Burdur'un iyilik meleği

Burdur Valisi'nin eşi Zehra Özbek, sağlık ve eğitim alanlarında yaptığı 'Organ bağışı, Burdur okuyor, Bilge kadın, Kan bağışı' isimli toplumsal projelerle dikkatleri çekiyor.

Burdur'a geldikten sonra ilk iş olarak organ bağışı konusuna eğildiğini söyleyen emekli öğretmen Zehra Özbek, "Organ bağışı basınımızda çok yer alıyor. Bizim farkımız bu işi bir defaya mahsus yapıp bırakmamak ve takipçisi olmak. Haftada bir gün Burdur merkezi bir günde ilçe ve köylere gidiyoruz. Oradaki okullarda öğrenci ailelerini ve halkımızı topluyoruz. Uzmanlarımız onlara organ bağışının ne kadar güzel bir davranış olduğu anlatıyor. Vatandaşlarımız bizi dinledikten sonra organlarını bağışlamak isteyenlere bağış kartı veriyoruz" dedi. Bir çoğunun bu organ bağışını duyunca çok çekindiğini anlatan Özbek, şöyle konuştu: "Sanki o an hemen organlarını vereceklermiş gibi bir psikolojiye kapılmamaları için sadece gönüllü olduğunuza dair kart verdiğimizi anlatıyoruz. Dini konudan da sevap olduğunu Burdur halkı iyi biliyor. Dini yönden bir günahı olmadığını, organların verilmesinin hayırlı bir iş olduğunu detaylarıyla anlatıyoruz. Sanki o kartı aldığında ertesi sabah uyanamayacak gibi duygulara
kapılıyorlar. Bu sorunları hep aştık. Bakın yakın zamanda bir uçak faciası yaşadık. Orada çok kıymetli insanlar bir anda öldü. Bir çoğu belki organ bağışında bulunmuştu ancak onların organlarını almak kısmet olmadı"

1 YILDA 530 ORGAN BAĞIŞI

Yaklaşık bir yıldır organ bağışı kampanyasını sürdürdüklerini belirten Özbek, geçen yıl 2 bin 500 kişiye eğitim verdiklerini söyledi. Şu an Burdur'da 530 kişinin organ bağışı kampanyasında kartını aldığını anlatan Özbek, şöyle konuştu: "Bizden önce organ bağışlayanlarla birlikte bu sayının daha üstünde gönüllümüz var. Organ bağışının ileride çok daha iyi olacağına eminim. Halkımız da bu konuda çok duyarlı. Bu gerçekten bir gönül işi. Hedefim kart sayısını artırmaktan ziyade ulaşabildiğimiz kadar çok insana bu konu hakkında bilgi vermek."

BURDUR'DA İLK DEFA KAN MERKEZİ KURULDU

Burdur tarihinin ilk kan merkezini kurduklarını söyleyen Zehra Özbek, halkımıza kan vermenin sağlığa ne kadar faydalı olduğunu anlattıklarını belirtti. Kan vermenin hem cana hem de canana faydalı olduğunu anlatan Özbek, sözlerine şöyle devam etti: "Kan vermek hücreleri yenilediği gibi belli bir yaşın üstüne gelen hanımlar için kemik erimelerine faydası olduğu kanıtlandı. Halkımız kan bağışına büyük ilgi gösterdi. Kan merkezlerine abone olunca bir de check-up yapılıyor. Kan bağışı çalışmamız yeni başladı. Burdur'da kan abonmanının artacağına inanıyorum."

5 AYDA 20 BİN KİŞİ KİTAP OKUYACAK

İlkokul mezunu ve daha alt seviyede okuma yazma bilenlerin kitap okumaları için teşvikte bulunduklarını söyleyen Özbek, şöyle konuştu: "Burdur'un yüzde 99'u okuma yazma biliyor. Böyle olunca okuma yazma kursları açtığımızda çok az öğrencimiz oluyor. İnsanların okuma yazma biliyor olması onların kitap okuduğu anlamına gelmiyor. Biz çıtayı yükseltmek istedik. Okumayı bilen insanlara kitap okutmak daha kolay. Onları kitap okumaya alıştırmak için içerisinde 5 kitap bulunan bir takım yapıp 158 okula gönderdik. Burdur merkezdeki eğitsel kurul kontrolünde okullarda her 20 yaşın üstünde ilkokul mezunu ve daha az eğitim görmüş insanlar okullara kayıt olarak bu kitapları okumaya başladı."

Burdurluların bu projeye de büyük ilgi gösterdiklerini anlatan Özbek, 5 ayda 15-20 bin kişiye kitap okutmayı hedeflediklerini söyledi. Bu kişilerin kitap okuduklarını kanıtlamak için her okul için ayrı sınavlar hazırlayacaklarını anlatan Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sınavlarda dereceye girenler altınla ödüllendirilecek. Yani illa kahvede oyun oynamayın kitap okuyun şeklinde sertlikle kitap okutmak yerine ödülle insanları teşvik etmeyi planlıyoruz. Anne babayı kitap okutup kültürlerini geliştirerek çocuklarına daha faydalı olmasını amaçlıyoruz. Çocuklarımıza en güzel şekilde eğitimi veriyoruz ama bu çocukları yetiştiren anne ve babalar daha kültürlü olursa toplumun da kalitesi artar."

VALİ EŞLERİNİN DE YAPACAĞI ÇOK ŞEY VAR

Vali eşlerinin halka birikimlerini aktarmaları gibi bir şansları varsa evde oturmamaları gerektiğini söyleyen Özbek, "İlla vali eşleri evde oturmasın diye bir şey yok. Ancak bizim yapabileceğimiz bir şeyler ve birikimlerimizi aktarma şansımız varsa neden evde oturalım. Karşılıklı bir şeyler öğrenerek güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Benim emekli öğretmen olmam onlara bu kadar destek vermeme etkili. Eğitim ve sağlığa önem veriyorum. Nasıl sivil toplum örgütleri hiçbir şey beklemeden topluma hizmet etmekten keyif alıyorsa bende Burdurlu kadınlara hizmet etmekten zevk alıyorum" dedi.

Burdur'un tanınması için kompozisyon yarışması yaptıklarını söyleyen Özbek, "Türkiye çapında açtığımız yarışmaya 49 il müracaat etti. Burdur'a çeşitli illerden gelen yüzlerce öğretmen ve öğrenci velilerimiz tarafından 3 gün misafir edildi. Onlara Burdur'u gezdirdik. Yarışma sonucunda öğrencilerden kendi illerine dönünce Burdur hakkındaki düşüncelerini yazmak istedik. 25 öğrenci bize Burdur hakkındaki izlenimlerini yazdı ve biz bunu kitap olarak bastırdık. Öğrencilerin Burdur'a gelmeden önceki düşünceleri ile geldikten sonraki düşünceleri arasında büyük farklar var. Burdur'un tanıtımına bu kampanyanın büyük katkısı oldu" dedi.

Müzik, resim, matematik ve fizik konularında yetenekli öğrencilere de sahip çıktıklarını belirten Özbek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bilge kadın projesiyle de ezilen kadınlara sahip çıkıyoruz. Onlara haklarını hatırlatıyoruz. Ben bazen köy köy gezip dayak yiyen, ezilen evden atılan, boşanma durumunda haksızlığa uğrayan kadınlara haklarını söylüyorum. Bu sayede kadınları bilinçlendirip kadın erkek eşitliğini sağlıyorum."