Cuma günü tüm yurtta binlerce öğrenci, eğitim öğretim döneminin ilk yarısındaki çalışmalarının göstergesi olan karnelerini almanın heyecanını yaşayacak. Bu arada, başarısız öğrencilerin ise ailelerinden görebilecekleri olumsuz tepkilerden dolayı endişe duymaya başladığı belirtiliyor.
Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Psikiyatr Dr. Ömer Deniz, karnesinde zayıf not bulunan öğrencileri asıl üzen ve endişelendiren tehlikenin karne ile sınırlı olmadığını, karne nedeniyle aile ve yakın çevreden yönelecek olumsuz tutumun öğrenciyi daha çok üzüp olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi.
Her ailenin, okula gönderdiği çocuğunun iyi not almasını ve dolayısıyla başarılı olmasını istediğini anlatan Dr. Deniz, şöyle konuştu: "Aslında her çocuk da, ailesinin beklentisi doğrultusunda başarılı olmak ister ama bir öğrencinin başarısında birçok faktör rol oynamaktadır. Çocuğun doğuştan sahip olduğu zeka düzeyi, eğitim kurumu ve öğretmenlerin katkısı, çalışma ortamı ve ailenin çocukla olan ilişkileri ile çocuğun kişisel özellikleri başarıda önemli rol oynar. Aileler, çocuklarının başarı durumunu değerlendirirken ne yazık ki yukarıda saydığımız faktörleri dikkate almadan sadece kendi beklentileri doğrultusunda değerlendirme yapmaktadırlar. Okul başarısı beklentilerin altında olan çocukların aileleri, onlara sitem etme ve azarlamadan tutun duygusal ve fiziksel şiddete kadar varan olumsuz tepki göstermektedir. Bu tepkiler, zayıf karneyle morali bozulan çocuğun ikinci kez yıkımına yol açacaktır. Suçluluk, özgüven kaybı, toplumdan dışlanma duyguları içinde kendilerini daha kötü hisseden bu çocuklar, beklenmeyen ciddi ruhsal problemler yaşayabilir. Bu durumda aile, gösterdiği tepkiyle adeta kaş yapayım derken göz çıkarmış olacaktır."
Karnelerin aslında çocuk kadar öğretmen ve aile için de bir değerlendirme aracı olduğunu anlatan Psikiyatr.Dr. Ömer Deniz, çocuklara karşı suçlayıcı ve yargılayıcı bir tutum takınılmaması gerektiğini söyledi. "Bu durumda çocukla olumlu bir ilişki kurularak suçlayıcı ve yargılayıcı olmadan okul başarısızlıkları üzerinde konuşulmalı ve başarısızlığın nedenleri birlikte irdelenmeli" diyen Dr. Deniz, öğretmenleriyle de iletişim kurularak onların görüşlerinin de alınması gerektiğini söyledi.
ÇOCUĞUNUZU BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN
Psikiyatr Dr. Ömer Deniz, ailelerin okulda başarısız olan çocuklarına karşı yaptıkları en büyük hatalardan birisinin de çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamak olduğunu söyledi.
Her çocuğun bireysel özelliklerinin birbirinden farklı olduğunu anlatan Deniz, şöyle konuştu: "Öğrenme kapasiteleri de birbirinden farklı. Çocuklara söylenen, 'Ben her şeyi senin için yapıyorum; ama sen zayıf karne getiriyorsun. Komşunun çocuğu senden çok başarılı' şeklindeki sözler yarardan çok zararlı olmaktadır. Bu durum, onlarda korku ve suçluluk duygusunun oluşmasına yol açmaktadır."
YARIYIL TATİLİ ÖĞRENCİNİN DİNLENMESİ İÇİN BİR FIRSAT
Yarıyıl tatilinin öğrencinin dinlenmesi için bir fırsat olduğunu anlatan Psikiyatr Dr. Ömer Deniz, tatilde verilen fazla ödevlerin öğrencinin sıkıntısını artırmaya yönelik hatalı bir tutum olduğunu söyledi.
Dr. Deniz, bu sürecin temelde dinlenmeye ayrılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Öğrenci ailesiyle birlikte ikinci yarı yıl için durum değerlendirmesi yapmalıdır. Aile ve öğretmen yeterli desteği sağladığı halde çocukta bir başarısızlık varsa, çocuk, aile ile birlikte bir psikiyatrist tarafından ruhsal açıdan değerlendirilmeli ve başarısını engelleyen olası etken ortaya çıkarılmalıdır. Unutulmamalıdır ki karne, sadece öğrencinin karnesi değil aynı zamanda ebeveynlerin, okulun, hatta eğitim sisteminin karnesidir. Değerlendirmelerimizi iğnenin bir ucunu çocuğumuza, diğer ucunu kendimize batırarak yapmalıyız"