8
Mayıs
2024
Çarşamba
BURDUR

Burdur Gölü nasıl kurtarılır?

Doğa Derneği Burdur Gölü Kurtarma Projesi Koordinatörü Ayşe Sargın, Burdur Gölünün son 35 yılda 12,25 metre alçaldığını söyledi.

Doğa Derneği tarafından Burdur Gölü Kurtarma Projesi kapsamında Burdur Serenler Otel’de bir basın toplantısı düzenlendi. Doğa Derneği Burdur Gölü Kurtarma Projesi Koordinatörü Ayşe Sargın, Burdur Gölü Kurtarma Projesi kapsamında Mayıs ve Eylül ayları arasında yapılan çalışmaları anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Burdur Gölü Kurtarma Projesi Koordinatörü Ayşe Sargın, Burdur Gölünün son 35 senede 12,25 metre alçaldığını belirterek şöyle konuştu:

"En derin yeri 61 metreye düştü. Yüzey alanı 228 kilometrekareden 153 kilometrekareye geriledi. Göl alanındaki daralma yaklaşık 7 bin futbol sahasına eşdeğer. Gölün 2010-2011 arasında kaybettiği su 45 hektometreküp. Evlerimizdeki damacanaların 10 litre olduğunu göz önüne alırsak, Burdur Gölü’nün bir senede kaybettiği suyu depolamak için 4,5 milyar adet damacanadan fazlası gerekiyor.”

Türkiye’deki doğa koruma alanlarını en büyük tehdidin yanlış su politikaları olduğunu dile getiren Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, şunları söyledi:

“Doğa Derneği on senedir doğa koruma alanında çalışan bir dernek ve çalışmalarımızın temelinde de önemli doğa alanları çalışması var. Önemli doğa alanları bilimsel bir kategorizasyon sistemi, öncelikli olarak korunması gereken alanları belirlediğimiz, ilk çalışmamızı 2006 yılında gerçekleşti. Bu çalışmada Türkiye’de 305 tane önemli doğa alanı tespit edildi. Bu çalışmayı gerçekleştirirken aynı zamanda, doğa alanları üzerindeki tehditleri de analiz ettik ve böylece Türkiye doğası üzerindeki tehditlerin hem nicelik hem de nitelik olarak önceliklendirilmesini gerçekleştirdik.”

Türkiye’deki en önemli tehdidin su politikası olduğunu ileri süren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 50 yılda ülkedeki sulak alanların neredeyse yarısı kurumuş, bu Marmara denizinin iki katı büyüklüğünde bir alan. Türkiye’nin birçok sebeple doğa açısından önemli alanlarından birisi sulak alanlar. Dünya niteliğinde biyolojik çeşitliliğin iklimin en zengin olduğu, tropikal ormanlarla beraber sulak alanlar ve biz bunların yüzde 50’sini yanlış tarım politikaları, bu alanların bilinçli olarak kurutulması, drenaj çalışmaları, bu amaçla yeniden baraj ve gölet yapılması sebebiyle yeniden kaybetmişiz."

Doğa Derneği’nin çalışmalarının öncelikli çalışmasının Burdur havzası olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu: "Çünkü, Burdur kapalı havzası bu yanlış su politikalarının net olarak görebildiğimiz örnek bir yer, kapalı bir havza, buradaki sular denize ulaşmıyor, havzanın kalbi görevini Burdur Gölü’nde toplanıyor. Burdur Gölü’nü gören her olay hem gölü etkiliyor hem de bütün havza üzerinde etkisi var. 2007 yılından bu yana Burdur Gölü’nde aktif olarak çalışıyoruz. Burada hem Burdur Gölü’ndeki düşüşü engellemek, bir yandan da su üretimi konusunda bir model oluşturmak istiyoruz.”

Burdur Gölü Kurtarma Projesinin son aşamalarının aktarıldığı toplantıda yenilenebilir enerji ürünleri ile tanınan Vaillant Türkiye’nin proje sponsoru olduğu açıklandı. Vaillant Türkiye Genel Müdürü Levent Taşkın, şirketlerinin yurt dışında birçok çevre faktörlü projeye destek verdiğini, Türkiye’de ise Burdur Gölü Kurtarma Projesi’ne destek vermek istediklerini dile getirdi. Doğa Derneği’ne teşekkürlerini sunan Levent Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vaillant Türkiye olarak 138 yıllık geçmişimiz boyunca doğa seven ürünler ürettik. Geçen 15 yılda yenilenebilir enerji ürünlerini toplumla tanıştırıyoruz. 100’den fazla ülkede çevre projelerine destek verdik. Burdur Gölü bizim için destek vereceğimiz en doğru projedir. Katıldığımız çalışmalarda hem gönül koymak hem de gölü kurtarmak için çaba göstereceğimizden dolayı mutluluk duymaktayız”

Burdur Serenler Otel’deki basın toplantısının ardından Burdur Gölü’nde çekilmenin en çok yaşandığı Isparta’ya bağlı Senir kasabası, Burdur merkez Karakent ve Aşağı Müslümler köyü gezilerek proje yerinde anlatıldı.

iha
Yayın Tarihi : 19 Eylül 2012 Çarşamba 17:12:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hasan atasever IP: 95.15.221.xxx Tarih : 18.11.2012 13:46:44

 Neden daha gerçekci projeler üretmiyoruz. Üretmek istemiyoruz. Hep barajların engellenmesini, tarım sularını kesilmesini vs. gibi şeylerden bahsediyoruz. Ancak daha güçlü bir sesle nasıl bu gölleri su zengini yarımadadan doldurmayı, su aktarmayı öngörmüyoruz. Binlerce km. uzaktan petrol geliyor da 100 km. ilerden kendi kendine enerjisini üreten ve hem de Burdur gölünü doldurulabilinir sudan bahsetmiyoruz. Neden bardağın boşalan sudan kalan hava molekülerlerini göstermiyoruz. saygılar....