Bugün gazetelerde iki önemli haber okudum. Bunlardan birincisi Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’ın “terörle mücadele kurumu” kurulması hakkında çalışma yapıldığı haberi.



Bu fevkalade önemli bir gelişme. Hükümetin bu konuda atacağı adımları tereddütsüz destekliyorum.



İkincisi Vatan Gazetesinin yapmış olduğu güzel çalışma. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, “Avrupa’daki kanunlar bizde olsa yeter” demesi üzerine, Vatan Gazetesi çok güzel bir çalışma yapmış; Amerika’daki “Homeland Security Department”, yani İç Güvenlik Bakanlığı’nın çalışma sistemini ve kuruluş amacını ortaya çıkartmış.



Vatan Gazetesi’nin haberine göre “Homeland security” özetle şöyle anlatılıyor:



“ABD'yi terörden "korumak amacıyla" oluşturulan kurum yaklaşık yüz Federal güvenlik biriminin tek bir çatı altında koordinasyonunu amaçlıyor. Birimler arasında sadece CIA ve FBI gibi güvenlik birimleri değil Adalet Bakanlığı ve özel sektör gibi birimler de bulunuyor.


Sözkonusu Bakanlığın görev alanı 6 esasa dayanıyor. Bunlar sırasıyla istihbarat ve uyarı, sınır ve taşımacılık güvenliği, ulusal bazda terörizmle mücadele, büyük çapta tehditler karşısında hayati önem taşıyan altyapı unsurlarının korunması, acil durumlarda eyleme geçme hazırlığı ve bu tür olaylara derhal yanıt verme kapasitesinin oluşturulması.”



Adalet Bakanlığı da bu konuda çalışmanın başladığını söylüyor.



****



Ben aşağıda sizinle dün yaptığım basın açıklamasını paylaşmak istiyorum. Adalet Bakanlığı yapacağı hazırlıklarını hemen birkaç günde tamamlasın, terörle mücadele kurumunun ana hatları da belli olsun, hemen gelecek hafta TBMM toplansın. Hem çağrısını yaptığım Kuzey Irak’a müdahale tezkeresini, hem komşumuz Irak’la ilgili kaosun ve terörün bitmesi ve Irak’ın şeriat düzenine düşmeden normalize olabilmesi için ne yapabileceğimizi konuşalım, hem terörle mücadele kurumu kanununu çıkartalım, hem de terörle mücadele kanununda gerekli değişiklikleri, derhal, hemen, kararlılıkla yapalım.



Bu konu ancak ve ancak kesin kararlılıkla hallolur. Muhalefetteki bir milletvekili olarak hükümetin bu konuda atacağı yukarıdaki her adımda kendilerini yüksek sesle ve takdirle destekleyeceğim.



****

20.07.2005 tarihli basın açıklamam:



“Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Kuzey Irak’ta yuvalanan terör örgütüne karşı “gerekenin yapılacağını” söyledi. Genelkurmay İkinci Başbakanı Orgeneral Sayın İlker Başbuğ “gerekirse sınır ötesi operasyon yapılabileceğini” açıkladı. Çırağan Sarayı’nda toplanan Irak’a komşu ülkeler Dışişleri Bakanları bir toplantı yaptılar. Toplantının muhtevasının ne olduğunu başta milletvekilleri olmak üzere kimse bilmiyor.



Daha evvel müteaddit defalar açıklama ve yazılarımda yapmış olduğum teklifi TBMM’de bulunan partilere ve bütün milletvekillerine tekrar yapıyorum:



TBMM’nin derhal toplanarak Hükümete, Anayasa’nın 92 ve 117. maddelerine dayanan ve Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi’nin 51. maddesine atıf yapan bir tezkere çıkartması lazım.



Konu önemli. Hele hele herhalde Putin ile domates görüşmekten, Moğolistan’da ok atmaktan çok daha önemli. Her geçen gün şehit cenazeleri kalkıyor. Sakin günlerde Güneydoğu Anadolu’yu ziyaret eden ve Kürtçe konuşan parti liderlerinden ses yok. Dünyayı arşınlayan Başbakanımızı, Güneydoğu Anadolu’da, hatta Doğu Anadolu’da gören de yok.



TBMM’nin süratle olağanüstü olarak toplanıp PKK meselesini, Irak münasebetlerini, PKK’nın imha edilmesinin yanı sıra, komşu ve dost Irak’ın istikrara kavuşması için Türkiye’nin yapabileceği hizmetleri ve yardımları görüşmesi ve TSK’nın icap ettiği takdirde derhal müdahale edebilmesi için Hükümete yetki vermesi lazım. TBMM’nin böyle bir kararı Türkiye’nin blöf yapmadığını ve kararlılığını kesinlikle ortaya koyacaktır.



Zaman görev zamanıdır.”