Arkeolog Prof. Dr. Halet Çambel:'Karatepe ikinci evim'

Türkiye'nin İlk Kadın Arkeologlarından Prof. Dr. Halet Çambel: "Karatepe Benim İkinci Evim"
       Bölgenin toprak altında kalmış tarihi değerlerini gün ışığına çıkarmak için görevlendirildiği Karatepe'yi ikinci evi olarak benimseyen ve ömrünün büyük bölümünü burada geçiren Prof. Dr. Çambel, bilimsel çalışmaların yanında halkın yaşam standartlarının yükselmesi için de çalışmalar yürütüyor.

Kadirli ilçesine yaptığı çalışmalardan dolayı Halet Çambel'in ismi Osmaniye Valisi İsa Küçük tarafından yeni yapılan bir okula verildi. Prof. Dr. Çambel, 1940 yılında evlendiği eşi Nail Çakırhan'la birlikte yılın büyük bölümünü bölgede geçirerek, ''Bir aile gibiyiz'' dedikleri çevre halkının yaşamında izler bıraktı. Prof. Dr. Çambel, kazı çalışmalarının başladığı ilk yıllarda yolu, okulu ve sağlık ocağı olmayan Kadirli'nin bugün geldiği noktanın kendisini sevindirdiğini belirterek, "Bizim geldiğimiz yıllarda burada ilköğretim okulu yoktu. Çocukların okulsuz olmasına gönlüm razı olmadı. Bir çardak kurduk, üzerini tente ile örttük. Köylülerden çocuklarını göndermelerini istedik. Tüm kazı ekibi, burada her gün saat 17.00'den sonra ders veriyorduk. Hatta davetimizi kırmayan ünlü edebiyatçımız Selahattin Eyüboğlu da burada çardaktan okulda çocuklarımıza ders vermişti. Davetimizi kırmayarak buraya gelenlerin arasında ünlü halk ozanımız Aşık Veysel de var. Buranın halkı hala o günleri sevgi ve hayranlıkla anar." dedi.

Kadirli ve çevresinin halk müziği açısından da zengin bir potansiyele sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Çambel, bunların derlenmesi yönünde geliştirdiği projenin ünlü sanatçı Ruhi Su tarafından uygulandığını kaydetti. İlk yıllarda sağlık ocağı olmayan Karatepe'de köylülerin ciddi sağlık sorunları yaşadıklarını anlatan Prof. Dr. Çambel, eczacı odasından sağladıkları ilaçlarla küçük bir merkez oluşturduklarını ve yöre halkına ilk yardıma yönelik hizmet verdiklerini bildirdi. Tüm yaşamı boyunca hedefler belirlediğini ve bu hedefler için mücadele etmenin kendisini 88 yıldır ayakta tuttuğunu ifade eden Prof. Dr. Halet Çambel, "Bölgenin zenginliklerini ortaya çıkarmak için, benimki gibi birçok ömre daha ihtiyaç var. Ben sağlığım elverdiği sürece burada kalmaya devam edeceğim. Ancak benden sonrası için endişelerim var. Ne yazık ki bin bir güçlükle ortaya çıkardığımız değerleri korumayı başaramıyoruz. Türkiye'nin yeni felsefesi para oldu. Eskiden yardımlaşma, dayanışma vardı, bunu artık göremiyorum. İnsanların hayata dair amaçları olmalı. Toplum için çalışmalı, mücadele etmeli. Böylece sağlıklı ve mutlu kalabilir." diye konuştu.
Türkiye'nin tarihi ve kültürel varlıklarının Avrupa ülkelerindekilerden sayıca çok fazla olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Çambel, bunların korunması ve tanıtılması konusunda daha etkin çalışmalar yürütülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.