Biz çocukluktan ergenliğe geçerken arkadaşlar arasında yapılan film konulu bir “geyik muhabbeti” vardı:
“Atını bilmem ne eden kovboy”
Güya o filmin bir de devamı çıkmıştı (!):
“Atın intikamı…”
* * *
Birçoğumuza seviyesiz bir muhabbet olarak gelecek olan adı üstünde bu “geyik muhabbeti”, bugün toplumumuzda artık yaşanır hale gelince; hep birlikte soğuk bir duş yapmış olduk!
Dünkü gazetelerde yer alan bir haber tam ibretlikti:
Kimliği belirsiz kişiler tecavüz ettikleri atı öldürmüşlerdi!
Aklımıza hemen şu soru geldi:
Atın intikamından(!) korktukları için mi yaptılar?
Şaka bir yana, bu olayı okullarda ders olarak okutsak, malzeme bitmez.
İşin içinde hayvanla cinsel ilişki var, hayvana eziyet var, vahşet var, dehşet var, var oğlu var…
* * *
Memleket o hale geldi ki, gücü gücü yetene dalıyor.
Öldürme, parçalama, tecavüz, işkence, işkenceyle tecavüz, toplu katliamlar aldı başını gidiyor.
Eskiden ağzı açık hayretle okuduğumuz evlenmek vaadiyle kızlık bozma haberleri, şimdi 3. sayfanın yanından bile geçemiyor!
Bu çöküşün dini referansları ağır basan bir partinin iktidarı zamanında yaşanması da çok dikkat çekici ama bugünkü konumuz bu değil.
* * *
Özellikle kırsal kesimde ilk cinselliğin eşcinsel ilişkilerle veya hayvanlarla yaşandığı artık yüksek sesle dile getirilir oldu.
Bastırılmış cinsellik veya eksik cinsel bilgilendirmeler bugün insan aklının sınırlarını zorlayan cinsel sapkınlıklar olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuklarımıza anaokulundan başlayan ciddi bir cinsel eğitim verilmesi gerektiği artık gün gibi ortada.
Milli Eğitim daha ne bekliyor acaba?
* * *
Ben bu at olayına kafayı taktım aslında:
Bu insan bozması; cinsel partneri (!) olan atın kendisini ele vereceğinden veya intikam alacağından mı korktu da o atı öldürdü acaba?
at dişiyse doğacak çocuğun sakat olacağını sanmıştır... sağlam olsa belkide kabul de ederdi. ne yapacakları belli olmaz bunların.