4
Mayıs
2024
Cumartesi
HAKKARİ

Erdoğan birlik beraberlik çağrısı yaptı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilinden hiç birini asla diğerinden ayrı tutmadıklarını, Edirne'ye, İzmir'e, İstanbul'a, Ankara'ya ne yaptılarsa Van'a, Diyarbakır'a, Hakkari'ye de aynısını yapmanın çabası, gayreti içerisinde olduklarını belirterek "Aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Dik duralım yeter ki güvenliği huzuru istikrarı koruyalım" dedi. 

Dün geceyi Van'da geçiren Başbakan Erdoğan, öğlen saatlerinde beraberindeki Bakanlarla birlikte helikopterle Hakkari'nin Yüksekova ilçesine geçti. Erdoğan'ı taşıyan polis helikopteri, Yüksekova Devlet Hastanesi arkasında bulunan piste indi. Buradan törenin yapılacağı hastane önüne kadar yaklaşık 300 metre yürüyen Erdoğan, yol boyunca vatandaşlarla tokalaştı, sohbet etti ve çocuklara çeşitli hediyeler dağıttı. 

Törende ilk konuşmayı yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Hakkari bölgesindeki sağlık hizmetlerini anlatıp Başbakan Erdoğan'a desteklerinden dolayı teşekkür etti. Daha sonra konuşan Erdoğan, Hakkari'nin yeni başlangıçların şehri olduğunu söyledi. 2002 Yılında seçim kampanyasını buradan başlattıklarını, aradan geçen 6 yıl boyunca Türkiye'yi adeta bir nakış gibi işlediklerini belirten Erdoğan "Bizzat ben, Bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım ve tüm kamu kurumlarımız ortak bir heyecanla ortak bir coşkuyla gece demeden gündüz demeden çalıştık, gayret gösterdik. Ayrımcılığı asla kabul etmedik. Türkiye'nin 81 ilinden hiç birini asla diğerinden ayrı tutmadık. Edirne'ye, İzmir'e, İstanbul'a, Ankara'ya ne yaptıysak Van'a, Diyarbakır'a, Hakkari'ye de aynısını yapmanın çabası, gayreti içerisinde olduk. Aradaki fiziki mesafe, coğrafi mesafe her ne olursa olsun Çorum, Çankırı, Kırıkkale ve Konya Ankara'ya ne kadar yakınsa, Hakkari'de bize o kadar yakın olacaktır. Bu sözlerimizin de arkasında durduk" dedi. 

