29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Hükümetin savurganlığı “Mart karının” habercisi mi?

Milli ekonomi neredeyse dibe vurmuş vaziyette.


Hükümete yakın olup da ihale kapanlar dışında kimsenin tekeri dönmüyor.


Krizde kulağının üzerine yatmış olan ve hala saçıp savurmaya devam eden hükümet hariç herkes, harcamalarından nasıl 1 YTL bile olsa tasarruf edebileceğinin hesabına düşmüş durumda.


İnsanlar artık belki canları çeker de isterler ve gereksiz masraf olur diye çocuklarını oyuncakçıların, fast food dükkanlarının önünden geçiremez hale gelmişler.


Anadolu’da fuhuş almış başını gidiyor. Bazı kadınlar kredi kartı borçlarını ödeyebilmek için vücutlarını üç kuruş paraya satmaya başlamışlar.


İşadamları borç ve tefeci baskısı yüzünden, intiharı bir kurtuluş yolu olarak görüyor.


Akıl almaz yükseklikteki vergiler nedeniyle dünya liderliğini kimseye kaptırmayan yüksek enerji fiyatları, üreticinin belini büküyor.


Halk, ısınmak için ateş pahası olan doğalgazını kapatmış, hükümetin dağıtacağı bedava kömürün yolunu gözlüyor.


Önünü göremeyen piyasalar; esnaf, işçi, memur ve son birkaç ayda “işsiz” sıfatı kazanan veya kazanmaya aday kişiler hükümetten bir “can simidi” beklerken, “ümüğümüzü sıkan” krizi ısrarla inkar etmeyi sürdüren Başbakan Erdoğan, başkentte kameralar önünde simit alışverişi yapıyor. 


Halktan birisi olduğunu gösterecek şekilde hazırlanan bir mizansen çerçevesinde, önceden hazırlanan kameralar önünde tezgahtan bizzat kendisinin seçtiği dört simide 2 YTL verirken, simitçinin beyanına göre, simitçiye de tam 100 YTL “bahşiş atıyor”!


Bu 2 lirayı harcamak için yetersiz görüp de 100 lira “bahşiş atma” hareketinin hangi kültürün sonucu olduğunu merak ediyorsanız, onu da bir başka gün yazarız?


Ama şunu bilin ki, hergün simit yemek zorunda kalan ve hesabını iyi bilmeye mecbur olan insanlar asla böyle davranmazlar!



* * *


“Karnını simitle doyuran” Başbakan Erdoğan boğazımıza kadar battığımız ekonomik kriz konusunda, yerel seçimlere kadar "top çevirmeye" devam edeceğe benziyor?


Hükümet tarafından, yaşanan ağır krize rağmen kamu harcamalarına yönelik yeni bir “tasarruf tedbirleri genelgesinin” bugüne kadar açıklanmamış olması da gayet düşündürücüdür?


Demek ki AKP, kriz yokmuş gibi davranarak, seçim yatırımlarına ara vermeksizin, yerel seçimlerde mümkün olduğunca belediyeyi almak gayretindedir?


Bütün bu yaşananlardan sonra, bir endişemizi dillendirmekte fayda görüyoruz:


Hükümetin pompaladığı bu bahar havasının akabinde, yerel seçimlerden hemen sonra, ekonomik dizginler boşalıp da zaten mağdur hale gelmiş olan halkın üzerine bir de “Mart karı” yağmaya başlar mı acaba?

Yayın Tarihi : 26 Aralık 2008 Cuma 09:32:31
Güncelleme :26 Aralık 2008 Cuma 11:44:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Akif Özdemir IP: 81.213.215.xxx Tarih : 26.12.2008 17:43:38

Krizi itiraf edemiyor ancak Sn.Erdoğan'ıda kriz etkilemiş baksanıza artık simit yiyor.