Kilyos Polis Okulunda neler oluyor?

Geçen hafta gündeme sıkışan bir haber dikkatinizi çekti mi bilmiyorum?

Kilyos Adile Sadullah Mermerci Polis Okulu’nda görev yapan iki emniyet müdürü “ vahim silah edinmek ve teşhir etmek” suçundan tutuklanarak cezaevine kondular.

Polislik eğitimine aşina olmayanların aklına ilk anda “yine bir Ergenekon olayı mı?” sorusu gelse de işin aslı öyle değildi.

Gerçi poliste son zamanlarda ortaya çıkan akıl tutulmasını ve yakalanan her silah ve mühimmatı Ergenekon süzgecinden geçirmek mecburiyetinin neden ortaya çıktığını bir başka yazımızda detaylı olarak zaten işleyeceğiz.

Ama bu yazımızın konusu Kilyos Polis Okulu olduğundan, konuyu fazlaca dağıtmayalım.

* * *

Kilyos’la ilgili iddiaların başlangıcı, yerel seçimlere dayanıyor.

Polis Okulu öğrencileri Gümüşdere Köyü seçim bölgesinde ikametli olarak göründükleri için, yekûn teşkil eden oyları muhtarlık seçimlerinde de belirleyici oluyor.

Gümüşdere Köyünün eski muhtarı Cevat Mutlu, Polis Okulu öğrencilerinin baskı altına alınarak, ASMPO Müdürü Yunus Öztürk’ün hemşehrisi ve arkadaşı olan Abdullah Gündoğdu isimli şahsa oy vermeye zorlandığını söylüyor.

Abdullah Gündoğdu’nun Gümüşdere köylüleri tarafından tanınmadığı ve Gümüşdere’de yaşamadığı da iddia ediliyor.

Söylenenlere göre Yunus Öztürk, Gümüşdere Köyü plajıyla komşu olan Polis Okulu plajının güvenliğini garantilemek(?) amacıyla, köy muhtarlığının “emin ellerde” olmasını sağlamak için öğrencilerine hemşehrisi ve arkadaşı olan Abdullah Gündoğdu’yu seçmelerini işaret etmiş.

Bir süre önce Polis Okulu’ndan emekli olarak muhtarlığa adaylığını koyan teknisyen Ahmet Pak’a çok iyi tanındığı Polis Okulu’ndan hiç oy çıkmaması, ancak oyların müdürün bir tanıdığı olan Abdullah Gündoğdu’ya yağmış olması, bu yönlendirmenin bir karinesi olarak gösteriliyor.

* * *
Gelelim, okulun tutuklanan müdürleri Zeynel Abidin Genç ile Uğur Selçuk Şener’in meselelerine:

Her ne kadar Yunus Öztürk’ün bu ikiliye daha önceki bir “kooperatif mevzusu” dolayısıyla kafayı taktığı iddia edilse de bu iddiaların ispatlanması mümkün olarak görülmüyor.

Bu iki müdürün, Polis Okulu Müdürü Yunus Öztürk’ün ihbarı üzerine nereden temin edildiği belli olmayan launcherleri ve teşkilatta da kullanılan bazı mühimmatı Silah Bilgisi derslerine getirerek öğrencilere gösterdikleri için tutuklandıkları belirtiliyor.

Bu iki müdür, bu mühimmatı daha sonraki derslerde de gösterilmek üzere Polis Okulu silah deposuna teslim edince deşifre ediliyorlar.

Aslına bakarsanız, kaynağı belli olmayan mühimmatı elde etmeleri ve derse getirmeleri bir suç; ama ya niyetleri?

Bu iki müdür şimdi bu “işgüzarlıkları” sebebiyle cezaevindeler.

Başka bir niyetleri olsa bu mühimmatı derse getirip teşhir edecekleri ve sonrasında resmi silah deposuna teslim edecekleri yerde; son zamanlarda duymaya alışık olduğumuz üzere, sonradan suistimal etmek üzere toprağa gömerlerdi herhalde?

* * *

Biz Polis Okulu öğrencilerinin ve çalışanlarının gelecek kaygısı ve hiyerarşiye uyma endişesiyle, bu konuyla ilgili olarak müdürleri aleyhine herhangi bir şikâyette bulunacağını zannetmiyoruz.

Ancak ayyuka çıkan ve kulağımıza kadar gelen bu iddiaların EGM müfettişleri tarafından soruşturulması gerektiğine de inanıyoruz. Eğer ortada bir hukuksuzluk ve keyfilik varsa bu ortaya çıkarılmalıdır. Yok, eğer müdür hakkında yıpratma amaçlı dedikodular yapılıyorsa, o halde bu müdür hakkındaki dedikodulardan aklanmalıdır.

(Eğer atanacak olurlarsa) sayın müfettişlere son bir hatırlatma:

Bu aslında her ne kadar Emniyet’in hemen hemen bütün birimlerinden yükselen bir iddia olsa da Kilyos Polis Okulu’nun idare katındaki yöneticiler koridorunun sağ ve sol olarak ikiye ayrıldığı ve yönetime yakın olanların her türlü imkânlardan fazlasıyla yararlanırken; yönetim tarafından sevilmeyenlerin çeşitli bahanelerle soruşturma geçirerek sicillerinin bozulduğu iddialarını da göz ardı etmeyin lütfen.