19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Senin demokrasi anlayışın ne anam babam?

Polis zaten uzun yıllar önce susturulmuştu…

Şimdi:

“Asker sussun…”

“Yargı sussun…”

“Sivil toplum sussun…”

Yargılanmama zırhın yoksa ve biraz da muhalifsen sen zaten kafadan Ergenekoncusun!

* * *

Ee?

Siz kim için istiyorsunuz bu demokrasiyi?

Demokrasi basit anlamıyla, karşısındaki ağır ezici çoğunluk iktidarına rağmen muhaliflerin de korkmadan, çekinmeden konuşma hakkı değil midir?

O zaman demokrasi muhalefet için istenir, değil mi?

O halde sen en ufak bir muhalefete tahammülün olmaksızın, ne diye “demokrasi” deyip duruyorsun?

Nasıl bir “demokrasi” olacak ki o zaman bu?

“Muhalefet kaşımasın…”

“Asker karışmasın…”

“Yargı konuşmasın…”

“Medya eleştiri yapmasın…”

Niye?

Onlar bu ülkenin vatandaşı değil mi?

"Demokrasi" onlara da hak değil mi?

* * *

Bakan Cemil Çiçek, Yargıtay Başkanı’nı fikirlerini açıkladığı için “siyasi konuşmakla” itham ediyor ve adeta gıyabında “fırçalıyor”…

Kızı katledilen Süreyya Karabulut; bu “demokratik” ülkede adalet istediği, ısrarıyla adaletin nasıl işlediğini (ya da işlemediğini) gözler önüne serdiği için, demokrasiyi yerleştireceğini kuvvetle iddia eden bir siyasi partinin iktidarı döneminde kamu görevlilerince defalarca susması yönünde uyarılıyor…

Almanya’da mahkûm olmuş olan Zahid Akman “demokratik” hakkını kullanıp, sağ olsun, RTÜK başkanlığına bu kez aday olmadığını söyleyerek, lütfediyor.

* * *

İşte böyledir bizim demokrasimiz…

Elastik, plastik bir şey…

Duruma, zamana ve kullanana göre kıvrılıp bükülebiliyor!
 

Yayın Tarihi : 17 Temmuz 2009 Cuma 12:08:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Haluk balaban IP: 88.228.57.xxx Tarih : 18.07.2009 18:49:35

Kendilerinden başkasına konuşma hakkı tanımıyan ikdidar sözde istediği demokrasiye hukuka uyuyormu acaba Yargıtay başkanına sus dur diyecek kadar demokratlar esnafın sesi ATO başkanını susturdu adamcağız kayboldu şapkasının altında . halkın sesi çıkmaz oldu nasıl çıksın herkezi dinleyip alemi susturuyorlar..? sayın Erdin korkarım yürekli bir ses olarak siz kaldınız yurdum insanının nasıl sindirildiğini susturulduğunu eşi dostu ile konuşamaz duruma geldiğini bir görseniz hele EMEKLİLERE  yapılan gülünç zamlardan sonra herşeye fahiş zamlar halkı sokağa çıkamaz hale getirdi. Başbakan bas bas bağırıyor 9 ilde  doğalgaz vardı 51 ile gaz verdik diyor acaba emeklinin palto ile battaniye ile oturduğunu kim söyleyecek bu dillendirende  bir kulpla başı derde girecek korkarım sizden başka muhalefettede ses seda kalmadı. ve iyiki varsın sayın ERDİN diyorum Allah seni ve bu sesiz yurdum insanını korusun.


Gönül Aydemir IP: 88.235.223.xxx Tarih : 17.07.2009 23:49:41

Bu ülkede aydınlar her on yılda bir gök ekin gibi biçildi.Aydın olmakla,vatan haini olmak eş tutuldu.Halkı aydınlanmasına izin verilmedi. Aydınlanmasına izin verilmeyen bir halk, daha iyi bir iktidarı başa geçiremez,daha kaliteli bir muhalefeti de aramaz.Biz de elli yıl geri kaldığımızın farkında olmayız.Çoğunluk bu yüzden halinden memnun.


Yok artık IP: 88.254.27.xxx Tarih : 20.07.2009 21:40:36

Münevver Karabulut konusundaki görüşlerinize katılıyorum ama sizin demokrasi anlayışınıza hiç katılmıyorum. Ordu bizim ordumuz tamam ama şuçluların cezasını demokrasiye yamama fikrine hiç katılmıyorum.


Teoman Törün IP: 88.242.100.xxx Tarih : 17.07.2009 14:23:41

Tek seçiciliğin ele geçirilişi demokratik mekanizmalarla da olsa demokrasi karşıtlığıdır. Böylesine kelle demokrasisi denir. Nitelikli demokrasi bekliyorsak "çoğulculuğa" tahammül etmemiz gerek. Özellikle nitelikli âkil insanların fikirlerini saygı ile karşılayalım ki rejim sarsıntılara uğramasın. Başbakan uluorta tribünlere konuşuyor ve tutarsız oluyor. Gaf yapınca geri adım atınca ciddîyetini kaybediyor. "Polis rejimin güvencesidir" demek büyük bir gafdır. Bunu tevil etmekle gerçek niyet kimseden saklanamaz. Toplumu eğitmek her deneyimli aydının görevidir. Sayın Yargıtay Başkanının Anayasa Mahkemesine intikâl edecek bir konuda deneyim ve bilgisini konuşturması sadece hakkı değil görevidir. Nihaî hükmü verecek o değildir ki "peşinen ihsası rey etmiş" sayılsın. Türk ordusu da Türkiye Cumhuriyeti Ordusu" olarak kalacaktır. Geriye dönüşe hiç bir aydını vicdanı elvermez. Sayın yazarın "demokrasi anlayışımız" hakkındaki kaygılarına katılıyorum.