Aslında askerle ilgili yazmamaya karar vermiştim.
Çünkü; alt kademeyi bilemem ama üst kademenin hal gidişattan şikayetçi olduğuna dair bir işaret göremiyoruz.
TSK üst kademesi ne zaman bir “gaz alma” (olanlara bakıldığında bundan sonra artık böyle nitelendireceğiz) hareketi yapsa, “siviller” anında cevabını yapıştırıveriyor.
Hatta siviller dozajı hemen bir çıt daha artırıveriyor.
Böylece askerler gürlediğiyle kaldığı gibi, ne alt kademe ne de askerden medet uman siviller tatmin olamıyor.
Türkiye’de bir orta oyunudur oynanıp gidiyor!
* * *
TSK’nın bir numaralı adamları üç dönemdir aslında hiçbir şeye ses çıkarmıyorlar.
Kuzey Irak’ta ABD’liler askerimizin başına çuval geçirildiğinde, Amerikalılar zayiat vermesin diye “karşılık verilmesin” emrini veren Genel Kurmay Başkanı, İzmir’de paşa paşa emekliliğinin tadını çıkarıyor.
Bir de kendi ifadesiyle, kendi döneminde darbe yapmak isteyen emrindeki komutanlara “gereğini” yapamamış ( ki bu onun da yargılanmasını gerektirir), ayağına giden savcılara eskiden emrinde olanları “darbeci” diye şikayet ediyor.
Dolmabahçe’nin meşhur paşasının önüne de güya bir “dosya” koymuşlar!
Eh sen de bir “dosyaya” karşılık çıkarıp masaya on “dosya” koyamadıysan, ne diye oturdun o makamda o zaman? Gazetecilere sorsaydın onların arşivlerinde bile AKP ile ilgili onlarca “dosya” vardır.
Bu paşamız da şimdi zırhlı Audi’siyle davetten davete koşuyor; sadece magazin programlarında boy gösteriyor.
Şimdiki paşayı hiç sormayın:
Tam iki sert laf edecek; daha o lafını bitirmeden karşısındakiler bir cepheyi daha düşürüyorlar!
En son “kozmik oda” kalmıştı, orayı da hallaç pamuğuna çevirdiler!
Bu “kozmik oda” araması da bir hoş aslında?
Dikkat ederseniz, hakim orada sadece not alıyor!
Suç unsuru bulsa, normalde el koyması gerekiyor.
O ise, basına yansıdığı kadarıyla, habire “not alıyor”.
Artık ne yapılacaksa o notlarla?
* * *
Medyadaki yorumlarda askerin hakkını aramak için yarışanlara bakınca insan ister istemez gülümsüyor.
Meydanı boş buldular ya; artık terör eylemlerini bile askerin yaptığı iddia edildiğinde, vicdanınız ve mantığınız öyle emrettiği için askeriyeyi koruyup kollamak için hemen yorumlara asılıyorsunuz!
Yani siz bu olayların farkındasınız da; koskoca Genel Kurmay Başkanları görmüyor mu neler olduğunu, kendi kurumunun nasıl yıprandığını?
Siz öyle mi sanıyorsunuz?
Ama belki de sizde biraz mazoşistlik var:
Siz “Alan memnun, veren memnun; size ne oluyor” diye azarlanmak istiyorsunuz galiba?
* * *
2009 böyle geçti ama merak etmeyin; 2010 çok iyi olacak :)
Hepinize mutlu ve güzel bir sene diliyorum.
Bu ülkede görevini yapmayarak ,onun bunun kuyrukçuluğunu yapacağım diye darbe koşullarını hazırlayanlar(Maraş,Sivas,Taksim gibi utanç verici katliamları dayatanlar)darbe yapanlar yargılanmadıkça,hırsızlardan,uğursuzlardan hesap sorulmadıkça,çağdaş demokratik ülkelerde olduğu gibi sivil anayasa yapılmadıkça, Atatürk'ün yasakladığı ''İlk veliaht''anlamına gelen ''paşa''unvanını kabul ederek bu ülke güzel günlere hazırlanamaz.Yazarımız denilecek söz bırakmamış.