O belediye başkanına da işlem yapılacak mı?

Dün Altınşehir’de yıkım sebebiyle meydana gelen olayları izledik.

Seçim öncesi göz yumulan kaçak yapılar, seçim ertesi yıkılmaya başlanmış; çeşitli örgütlerin galeyana getirdiği halk da yıkım ekiplerine ve güvenliği sağlayan polise saldırmıştı.

Polisin aşırı güç kullanımı ve bir vatandaşı tokatlaması tartışmalarının gölgesinde kalan bir başka olay ise hala aydınlatılmayı bekliyor:

CNN Türk’ün olaylarla ilgili benimle yaptığı canlı telefon bağlantısında da söylediğim gibi Emniyet, kurallara aykırı davrandığı tesbit edilen personeli hakkında zaten soruşturma açacaktır.

Ama polisle halkın karşı karşıya geldiği bu olayda tek günah keçisi polis olmamalıdır.

* * *

Polis aşırı güç mü kullanmıştır, olaylara heyecanla mı müdahale etmiştir, leblebi gibi gaz bombası mı atmıştır, gaz bombasının okula gideceğini hesap mı edememiştir?

Bunlar tartışılır ve nasıl çözümleneceğine dair bir yol bulunur.

Ama burada ortaya atılan daha önemli iddialar vardır:

Seçim öncesi o bölgede her gece 50 bin TL’lik rüşvet hareketi olduğu; beton kamyonlarının harıl harıl çalıştığı, nalburların kaçak yapılaşmaya göz yumma rüşvetine aracılık ettiği dile getiriliyor.

İçişleri Bakanlığı işte bu iddiaları soruşturmalıdır.

* * *

Belediye yönetimlerinin seçimler öncesi yaptıkları “giderayak kıyakları” Türkiye’nin bilinen bir sorunudur.

Seçimden önce tenhada “görüştüğü” ve kaçak inşaatının önünden geçerken dudaklarındaki memnun gülümsemeyle bir selam yollayan belediye zabıtasını, seçimden sonra evini yıkmak üzere homurdayarak gelen iş makinelerinin üzerinde görünce vatandaş haliyle bozuluyor ve hatta cinnet geçiriyor.

Sonra da, “gelsin polis, olayları yatıştırsın, hakla bizi barıştırsın”

Polis kimsenin “torbacısı” değildir beyefendi!

“Belediye oyunu” gerçeği lütfen bu kez “polis şiddeti” tartışmalarının gölgesinde kalmasın..

* * *

Yıkılacağını bile bile kaçak yapılaşmaya giden vatandaşın hiç mi kusuru yok yani, diyeceksiniz?

Onlar zaten yazı – tura atmışlardı…

Yazı geldi, kaybettiler!