15
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

PKK'da Geçen Süre Emekliliğe Sayılır Mı?


Bu da nereden çıktı şimdi?’ dediğinizi duyar gibiyim.

O zaman, hemen izah edeyim:

Hepimizin de çok iyi bildiği gibi; askerlikte geçen süreyi emekliliğine saydırmak, hemen her Türk erkeğinin başından geçen bir olgudur.

Allah’a şükür ki; başlıktaki soruyu, bugüne kadar kimse yüksek sesle sormaya cesaret edememiştir.

Ama bu, böylesi bir gidişatta, bundan sonra sorulabileceği korkusunu da içimizden silemiyor!

* * *

Birlikte bir zaman yolculuğuna çıkarsak, ‘neden’ böyle olduğunu hep birlikte anlarız:

Şu anda İmralı’da cezasını çekmekte olan Abdullah Öcalan, 1980’li yılların başında bugün artık kısaca pkk adıyla bildiğimiz, marksist/leninist çizgideki ‘kürdistan işçi partisi’ni kurmuştu.

Pkk’yı (o günkü adıyla hrk) Türk kamuoyuna tanıtan ilk eylemi, 15 Ağustos 1984 tarihinde gerçekleştirdiği Şemdinli ve Eruh ilçeleri baskınlarıdır.

Demek ki; fikri ve mali altyapısının hazırlanması, kurulması, taraftar toplaması, militanlarına terör eğitimi verilmesi, silahlandırılması ve ilk eylemine girişmesi aşamaları da dahil olmak üzere pkk, yaklaşık 30 yıllık bir geçmişe sahiptir!

Bu 30 yılda, örgüt kah güçlenerek, kah güvenlik güçlerimiz tarafından güçsüzleştirilerek bugünlere gelinmiştir.

Şu an dağlarda ve pkk kamplarında bulunan, sayıları yaklaşık beş bini bulduğu söylenen teröristin silahlı eğitiminin, görev dağılımının, terörist eylemlerinin planlanmasının, silah, mühimmat ve lojistik desteğinin sağlanmasının, (yukarıda adını zikrettiğimiz çete başının şahsi kapasitesinin bir hayli üzerindeki) belli bir tecrübe ve çok iyi bir örgütlenmeyi gerektirdiği aşikardır.

Böylesine bir organizasyon için, yaklaşık 30 yıldır harcanan paranın miktarını da hesaba katarsak, bu şer organizasyonunun kendi başına kurulduğunu ve geliştiğini düşünmek, bir hayli safdillik olacaktır.

* * *

Çocuk okutup da, ekonomik açıdan çok zorlanan okuyucularımız mutlaka vardır. Bu vesileyle, onlara saygı ve selamlarımızı ileterek, sizleri basit bir hesaba davet ediyorum:

Bir teröristin iaşesi, ibadesi, eğitimi, dağdaki en uç noktaya kadar ulaştırılabilen silahı, mühimmatı, giyeceği, yiyeceği ne kadardır?

Adam zaten işsiz-güçsüz, belki de o yüzden dağda?

Ailesine göndermesi gereken para ne kadardır?

Bir teröristin ‘kelle’ başına maliyetini, en düşüğünden, aylık ortalama 2.000 YTL diye hesap edersek, yıllık 24.000 YTL eder mi?

Eder!

Bunu 5000 ile çarparsak 120 milyon YTL yani; 120 trilyon TL eder mi?

Eder!

Örgütün bundan kat ve kat fazla gideri vardır ama, bu rakam bize bir fikir vermesi açısından önemlidir.

Unutmadan ufak bir ayrıntı daha vereyim ki, onu da bilin:

Türk askeri ve polisi üstün teknoloji ürünü olan Amerikan M-16 piyade tüfeklerini ilk kez, öldürdükleri veya yakaladıkları pkklıların ellerinde görmüştür!

Yani, o zamanlar; güvenlik güçlerimizin, böyle bir silahın varlığından haberleri olsa bile, sahip olma şansları yoktu!

Gerisini siz düşünün artık?

Velhasıl; terörist örgütün bir kısım yabancı destekleri ve iyi bir gelir kaynağı olmaksızın, Türkiye gibi güçlü bir devletin güvenlik güçleri karşısında 30 yıl gibi uzun bir süre direnebilmesi olanaksızdır.

