasa değişiklikleri için grup kararı alınamıyor. Dolayısıyla Sayın Erkan Mumcu’nun 13 ANAP Milletvekili adına konuşması pek doğru değil ama bir niyet gösteriyor. Ben de, Anayasa’nın 24 ve 102. maddelerinde, aşağıdaki şekilde işlenmemiş bir taslak olarak sunduğum çerçevede bir değişiklik yapılacaksa şimdiden müspet oy vereceğimi ilan ediyorum. Keza, bağımsız milletvekilleri arasında benim, bizim gibi düşünen milletvekilleri olduğunu ve bu değişikliklere müspet oy verebileceklerini zannediyorum.



Sayın Erkan Mumcu’nun 369 oy hesabı İçtüzüğe göre Anayasa değişikliklerinde grup kararı alınamadığı için riskli ama iyi niyetli bir hesap. Hesabın tutması için bir oy bile olsa ben de varım.



Aşağıya da 24 ve 102. madde tekliflerimi (Cumhurbaşkanının diğer seçilme şartları ve görev ve sorumlukları aynı kalmak kaydıyla) AK Parti ve Anavatan Partilerinin tetkiklerine sunuyorum.



Madde 24: “Herkes düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, tek başına, herkesin önünde veya özel olarak, din ya da inanç değiştirme özgürlüğünün yanı sıra, ibadette, eğitimde, uygulamada ve törenlerde, dinini veya inancını açıkça ortaya koyma özgürlüğünü içerir.



Din duyguları devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamaz ve devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfus sağlama amacıyla her ne surette olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.” (Not: Bu madde mevcut 24. madde ile Avrupa Birliği Anayasası taslağının ilgili maddesinin bir araya getirilmesi ile hazırlanmıştır.)



Madde 102: Cumhurbaşkanı halk tarafından 7 yıllık bir süre için seçilir. Bir adayın Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için, kullanılan geçerli oyların salt çoğunluğunu alması gerekir. Hiçbir aday salt çoğunluk sağlayamazsa, seçim yedi gün sonra en çok oy alan iki aday arasında yinelenir. Bu takdirde, en çok oy alan aday Cumhurbaşkanı seçilir.

(Not: Bu madde bizim de katkımızla hazırlanan Kıbrıs Anayasasından alınmıştır.)