21
Mayıs
2024
Salı
KÜLTÜR/SANAT

Doğu Likya uyanıyor

Antalya'nın Kumluca İlçesi sınırları içinde bulunan Rhodiapolis Antik Kenti'ndeki tarihi kalıntılar, 1 Temmuz 2006 tarihinde başlayacak kazılarla gün ışığına çıkartılacak. 

Kazı başkanı olan Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, Rhodiapolis'in Likya'nın doğudaki Likya kültürünü yansıtan son kentlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, 7. yüzyılda kurulduğu düşünülen kentte Roma ve Bizans dönemine ait kalıntıların da bulunduğunu belirtti. Çevik, "Rodos Kolonizasyon döneminde kurulduğunu düşündüğümüz Rhodiapolis, deniz bağlantıları güçlü bir kent olarak da önem taşıyor" dedi. Rhodiapolis Antik Kenti'nde 2000 yılında bir yangın meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Çevik, "Bu yangın sonucu antik kent tamamen ortaya çıktı. 

Halen pek çok yapı ayakta bulunuyor. Görünen kalıntılar Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Tiyatro tipik Helenistik dönem tiyatrosudur. Geç Helenistik'ten itibaren var olduğu düşünülüyor. Duvar işçiliği ve oturma sıralarının profilli, bu tarihi doğrular. Çok büyük olmayan tiyatronun 41.5 metre çapındaki caveası sağlam kalmış skene binası ise yıkılmıştır. Sahne binası ana hatlarıyla eski biçimini korumasına rağmen tamiratlar görmüş ve değişikliğe uğramıştır" diye konuştu. 

Kentin kuzey ve batısında tiyatro ve Opramoas Anıtı, güneyinde ise hamamlar ve sarnıçların bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Çevik, Helenistik kulenin sur bağlantısının henüz anlaşılamadığını, belki de sadece gözetleme kulesi olarak yapılmış olabileceğini söyledi. Antik kentteki nekropollerin yerleşimin kuzey, güneydoğu ve doğusunda bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Çevik, kentin çıkışında büyük bir kaya kütlesinin üç yüzünde 24 kaya mezarı bulunduğunu bildirdi. "Likçe yazıtlara da sahip olan bu mezarların bazıları geleneksel ahşap imitasyon cepheli Likya mezar mimarisinde yapılmış" diyen Prof. Dr. Çevik, kentte nekropol alanları dışında da mezarlar bululduğunu açıkladı. Opramoas mezar anıtı yazıtlarına göre Opramoas'ın kente iki de tapınak yaptırdığını söyleyen Prof. Dr. Çevik, kazı çalışmalarında Fortuna ve Nemesis tapınaklarını da gün ışığına çıkarmayı ümit ettiklerini dile getirdi.

"LİKYA'NIN EN ZENGİNİNİN MEZARI ANTİK KENTTE BULUNUYOR"
Likya'nın en zengin ve hayırsever vatandaşı olan Rhodiapolisli Opramoas'ın mezarının da bu kentte bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kentin en ünlü siması Opramoas'tır. Ve en iyi bilinen yapısı da Opramoas'ın anıt mezarıdır. İ.S. 138-161'de yaşamış olan bu kişi Likya'nın en zengin ve en ünlü hayırseveriydi. Ataları Likya Birliği Başkanı, ordu komutanlığı ve süvari birliği başkanlığı gibi çok yüksek makamlara gelmişlerdi. Opramoas, imparator kültü baş rahipliği, Likya Birliği yazmanı ve Lykiarkhos olarak görev yapmıştır. Çok kez onurlandırılmıştır. Opramoas'ın neredeyse tüm Likya'da yardım etmediği kent yok gibidir. Özellikle 141 depreminden sonra yıkılan pek çok yapı Opramoas tarafından parası verilerek onarılmıştır. 3 bin dinardan 100 bin dinara kadar değişen miktarlarda yardım etmiştir". 

Kentlere yaptığı yardımlar dışında Opramoas'ın kefen parası, genç kızlar için çeyizlik ve yoksullara yemek parası gibi yardımlarda da bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Çevik, "Tüm bu yardım listesi ve onurlandırmalar yanında Roma kayzerleriyle olan mektuplaşmaları içeren 12 yazıt, prokuratorlardan gelen 19 mektup, Likya Birliği'ne ait 33 doküman Opramoas'ın anıt mezarı duvarlarını doldurmaktadır" şeklinde konuştu. 

Prof. Dr. Çevik, bu yazıtın Anadolu'nun en uzun yazıtı olma özelliğini taşıdığına da dikkat çekti. Kazı çalışmaları sonucu antik kentin turizme kazandırılacağını bildiren Prof. Dr. Çevik, "2 ay önce çıkan izin ve oluşturduğumuz uluslararası kazı ekibiyle 1 Temmuz'da çalışmalara başlayacağız. 30 kişilik ekipte Almanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere'den bilim adamları ve öğrenciler bulunuyor. Antik kentin turizme kazandırılmasıyla Kumluca İlçesi turizmine de büyük destek sağlanacağını düşünüyoruz" dedi. 

Tepede ve eteklerde önemli anıtsal yapıların bulunduğu Rhodiapolis'in, Kumluca halkı tarafından bile bilinmeyen bir antik kent olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çevik, Kumluca halkının yüzde 90'ının Opramoas gibi bir hemşehrileri olduğundan haberleri bulunmadığını belirtti. Prof. Dr. Çevik, "Kent artık hak ettiği bilinirliği ve görselliği bir an önce yakalamalıdır" diye konuştu.
.
Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2006 Çarşamba 15:33:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?