5
Mayıs
2024
Pazar
MERKEZ - HATAY
Nufus
1.386.224
Yüz Ölçümü
5.403
İlçe Sayısı
12
Vali
Nufus
415.310
Yüz Ölçümü
0
Belediye Sayısı
88
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Daphne (Harbiye)


Daphne antik yerleşimi Antakya’nın bugün içerisinde kalmıştır. Antik çağlarda ormanlık yöre içerisindeki bu kentin, Yunan mitolojisindeki Apollon ile Daphna’nın aşk öyküsünde ismi geçmektedir.

Kent ismini ilk kez Roma döneminde duyurmuş ve Roma’nın önde gelen komutanları ile yöneticileri burada villalar yaptırmışlardır. Bu villalarda ortaya çıkan ve mozaik sanatı yönünden son derece önemli olan döşeme mozaikleri Antakya Müzesinde sergilenmektedir.

Roma döneminden sonra özelliğini ve önemini kaybetmiştir. Yöredeki en önemli yapı Apollon mabedi olup, bir yangın sonucu içerisindeki büyük ölçüde altın kaplamalı ve değerli taşlarla süslü Apollon heykeli ile birlikte yanmış ve günümüze yalnızca temel kalıntıları ile bazı mimari parçalar gelebilmiştir. Bu mabedi M.Ö.III.yüzyılın başında I.Seleukos yaptırmıştır. Bunun dışında Harbiye’de yeni yapılanmalar birbirini izlediğinden Roma çağına ait herhangi bir kalıntı ile karşılaşılamamıştır.

İlk çağ yazarlarından öğrenildiğine göre Roma İmparatoru Hadrianus (117-138) burada bulunan su kaynağındaki bir yazılardan kendi geleceğini öğrenmiş, bundan ürkerek kaynağı kapatmıştır. Bu kaynak Iulianus döneminde (361-363) yeniden halkın hizmetine açılmıştır.

Daphne ile Aşk-Işık Tanrısı Apollon'un Mitolojide geçen hikayesi:

Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Bu eşsiz güzelin adı Daphne’dir. Apollon ondan hoşlanır ve konuşmak ister. Fakat Daphne, Apollon’un içinden geçenleri anlamıştır. Kaçmaya başlar. O kaçar, Apollon kovalar.

Apollon bir taraftan; “kaçma seni seviyorum” diye bağırır. Daphne ise Tanrılarla sevişen kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder.

Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki Daphne, Apollon’un sıcak nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluşunun kalmadığını anlayan Daphne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır: -“Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.”

Bu içten yalvarış üzerine Daphne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder. Olgun göğsünü gri bir kabuk kaplar, kokulu saçları yapraklara dönüşür, kolları dallar halinde uzar, körpe ayakları kök olup toprağın derinliklerine dalar, bir defne ağacı oluverir.

Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne’nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder.

Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir:

“Daphne, bundan sonra sen, Apollon’un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek."

Bu tatlı sözler üzerine Daphne, dallarını eğerek Apollon’u saygı ile selamlar. 

İşte o zamandan beri şiir ve silah zaferi Defne dalı ile ödüllendirilir ve Defne’nin gözyaşları bugün hala Harbiye’de şelaleler halinde akmaktadır.

 

 

 

 

Yayın Tarihi : 13 Kasım 2004 Cumartesi 18:09:32
Güncelleme :23 Temmuz 2008 Çarşamba 12:37:30

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?