* * *

Şimdi yine, ama bu sefer farklı, bir faraziye üzerinden gidelim:

Örgütün yaptığı ilk eylem sayılan, 1984 yılındaki Eruh/Şemdinli baskınlarına katılan ve o zaman 24 yaşında olan bir genç terörist, eğer etkisiz hale getirilmemiş veya eceliyle ölmemiş ise bugün kaç yaşındadır?

1960 doğumlu olduğuna göre, 47!

Peki, 47 yaşındaki bir insan hala dağlarda macera peşinde koşabilir mi?

Nefesi, gücü, enerjisi buna yeter mi?

Psikolojisi buna izin verir mi?

Hayır!

Demek ki; bir insan yaklaşık 30 yıl dağlarda gezemeyeceğine göre, sürekli bir insan kaynağından beslenen örgütte, külliyatlı bir ‘insan sirkülasyonu’ yaşanmıştır.

Yani; dağdaki terörist sayısı hemen hemen aynı kalmakla birlikte, dağdaki insanlar zamanla değişmiştir.

Yani; birisi kocayınca veya “etkisiz hale getirilince”, yerine bir başkası gelmiştir.

Peki; eğer şimdi ceza evinde değillerse, ‘dağdan inen’ bu eli kanlı; oradaki askere, polise, sivile, köylüye, çocuğa kurşun sıkmış bu insancıklar, şu an nerde, ne iş yapıyorlar?

Merak ettiniz mi hiç?

Eğer bunu bir kez bile merak etmişseniz, sorunun cevabını da biliyorsunuz demektir?

Birkaç gün önce Almanya’ya kaçmış olup da, işlediği ‘sahtecilik’ suçundan dolayı Türkiye’ye dönmekten çekinen ve halen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen bir siyasi partinin başkanının “geçmişini” de araştırmışsınızdır o zaman?

* * *

Her üç-beş yılda bir gündeme getirilen ve uygulanan ‘dağdakilere af’ konsepti, artık dağlardan inme vakti gelmiş teröristlere adeta bir “emeklilik” fırsatı yaratır hale gelmiştir.

Peki böyle bir durum, yeni insanları dağa çıkma konusunda cesaretlendirmez mi?

Çık dağlara, tepin; ama bir süre sonra, baktın ki yaşlanıyorsun, o zaman dön “ovaya”…

Bu konudaki takdiri okuyucuya bırakırken, yakın tarihimize bir göz atmak istiyorum:

Böyle bir af, en son 2004 yılında çıkarılan “eve dönüş yasası” ile uygulanmıştı.

Kamuoyuna, dağda bulunan ama ‘hiçbir olaya karışmamış olanlar’ (o nasıl oluyorsa artık? Çünkü Türk Ceza Kanunu’na göre, senin benim gibi sade vatandaşlar için,‘çete üyesi olmak’ başlı başına bir suçtur ve cezası vardır, suç teşkil eden diğer eylemlerinizden de ayrıca ceza alırsınız!) ile ‘örgütü çökertmeye yönelik önemli bilgiler verenlerin’ affedileceği söylenmişti.

Hatırlanacak olursa, eve döndüklerinde giyecekleri donlarına kadar hazırlıklar yapılmış, dağlardan terörist beklenmeye başlanmıştı.

Dönen döndü ama, örgütü çökertecek ne tür faydalı bilgi verdikleri hala meçhul?

Örgüt hala yerinde durduğuna göre; demek ki pek de dişe dokunur bir bilgi veren olmamış?

* * *

Bugünlerde yine, bir ‘dağdakilere af’ modasıdır gidiyor.

Başı çeken de, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanımız!

‘Sorumlu siyasetçi örneği’ verdiğini de üstüne basa basa vurgulayarak, dağdaki teröristlere çağrısını yapıyor:

Derhal ailelerinizin yanına dönün!”

Ovada siyaset yapın” diyene etmediği laf kalmamıştı, şimdi kendisi, benzer sözler ediyor.

Herhalde sanıyor ki; bu adamlar çikolatayla falan kandırılarak dağa çıkarıldılar ve onun çağrısını duyar duymaz evlerine koşacaklar?

