20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

"Emniyet’teki F Tipi Örgütlenme"


Başlıktaki ifade, İşçi Partisi Genel Sekreteri avukat Nusret Senem tarafından 29.01.2008 tarihinde “gereği için” Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen bir belgeden alındı.

Bu belgeye ekli olan listede, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde halen çalışmakta olan ve “örgütlenerek” ve Fethullah Gülen Cemaati’ne hizmet ettiği iddia edilen 58 kişinin isimleri vardı.

İncelemeyi yapan Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden tarafından verilen 31.01.2008 tarih ve K.N 2008/10931 sayılı karar, “suç ihbarına dayanak teşkil eden el yazılı (4) sayfadan ibaret belgenin genel ve soyut iddialar içerdiği; tarihsiz, isimsiz ve imzasız olduğu ve somut bir suç isnadına yönelik olmadığı gerekçesiyle işlememe konulmaması” şeklindeydi.

Savcılık, bu kararından sonra, “idari yönden gereğinin takdir ve ifası için” belgeyi, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göndermişti.

Bakanlık veya Emniyet Genel Müdürlüğü’nün uzun süre harekete geçmemesi üzerine; böyle bir listenin varlığından ilk kez haberdar olarak, kendilerinin de listede bulunduğunu öğrenenlerden bazıları, haklarındaki iddiaların araştırılarak ispatlanması; ispatlanamadığı takdirde, bu belgeyi hazırlayarak kendilerine iftira atanlar hakkında işlem yapılması için defalarca ilgili mercilere müracaatta bulundular.

Uzunca bir süre geçmesine rağmen, ne Bakanlık’tan, ne de Genel Müdürlük’ten bir ses çıkmıyordu.

Bu yoldan bir sonuç alamayacaklarını anlayan bu kişiler, bu kez, bu belgeyi, kendileri bağımsız kriminoloji uzmanlarına inceletmeye karar verdiler.

İşte asıl kıyamet de o zaman koptu:

Yapısı ve içeriği itibarıyla ilk bakışta sahte ve düzmece olduğu izlenimi veren bu “belgenin”, üzerinde isim ve parafı olan “yetkililerce” hazırlandığı ortaya çıktı!

* * *

Böylece, Emniyet yeni bir skandala daha sahne oluyordu:

Bu belgenin, 2006 yılında o dönemin Emniyet Genel Müdür Vekili tarafından imzalandığı, Personel Daire Başkanlığı’nda veya diğer birimlerde çalışan “yetkililerce” kendi el yazılarıyla hazırlandığı ve bu belgedeki yazıların (N.A, İ.S, M.A, M.D ) isimli şahıslara ait olduğu, “özel bilirkişi raporuyla” ortaya çıkarılmış oluyordu.

Yani bu belge, üzerinde adı geçenlerce hazırlanmıştı.

Ama işin daha da ilginç bir yanı; işi zaten “çeteleri deşifre edip adalete teslim etmek” olan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün başındaki bir şahıs, bu belgeyi, “okunduktan sonra imha edilmesi ricası” içeren bir “bilgi notu” şeklinde adı belirtilmeyen bir savcıya hitaben göndermişti!

Yani; Emniyet Genel Müdürlüğü koltuğunu vekâleten de olsa işgal eden bir şahıs, kendi kurumunda tesbit ettiğini iddia ettiği yasadışı bir örgütlenmeyi, en ufak bir takibe almadan, gerekli delillendirmeleri yapmadan, bir idari soruşturma bile açmadan, sıradan bir “bilgi notu” ile bir savcıya ihbar ediyordu!

* * *

Burada doğal olarak aklımıza çeşitli sorular geliyor:

• Çetelerin üzerine amansız bir şekilde gittiğini söyleyen EGM, kendi içinde yapılanmış olduğunu iddia ettiği bir örgütlenmeyi gereği gibi deşifre etmekte neden bu kadar zaafiyet gösterdi?

• Belgeyi hazırlayan yetkililer -ki bazıları şu anda halen görevdeler; dal çıtırtısına bile idari soruşturma açarken, illegal bir örgütlenmeyi de içeren böylesine ciddi iddialar karşısında idari soruşturma açma zorunluluğunu neden es geçtiler?

• Böylesine ciddi bir iddianın, yapılacak idari bir soruşturma neticesinde idari gereği yapıldıktan sonra, delilleriyle birlikte bu kez de adli gereğinin yapılması için Adliye’ye gönderilmesi gerektiğini mesleğe yeni başlamış bir polis memuru bile bilirken, Emniyet Genel Müdür Vekilliği, Personel Daire Başkanlığı veya üst düzey yöneticilik yapan kimselerin bu iddiaları “okunduktan sonra imha edilmesi gereken bir bilgi notuyla” savcıya bildirmeleri suç mudur?

• Burada yetkililerce işlenen bir suç varsa, bu, liste hakkında gereğini yapmayarak “görevi ihmal” mi yoksa bu listeyi keyfi olarak hazırlayarak “görevi kötüye kullanma” suçu mudur?

• Eğer bu belgedeki isimler hakkında yeterli delil ve belge yoksa bu liste hangi amaçla oluşturulmuştur?

• Eğer buradaki bilgiler belgelerle sabitse, listedekiler hakkında neden adli ve idari işlem yapılmamıştır?

• Delillere dayanmadığı sürece “sübjektif” olarak nitelendirilebilecek böyle bir listeye kim hangi amaçla konulmuştur?

• Bu bilgi notunu alan savcı, geçen 2 yılda gereği için ne yapmıştır?

• Bu belge daha sonra İşçi Partisi’nin eline nasıl geçmiştir?

• Şimdiki İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü böyle bir olayı öğrenince ne yapmıştır; nasıl bir hareket tarzı belirlemişlerdir?

• Bu listede bulunanlarla veya bu listeyi hazırlayanlarla ilgili idari bir soruşturma başlatılmış mıdır?

• Başlatılmadıysa, bu suç mudur?

• Memur “açığa alma” konusunda en ufak bir tereddüt göstermeyen EGM, bu tedbiri halen görevde bulunan üst düzey yetkilileri hakkında da uygulayacak mıdır?

Gelelim üzerinde fırtınalar kopan bu belgenin gündeme getirdiği bir başka soruya:

• Emniyette gerçekten bir Fethullahçı yapılanma var mıdır?

* * *

Bu ve diğer soruların cevabını bize yetkililer vermeli…

Memlekette bu kadar yetkili makam dururken, ben “var” veya “yok” diyerek kanaatimi belirtsem, bu sizin için yeterli olur mu? 


feramuzerdin@kenthaber.com

Yayın Tarihi : 12 Mayıs 2008 Pazartesi 18:27:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mert EFE IP: 88.242.9.xxx Tarih : 16.05.2008 03:53:03

Emekli bir emniyet mensubu olarak bu konuda daha önce bir yorum yapmıştım. Ama görüyorum ki, şu ana kadar bu yorumumu yayımlamadınız. Teşekkür ederim.


Erbaha ÖZDEMİR IP: 81.213.202.xxx Tarih : 18.05.2008 00:14:12

Sn.Erdin Emniyetdeki F Tipi örgütlenme ile ilgili yazınızda her noktaya yoruma mahal bırakmayacak şekilde mantıklı güzel açıklamalar getirmişsiniz.Elinize sağlık.İşin en garibi EGM Başındaki bir şahsın bu belgenin üzerine "Okunduktan sonra imha edilmesi"Notu ile Adelete göndermesi.Ne düşünsün ne yorumlasın bu halk.Bence o notu yazan yetkilide o gurubun içinde.Başka türlü yorumlayamıyorum. Saygılarımla