Erdoğan, bir kez daha 3 tane kırmızı çizgilerin olduğunu, etnik ayrıcılığa, bölgesel ayrımcılığa ve dinsel ayrımcılığa karşı olduklarını belirterek "Hiç kimse bu milleti kopartmaya, ayırmaya, bu milletin kardeşlik hukukunu zedelemeye kalkmasın. İnsanlar arasında ayrıma, ayrımcılığa, farklı muameleye tahammülümüz yoktur, olamaz. Ülkemizin hangi coğrafyasında yaşarsa yaşasın insanlarımızın kamu hizmetlerinden mahrum kalmasına tahammülümüz yoktur, olamaz. Vilayetlerimizin Türkiye'nin yerel kalkınma sürecinin dışında kalmasına kasaba görünümünde olmasına asla tahammülümüz yoktur, olamaz. 81 ilimize aynı gözle bakıyor, aynı aşkla, aynı sevda ile hizmet etmenin gayreti içerisinde bulunuyoruz. Birileri Hakkari'yi Türkiye'nin en ucundaki şehir olarak görebilir. Biz böyle görmüyoruz. Bizim için Hakkari Türkiye'nin kalbindeki bir şehirdir. Biz öyle görüyoruz. Ne haşmetli dağlar, ne derin vadiler, ne karlı zirveler ne de coşkun nehirler bizi Hakkari'ye hizmet etmekten alıkoyamaz, koyamamıştır. Tam tersine bütün bunları Allah'ın bu bölgeye bahşettiği güzellikler olarak görüyorum. Bakın dün Van'daki kardeşlerime de ifade ettim. 81 ilimiz ayrı özelliklere ayrı, güzelliklere sahip. Tarihiyle, kültürüyle ve gelenekleriyle, her bir şehrimizin ayrı bir zenginliği vardır. Bu zenginlikleri ince ince işlediğimizde ortaya sadece Türkiye'nin değil dünyanın ilgisini çekecek bir hazine çıkacaktır. Hakkari bugün bütün dünyanın ilgisini çekecek güzelliklere sahip. Dünyanın her ülkesinden insanları, turistleri, dağcıları, araştırmacıları ve bilim adamlarını buraya çekmek mümkün. Cilo Dağı'nı, Sat Dağı'nı, Zap Suyu'nu ve Berçalan Yaylası'nı turizmin hizmetine açmak mümkün. Hakkari'nin o eşsiz mavisini dünyaya tanıtmak mümkün yeter ki aşkımız olsun. Hakkari'nin madenlerini, doğal zenginliklerini yine Hakkari'nin hizmetine ülkemizin hizmetine sunmak mümkün. Hakkari'yi, Yüksekova'yı, Çukurca'yı ve Şemdinli'yi fabrika bacaları ile donatmak, sanayi tesisleri ile ticaretle, tarımla kalkındırmak mümkün değil mi? Mümkün değil mi kardeşlerim soruyorum? Mümkün. Ama yeter ki terör denilen şu beladan bölgelerimizi arındıralım. Şunu bilirsiniz ki eğer buralara yatırımcı gelemiyorsa girişimci gelemiyorsa terör belası sebebiyle gelemiyor" diye konuştu. 

Kürt kökenli vatandaşları istismar edenlerin aslında buralarda yaşayan vatandaşların yaşam hakkına kastettiğini anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Bunu da böylece açıklamak durumundayım. Onların benim Kürt kökenli vatandaşlarıma sevdası yok, sevgisi yok, aşkı yok hizmet anlayışı yok, sadece istismarları var sadece terörle nemalanmaları var, geçinmeleri var başka bir şeyleri yok. Bakınız devlet olarak yol yapıyoruz. Yapmakta olduğumuz yolları engellemeye kalkıyorlar. Şemdinli'de yapmakta olduğumuz orada daha önce bombalama sebebi ile yıkılmış olan dükkanları evleri yapmaya kalkıyoruz, bunları engellemeye kalkıyorlar. Suyunu Şemdinli'nin getirmeye kalkıyoruz bunu engellemeye kalkıyorlar. Aynı şekilde okullar hastaneler yapmaya kalkıyoruz, buradaki müteahhitler tehditler alıyorlar. Bütün bunlarla birlikte bu gelmekte olan hizmetler engelleniyor. Devletin getirmek istediği hizmetleri engellemek isteyen bu terör örgütü nasıl olacak da bu bölgeleri savunacak. Özel sektör buraya gelir mi, tabii ki gelmez. Nasıl gelsin bu endişe içinde, nasıl gelsin değerli kardeşlerim. Onun için el ele vereceğiz ,omuz omuza vereceğiz bir olacağız beraber olacağız asla ayrımcılığa yol vermeyeceğiz. Çünkü biz sizleri 'Yaradılanı severim yaradandan ötürü' anlayışı ile seviyoruz bağrımıza basıyoruz. Aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Dik duralım yeter ki güvenliği huzuru istikrarı koruyalım geliştirelim bunların hepsi mümkün" şeklinde konuştu. 