Hatta, belki de örgüt, teslim olacakları öldürmeyip; bilakis yorulmasınlar diye, sınırımıza kadar servisle getirip bırakacak(?)

Kendisi de böylece, “teröristine bile kucak açmış müşfik başbakan” imajıyla, ‘suya-sabuna dokunmadan’ terörü bitirmiş olacak!

Eğer Türkiye dışındaki bir takım merkezlerde, “pkk’yı tasfiye” kararı alınmış ve uygulanacaksa ve Başbakanımız da bundan siyasi olarak faydalanmak peşinde ise; söyleyecek bir sözümüz yoktur.

Ama öyle değilse, “ovada siyaset” fikrini, bu milletin pek benimsemediğini son seçim sonuçları apaçık göstermiştir.

Gafları ve yaptığı akıl almaz stratejik hatalarıyla ABD ve Dünya tarihinin seyrini değiştiren Başkan Bush bile, teröristleri muhatap almak şöyle dursun, cephede savaşan askerlerine moral takviyesi olması için Irak’ı tam iki kez ziyaret etmiş, geceyi askerleriyle birlikte cephede geçirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışan da, sınırımızı canı pahasına koruyan Mehmetçik’i yerinde ziyaret edip, onlara terörle mücadelede destek ve cesaret vermektir.

Alınan kapsamlı tedbirlerle terörün kaynaklarının kurutmadıktan sonra, teröriste uzaktan şirin gözükmenin, caydırıcı olmayacağı açıktır.

Maddi kaynaklarını, ikmal yollarını keserseniz, zaten ‘eşek gibi’ dağdan ineceklerdir!

Karnı aç, silahı boş adamın dağlarda tek başına ne işi olur ki?

* * *

At izinin it izine karıştığı bu bilgi (ya da kasıtlı yanlış bilgi [dezinformasyon]) bombardımanında, benim de bir teklifim olacak:

İdarecilerimiz, “birilerinin” gözüne girebilmek için hep birbirleriyle yarıştılar.

Bu sefer “birileri” bizden istemeden, biz bir adım önden gidelim.

Madem ki; bir ‘dağdakilere af planı’ daha kucağımıza doğru itiliyor.

Hazır, Sosyal Güvenlik Kanunu da yenileniyorken; bu kez, ‘PKK’da geçen sürenin emekliliğe sayılacağı’ bir düzenleme de yasalaşsın?

Hatta, bir çok meslek gurubundan esirgenen “yıpranma” hakkı, dağdan inen bu zatlara da mutlaka uygulansın!

Arkadaşların(?), dağda “askere-polise kurşun sıkarken geçen zamanları” da heba olmamış olur böylece?

Eeee; “sosyal devlet” olmak kolay değil…

AB’ ye gireceğiz diye aceleyle günde 3-5 kanun çıkarmışlığımız; sağ olsunlar; her hükümet döneminde de AB’ye birkaç kez girmişliğimiz(?) vardır.

AB üyesi bir ülkeye aynını teklif etsen, seni doğduğuna pişman ederler.

Ama, Türkiye için, medeni(!) ve uyumlu(?) olmak şartını koymuşlar bir kere!

Medeni ve uyumlu olmak adına; anasını- babasını şehit ettiği tüyü bitmemiş yetimin hakkından, teröriste de ölene kadar emekli maaşı bağlamışsın, ne olur yani?..

Kıyamet mi kopar?


feramuzerdin@kenthaber.com

 

Yayın Tarihi : 9 Aralık 2007 Pazar 14:17:35
Güncelleme :15 Aralık 2007 Cumartesi 12:17:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
resul IP: 193.255.217.xxx Tarih : 11.12.2007 15:11:09

feramuz beyin düşüncelerine katılmamak mümkün değil.kalemine sağlık çok güzel ifade ediyor...


mehmet akan IP: 217.226.202.xxx Tarih : 9.12.2007 23:33:06

haklari var onlarda özgürlük savascilari canakalede sarikamista kibrista donan ve vurulan dedelerinin babalarinin ödenmiyen maaslari onlara verilsin sorun biter


ato IP: 88.242.247.xxx Tarih : 9.12.2007 15:51:06

herkese mrb ben sadece şunu söylemek istiyorum feremuz erdin bey sonuna kadar haklı doğru söylüyor yazık çok yazık?


