19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Vahap Munyar’ın göremediği ironi...


Hürriyet Gazetesi’nin dünkü sayısında Vahap Munyar benimle ilgili bir yazı yazmış. Bu yazıyı aşağıda okuyabileceksiniz.

Ancak daha evvel Vahap Munyar’a yazdığım mektubu sizinle paylaşmak istiyorum.

TMSF’de birileri bana kızıyor galiba... Vahap Munyar kalitesindeki bir gazetecinin, Ahmet Ertürk’e yazdığım yazıdaki ihtihzayı-ironiyi herhalde görmesi gerekirdi. Bu ihtihzayı anlamadıysa yazık; anladıysa ve bu yazıyı yazdıysa daha da yazık.

Vahap Munyar’a yazdığım mektupla birlikte, kendisine 40 sayfa ek yazılar gönderdim.

İşte Vahap Munyar’a gönderdiğim mektup ve onun benim hakkımda yazdığı yazı:

"Hatırladığıma göre sizinle daha evvel tanışmadık. Tanışmadığınız ve beni tanımadığınız da yazınızdan belli oluyor. Zira, beni tanısaydınız, “dilinin altında bakla” tutan biri olmadığımı, fevkalade şeffaf ve açık konuştuğumu bilirdiniz.

Ahmet Ertürk’ün icraatları hakkındaki kanaatlerim sır değil. Bahsettiğiniz mektubu sadece Ahmet Ertürk’e değil, hem yazıda adı geçenlere, hem de Star Grubu’nun yeni “sahiplerine” yolladım. Behiç Kılıç da bana fevkalade kızdı. (Yazımda adı geçen herkese yazımın bir kopyasını yollamak adetimdir.) Hele RTÜK’e “TMSF, Star Grubu’nun ödemelerine nasıl kefil olur? Nasıl teminat verir? Ödemeleri geciktiği için Star’ı kapatmanız gerekmez mi?” diye sorduğumda küplere bindi.

Yazınızda, TMSF’nin Star Grubu’nun yayın politikasına karışması konusundaki görüşlerime yer vermenize memnun oldum. Ama, bu yazıyı Star’da “köşe kapmak” için yazdığımı ihdas etmeniz karşısında hayrete düştüm. Sizin tecrübenizdeki bir gazetecinin benim yazımdaki ironiyi-istihzayı anlamış olması gerekirdi değil mi?!.. Ayrıca yine, sizin tecrübenizdeki bir gazetecinin, yazı yazmadan önce benim de görüşlerimi alması doğru olmaz mıydı?

Bu açıklamama bundan sonraki yazınızda yer vermenizi rica ederim.

Ayrıca, dikkatli bir gazeteci olduğunuzu bildiğimden TMSF ile ilgili, Ahmet Ertürk’le ilgili, Star’la ilgili yazmış olduğum haberx.com sitesindeki yazıları, soru önergelerini ve Ahmet Ertürk’e yollamış olduğum (iyi niyetli ise belki bir faydası olur diye) yazılarımı bir dosya halinde size takdim ediyorum. Eğer, Star’da sizin tabirinizle bir “köşe kapsaydım” yazacağım yazılar aynen bu yazılar olacaktı!

Başka malumat da almak isterseniz fevkalade açık ve şeffaf olarak sizin temas kurmanızı beklerim; birilerinin size birşeyler vermesine lüzum yok.

Son bir ricam var: Yine dikkatli bir ekonomi yazarı olarak, dün verdiğim soru önergesine dikkatinize getiriyorum.

Bu vesile ile Star Yayın Grubu’na tarafsızlıklarını ispat etmek istiyorlarsa tekrar sesleniyorum: Bana ve bazı CHP’lilere haftada 2’şer kere köşe yazdırın...

Hodri Meydan!.. "

****

Vahap Munyar’ın Hürriyet’teki yazısı:

"’Şirin’ köşe Star’ı tarafsız yapar mı/"

"ELİMDE İstanbul Milletvekili Emin Şirin’in imzasını taşıyan bir mektup var.

Mektubun muhatabı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk.

Mektup, "Sevgili Ahmet Bey" diye başlayıp, önce Ertürk’ün bir soru önergesine verdiği yanıtı hatırlatıyor:

"İstanbul Milletvekili Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun sormuş olduğu sorulara, Sayın Aldüllatif Şener delaletiyle vermiş olduğunuz 26.03.2004 tarihli cevabınızda, Star Yayın Grubu ile ilgili olarak, ’Yayın politikaları tam tersine yasalara uygun hale getirilmiştir. Böylece daha önce habercilik maksadını aşan yayınlardan dolayı RTÜK tarafından yayınların durdurulması ve gazete aleyhine yüklü tazminat ve ceza davaları açılması sonucunu doğuran yayınların önüne geçip, normal zemine oturtulmuştur. Bu yolla belli kesime hizmet vermeyen, kamu vicdanını rahatsız etmeyen, genel kabul görmüş yayın ilkeleri çerçevesinde yayınlar sürdürülmektedir’ demektesiniz."

Ardından soru geliyor: "Bir yayın grubunun yayın politikasını belirlemek TMSF’nin işi midir? Siz el koyduğunuz çimento fabrikasının çimento standardını ya da kağıdının rengini belirliyor musunuz?"

Şirin, mektubunun sonraki bölümünde Star Yayın Grubu’nun tarafsız olmadığına işaret ediyor: "Star Yayın Grubu’nda müthiş bir Hükümet taraftarlığı ortaya çıktı. En basitinden kendimi örnek vereyim. Bir milletvekili olarak görüşlerim gazetede yer bulurken, televizyon haberlerime yer verirken ve makul ölçüde programlara davet edilirken, şimdi kesin bir sansürle karşı karşıyayım. Eğer, Star Yayın Grubu hakikaten objektif ise neden biz bu yayın grubunda yer bulamıyoruz?"

Emin Şirin, bu noktada "Somut bir teklifim var" diyerek, baklayı ağzından çıkarıyor: "Star Gazetesi’nde asgari telif ücreti karşılığı haftada 3 kere yazı yazmak istiyorum. Bu yazılarla ilgili herhangi bir dava açılırsa, sorumluluğu ben taşıyacağım. Kılıçdaroğlu’na yazmış olduğunuz yazıdan, yayın politikasına karıştığınız anlaşılıyor. Anlaşılan son patron sizsiniz. Gazetenizde benim gibi bir milletvekili olan Yaşar Nuri Öztürk de yazı yazıyor. Benim de ciddi yazı yazma tecrübem var, göreve talibim."

Mektubu okuyup bitirince, insanın aklına ister istemez takılıyor:

"Emin Şirin’e köşe açılınca, Star Gazetesi’nde Hükümet taraftarlığı bitecek mi? Şirin’in köşesi Star’a tarafsızlık getirecek mi?"

Star Grubu işi gerçekten de çimento ya da telefon şirketine benzemiyor...

Star Grubu’nun TMSF’nin elinde kalışının uzaması da dert, satışı da dert...

Elde kalışı uzadıkça ’Şirin Köşe’ gibi istekler sıralanıyor...

Satış konuşuldukça "Kim alıyor?" konusu tartışılıyor...

Bakalım işin içinden nasıl çıkacaklar?"


Yayın Tarihi : 4 Eylül 2004 Cumartesi 00:46:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?