Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu (ABT), 2005-2006 sezonunda 24 bin izleyicisiyle buluştu. Buzlar Çözülmeden, Definename, Zincire Vurulmuş Prometheus, Benim Güzel Pabuçlarım ve 18 Yaşım adlı oyunları 98 kez sahneleyen oyuncular, başarılı bir sezon geçirmenin mutluluğunu yaşıyor. 

ABT yetkilileri, Mayıs'ın ilk haftasında sezonu kapatacaklarını belirterek, "Oldukça başarılı bir sezon geçirdik. Oyunlarımız Antalyalılar tarafından büyük ilgi gördü. Sezonun kapanmasıyla birlikte turneye çıkarak oyunlarımızı kent dışına taşıyacağız. Bununla birlikte gelecek sezonun hazırlıklarına başlayacağız. Tiyatro severlere oyunlarımıza gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyoruz" dedi. 

Bu sezon sahneye konan Cevat Fehmi Başkut'un yazdığı, Abdullah Sürekli'nin yönetmenliğini yaptığı Buzlar Çözülmeden, 35 kez sahnelendi ve 9 bin 511 kişi tarafından izlenerek ABT'nin en çok ilgi çeken oyunu oldu. Oyunda; Cenap Aydınoğlu, Abdullah Sürekli, Mehmet Özgür, Hasibe Özgür, Seyfi Satmaz, Durmuş Ali Emre, Recep Kamiloğlu, Cengiz Kaya, Özlem Davutoğlu, Selim Türkışık, Kenan Öğrünç, Mustafa Ayhan, Metin Çelik, Seçkin Güner ve Erdal Gürcan rol alıyor. Oyun, 60 ihtilalinden sonra yolları kardan kapanan bir Anadolu kasabasına gelen akıl hastanesinden kaçmış delinin, kasabalılarca kaymakam sanılmasının ardından geçen olayların traji-komik biçimde anlatımını kapsıyor. 

Zincire Vurulmuş Prometheus: ABT'nin yeni oyunlarından Zincire Vurulmuş Prometheus, 11 kez sahnelenerek, 1451 izleyici ile buluştu. İnsanın bilinçlilik düzeyinin yükselişinin kaba güç ile akılcı düşünce arasındaki çatışma içinde verildiği oyunun yönetmenliğini Gökhan Avkıran yapıyor. Yönetmen yardımcılığını Erdal Gürcan ve Ömer Yavuzcan, asistanlığını Safinaz Özgür, müziğini Rauf Ulusoy, dekor ve kostüm tasarımını Gizem Kadirler ve Gökhan Avkıran, koreografisini Ahmet Avkıran, ışık tasarımını ise Özgür Dokuyucu üstleniyor.
Zincire Vurulmuş Prometheus'da Gökhan Avkıran, Hasibe Aygül Özgür, Erdal Gürcan, Safinaz Özgür, Seyfi Satmaz, Mehtap İş ve Saadet Dokuyucu'nun yanı sıra; konuk oyuncu olarak; Oksal Güracar, Bahadır Bulut, Seçil Taşmaz ve Ömer Yavuzcan rol alıyor. 

18 Yaşım: Özellikle lise öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği 18 Yaşım, bu sezon 17 oyunda 4 bin 815 seyirci çekti. Zafer Ercan'ın yazdığı, Abdullah Sürekli'nin yönettiği 18 Yaşım adlı oyunda; Mehtap İş, Seyfi Satmaz, Özlem Davutoğlu, Recep Kamiloğlu, Mustafa Doğan Ayhan, Nuri Türker ve Saadet Dokuyucu rol alıyor. 18 yaşına henüz girmiş ve özgürlüğünü aramak adına İstanbul'a gelen bir kızın, giderek uyuşturucu batağına saplanma süreci anlatılıyor. 

Benim Güzel Pasuçlarım: ABT'nin tek çocuk oyunu olan Benim Güzel Pabuçlarım'a çocukların ilgisi büyük oldu. 29 kez sahnelenen oyunu 6 bin 784 çocuk izledi. Teknolojinin hayatın her alanında hüküm sürdüğü günümüzde, çocuklarımıza, hayata dair anlamları hatırlatan, kuklalı, renkli bir çocuk müzikali olan oyunun dekor tasarımını Mehmet Özgür, kostüm tasarımını İpek Atılgan, Işık Tasarımını Özgür Dokuyucu, Kreografisini Saniye Ajroudi, müziklerini Burçin Karakurt yaptı. Erdal Gürcan, Nurihan Tekin, Seyfi Satmaz, Mehtap İş, Mustafa Ayhan, Recep Kamiloğlu, Saadet Dokuyucu, Özge Özgür, Derya Ünlü, Kenan Küskü, Özlem Davutoğlu ve Metin Çelik'in rol aldıkları oyunda yaş ortalamaları 8 olan İlayda Türkyılmaz, İlayda Elmas, Ece Çınar, Ezgi Altun, Zeynep Ayaroğlu, Asena Pehlivan ve Helin Tuğral dansçı olarak görev yapıyorlar. 

Definename: 2006'da sahnelenmeyen Definename, 2005'te 6 kez sahneye kondu. Definename 6 oyunda 1349 kişi tarafından izlendi. Sinan Bayraktar'ın yazıp, Mehmet Özgür'ün yönettiği Definename'nin müziklerini İhsan Kılavuz, dekor tasarımını Cenap Aydınoğlu, ışık tasarımını ise Özgür Dokuyucu gerçekleştirdi. Kalabalık bir kadroyla sahnelenen müzikli komedide, Cenap Aydınoğlu, Abdullah Sürekli, Erdal Gürcan, Gökhan Avkıran, Hasibe Özgür, Nilgün Kayacan, Seyfi Satmaz, Recep Kamiloğlu, Mehtap İş, Sacide Taşaner, Saadet Dokuyucu, Metin Çelik rol aldı. Seyirciden büyük ilgi gören Definename'de aile, dostluk, arkadaşlık ve iş ilişkileri sıcak bir atmosferde işleniyor. Oyunda toplumun genel gerçekleri ve insanımızın kolay yoldan zengin olma hevesiyle birlikte kültürel mirasına vermiş olduğu zarar, define arama serüveni ekseninde mizahi bir dille anlatılıyor.