İBRAHİM ÇAKICI IP: 85.107.149.xxx Tarih : 12.12.2007 03:51:47

BU AKP VE TAYYİP ERDOĞAN'IN BÖYLE BİR GİRİŞİMDE BULUNMASI YAKINDIR!... MİLLETE KABUL ETTİREBİLİRLER Mİ? ORTADA BİR TÜRK MİLLETİ KALSAYDI ETTİREMEZLERDİ! TÜRKLÜĞÜNDEN UTANAN ÇEKİNEN HATTA ZARAR VEREN İNSANLARIN 22 TEMMUZ'DA KİMLERİN ARKASINDAN KOŞAR ADIM GİTTİĞİNİ GÖRDÜK. GARİP OLAN BU İNSANLAR; ABD 'DEN PEYDAHLANMIŞ , İHANET VE YOLSUZLUKLARLA BÜYÜMÜŞ BU ÇOCUĞA (!) SAHİP ÇIKTILAR-ÇIKIYORLAR. ŞİMDİ İLK YİNE ONLAR BU YAZDIKLARINIZA İLK İTİRAZI YAPACAKLAR, AMA BİR TÜRBANIN PEŞİNE TAKILIP , GEÇTİĞİMİZ 5 YILDA ÖYLE ŞEYLERE EVET DEDİLER Kİ!... BUNA DA OLUR DİYECEKLER. PKK SEMPATİZANI ( BELKİ DE MİLİTANI-BİLEMİYORUZ!) HAKEM VE ( TAYYEAPÇİ ) OFLU BU ANLAYIŞTA BULUŞUYORLAR-BUNA EVET DEMEMELERİ İÇİN BİR NEDEN YOK!... BİR SÖZ VARDI ESKİDEN-UNUTTUK: YÜKSEL TÜRK , SENİN İÇİN YÜKSELMENİN HUDUDU YOKTUR!... ŞİMDİ NE DENEBİLİR ONCA YAŞADIKLARIMIZDAN SONRA? YOO HAYIR! YAKIŞTIRAMIYORUM YİNE DE!...


Remzi CANGÜVEN IP: 88.229.71.xxx Tarih : 9.12.2007 21:35:29

ANLIYANA SİVRİSİNEK SAZ.ANLAMIYANA DAVUL ZURNA AZ DEMİŞ ATALARIMIZ.AKP TBMM'İNDE YASA ÇIKARTACAK ÇOĞUNLUKTA.DAĞDAKİ PKK'LILARI OVAYA İNDİRMEK İÇİN ÖNCE YASA ÇIKARTIP BİR DÖNEM MİLLETVEKİLİ OLMUŞ ŞAHSİYETLERE ÖMÜR BOYU EMEKLİLİK OLAYI GİBİ,OLDU OLACAK. SÜRESİ NE OLURSA OLSUN. DAĞDA KALAN VE DÜZ OVAYA İNDİRİLEN PKK'LILARA DAĞDA Kİ SÜREYİ HİZMETTEN SAYARAK YÜKSEK MAAŞLA EMEKLİ YAPARAK ÖDÜLLENDİRSELER NASIL OLUR.BURADA BU ŞEKİLDE ACZE DÜŞMÜŞ BİR ZİHNİYET VAR.NASIL BİR ZİHNİYETSE ANLAMIŞ DEĞİLİM.ÖTE YANDAN MANEVİ DEĞERLERİMİZ OLAN ŞEHİDLERİMİZİN DUL KALAN EŞLERİ VE YETİM KALAN ÇOCUKLARI,YAKINLARI,BUNLARIN HAKLARI,HUKUKLARI NE OLACAK?ADAMA SORMAZLARMI?BİZDEN YANAMISIN,? YOKSA ERMENİDEN YANAMISIN DEMEZLERMİ?DEVLET TERÖRİSTLE PAZARLIK YAPMAZ.HÜKÜMETİN TERÖRLE İLGİLİ PASİF POLİTİKASINI BEĞENMİYORUM.AZİZ ŞEHİDLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUM.RUHLARI ŞAD OLSUN."NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"