Bütün Türkiye'de artık kavgaya, çatışmaya, gerilime değil dostluğa barışa kalkınmaya enerjilerini sarf etmek istediklerini anlatan Erdoğan, yapılan çeşitli eylemlere 'Demokratik eylemler' dendiğini hatırlatarak "Çeşitli eylemler yapıyorlar. Bunlar demokratik diyorlar nasıl demokratik oluyor. Geleceksin benim günahsız vatandaşımın arabasını yakacaksın, devletin araçlarını yakacaksın buna da demokrasi diyeceksin, olur mu böyle şey. Dürüst olalım dürüst. Halkımdan benim ricam şu, bu tür yanlışlara gereken tepkiyi hep birlikte koymak durumundayız. Kimin ne yapmaya çalıştığına, kimin ne söylediğine kimin Türkiye'yi, Hakkari'yi, Hakkari ile birlikte diğer illerimizi nereye çekmeye çalıştığına lütfen dikkat edelim. Siz değerli vatandaşlarımı yoksulluğa sizleri mahrumiyete sizleri en kötü şartlara mahkum etmeye çalışanlara lütfen dikkat edin. Hakkari'yi bir kasaba bir köy görüntüsüne büründürmeye çalışanlara dikkat edin birliğimizin bütünlüğümüzün kardeşliğimizin arasına nifak sokmaya çalışanlara dikkat edin" dedi. 

Hakkari'ye yapılan eğitim, sağlık, altyapı, yol, içme suyu, gibi hizmetleri anlatan ve önceki yıllarla kıyaslayan Erdoğan, bu çabalarının süreceğini belirterek yeni projeler hakkında da bilgi verdi. 

Konuşmasında, birlik ve kardeşliğin önemine değinen Erdoğan "Birbirimizi sevdiğimiz sürece, kardeşlik dayanışma içerisinde olduğumuz sürece bileseniz ki bizim önümüzü kimse kesemeyecektir, bizi kimse yıldıramayacaktır. Şunu burada çok açık ve net söylüyorum. Biz etnik ayrımcılığa karşıyız. Benim Kürt kökenli vatandaşım Kürdüm diyebilir, Kürtlüğü ile övünebilir. Türk de aynı şekilde, Laz da aynı şekilde. Ama kimse bir başka etnik topluluğa 'Ben senden daha üstünüm' diyemez. Ortak kimliğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Burada bütünleşiriz, birleşiriz. Bunu başarmak durumundayız. Hazmedilemeyen bu, arzu edilmeyen bu. Onun içinde biz yola çıkarken tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Bunu başardığımız sürece kimse bizi bölemez. Ve hazımsızlık buradan geliyor. 
Hizmetlerden geliyor. Buralara hizmet gelmesin istemiyorlar, yatırımlar yapılmasın istiyorlar. Bunlara inat yatırımlar yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu. 

Konuşmasının sonunda gösterilen ilgili ve alaka için teşekkür eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Değerli Hakkarili kardeşlerim, Yüksekovalı kardeşlerim sizleri bu anlamda kutluyorum. Gösterdiğiniz o ilgi alaka sebebiyle. Bütün bu açılışlarımız bu tesislerimiz tüm halkımıza hayırlı olsun diyorum" dedi.
Erdoğan, konuşmasının ardından 17 ayrı tesisin toplu resmi açılışı yaptı, alkışlar arasından alandan ayrılarak Devlet Hastanesi'ne geçti. Yatan hastalar ve yakınları ile görüşüp sohbet eden, geçmiş olsun dileklerinde bulunan Erdoğan, yine yürüyerek pist bölgesine gidip helikopterle Hakkari'ye geçti. 

Tören boyunca hastane çevresindeki 3-4 kilometrelik alanda yoğun güvenlik önlemleri alındı. Hastane çevresine girenler tek tek aranırken, sinyal kesici cihazlar bölgede konuşlandı. Çevre dağlarda bile askeri birlikler görevlendirilirken, 2 Kobra helikopter sürekli ilçe merkezi üzerinde uçuş yaparak güvenliği sağladı, göstericilerle ilgili yerdeki güvenlik ekiplerine bilgi verdi.

iha
Yayın Tarihi : 2 Kasım 2008 Pazar 15:24:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?