Öldürülen aile toprağa verildi
Antalya'da, 2 gün önce evlerinde elleri bağlanarak öldürülen baba, anne ve 12 yaşındaki oğulları, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Öldürülen 12 yaşındaki çocuğu bebekken evlatlık edinen teyzesi Zeynep Doğantürk, "Salih'im kalk oradan tabut sana yakışmıyor" dedi.
Olay, Antalya'nın Sinan Mahallesi'nde 2 gün önce meydana geldi. Evlerinde uğradıkları saldırı sonucu satırla öldürülen diş hekimi Mehmet Güçlü, PTT'den emekli eşi Sebahat Güçlü ve 12 yaşındaki öz oğulları Salih Doğantürk'ün Muratpaşa Camii'nde cenaze namazları kılındı. Cenaze törenine katılan yakınları Sebahat Güçlü'nün tabutunun üzerine serilen yazmasını öperek uzun süre okşadılar.
Törende ayakta durmakta güçlük çeken ve öldürülen 12 yaşındaki Salih Doğantürk'ü bebekken evlatlık edinen teyze Zeynep Doğantürk tabutların yanına tek tek giderek uzun süre ağladı. Oğlu gibi gördüğü Salih'in tabutunu okşayan Zeynep Doğantürk, "Okuldan yeni gelen üzerinde hala önlüğü bulunan oğlumu ellerini, ayaklarını bağlayarak öldürmüşler. Bu eziyet niye? Salih'im kalk ayağa yavrum. Bu tabut sana yakışmadı. Sensiz ne yapacağım ben" diye ağladı.
Kılınan cenaze namazının ardından baba Mehmet Güçlü, eşi ve 12 yaşındaki oğulları Uncalı Mezarlığı'nda toprağa verildi.
hüsna ayne IP: 88.228.55.xxx Tarih : 29.12.2007 21:49:03
bu insanlık dışı katliamı şiddetle kınıyorum. vefat edenlerin yakınlarına başsağlığı ve Allah'tan rahmet diliyorum.
Arif Hikmet Harova IP: 85.103.43.xxx Tarih : 30.12.2007 20:05:38
Şeytanın bile vicdanına sığmayacak bu katliamın faillerine lanetler olsun, cehennemin neresinden kaçıp bu dünyaya geldiniz? Bu haberi ateş düştüğü yeri yakar diyerek ya da ateşin nasıl yaktığını bilmeden okuyanları uyarıyorum. Topluma ve hayata dair en ufak bir sorumluluk hissetmeyen bu iblislerin niçin ortaya çıktıklarını bir nebze düşünün, ya da hak ettikleri cezayı almaları için harekete geçin. Olaki bir gün morg'dan aynı şekilde kendi yakınlarınızı alıp defnetmek zorunda kalmayasınız. O zaman dünyada karıncayı dahi ezmemiş bir insanın satırla doğranmış yarım yüzüyle ve parmaksız elleriyle 4 kişiye karşı ailesini nasıl savunduğunu görürsünüz. Kanının son damlasına kadar kötüyle savaşmanın ne olduğunu o zaman anlarsınız. O zaman talihsiz ve çocuksuz ömürlere neşe getirsin diye 40 günlükten evlatlık alınıp, öz evlatdan çok sevilen bu toplum malı yavrunun, katillerin elinde son nefesini verişini duyarsınız. Yine de kokmuş minicik cesedini ölü yıkayıcıların bile isyan ederek yıkadıklarını görür, yanına 10 metre bile yaklaşamazsınız. Ve o zaman yataklarında mutluluk içinde yanyana yatan anne-çocuk-baba üçlüsünü, aynı dizilişle mezarlarına yatarken görür, belki huzur içinde yatmalarını dileyebilirsiniz.
