Kürtçe ezan istemiyoruz!

Eski Barış Demokrasi Partisi Genel Başkanı ve Hakkari bağımsız milletvekili adayı Selahattin Demirtaş, Kürtçe ezan talepleri olmadığını belirtip CHP ile sözleşme yaptıkları iddialarını yalanlayarak, "BDP bürolarına atılan molotofları ve öğrenci yurtlarında çocuklara yönelik saldırıları bizimle ilişkilendirmek, iftira atmaktır" dedi.

Selahattin Demirtaş, BDP Hakkari İl Başkanı Orhan Koparan ile düzenlediği toplantıda, gazetecilere gündemdeki konulara ilgili açıklamalarda bulundu. Çok ciddi kara propaganda ve psikolojik savaş yöntemleri ile karşı karşıya bulunduklarını, özellikle bağımsız adaylar olarak, BDP olarak inanılmaz bir saldırı altında olduklarını savunan Demirtaş, "Ben şunu söyleyebilirim ki, AK Parti'nin seçim strateji merkezi bize yönelik yalan ve iftiralar üretiyor. Bunu nasıl piyasaya süreceklerini planlıyorlar. AK Parti gazetelerde bunu hemen haber haline getiriyor. Akşam AK Parti yandaşı televizyonlar bunu haberleştiriyor ve AK Parti yanlısı yorumcular, köşe yazarları ve televizyoncular oturup bunu uzun uzun tartışıyor. Parti ve adaylarımızı zan altında bırakıyorlar. Başbakan da bunu alanlarda siyasi bir argüman olarak kullanıyor. Yani bir örgütlü yalan mekanizması, çamur atma mekanizması AK Parti seçim strateji merkezi tarafından işletiliyor ve bu çok açık" iddialarında bulundu.

 "KÜRTÇE EZAN DİYE BİR SAÇMALIK TALEBİMİZ YOK"

Başbakan'ın koltuğunun ayağının altından kaydığını gördüğünü, bunu hissettiği için her türlü yalana, iftiraya sarılmaya başladığını savunan Demirtaş, "Son olarak uydurulan yalan, BDP'nin Kürtçe ezan talebini hayata geçirmesi. Bu bir yalan ve iftiradır. Kürtçe ezan diye bir saçmalık ne bizim tarafımızdan konuşulmuştur ne uygulanmıştır ne de tartışılmıştır. Ama AK Parti yanlısı bir gazete bu yalan haberi manşete çekmiş, Başbakan, AK Parti sözcüleri ve bakanlar utanmadan, sıkılmadan bu doğru mudur, yanlış mıdır buna bakmadan iki gündür miting meydanlarında, televizyonlarda kara propaganda olarak kullanıyorlar. Böyle bir şey asla yoktur. Böyle bir tartışma bile yoktur. Böyle bir yalanı, böyle bir ortamda düzeltmek maalesef zorlaşıyor. Çünkü AK Parti'nin yaptığı, 'Çamur at, izi kalsın'dır. Sözde ses kasetinde birisi il başkanına soruyor ve, 'Biz Kürtçe ezan okuduk ve okumaya da devam edeceğiz' diyor. Böyle bir şey de yok. İl başkanı, 'Biz ibadeti ana dilde yapmak istiyoruz. Hocalar vaaz vereceklerse kendi ana dillerinde verebilirler' diyor. Kürtçe ezan diye böyle bir saçmalığı tartışmayız biz" diye konuştu.

 "CHP İLE HAKKARİ'DE SÖZLEŞME YAPTIĞIMIZ YALANDIR"

Demirtaş, CHP ile Hakkari'de sözleşme yaptıkları haberlerini de yalanlayarak, "Bu AK Parti medyası ve Başbakan'ın uydurmasıdır. Yine AK Parti merkezli yalan taktiğinin planlı programıdır. Elazığ'da oyları MHP'ye verdiğimiz ve vereceğimiz tamamen yalandır. Zaten Başbakan'ın ağzından Diyarbakır mitinginde çıkmıştır. Daha telefon konuşması çıkmadan Başbakan, 'Bu yarın çıkacaktır' diye bu komplonun bizzat içinde olduğunu, yöneticisi olduğunu itiraf edilmiştir. Bunun gibi onlarca yalan üretiliyor. BDP bürolarında molotofları, öğrenci yurtlarında çocuklara yönelik saldırıları bizimle ilişkilendirmek, bunların tüme iftira ve yalandır. AK Parti'nin içindeki ekipten bir kişi sadece bu yalanlarla ilgileniyor. Ben bütün Türkiye'de bunu açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum. Bizim medya gücümüz yok ve medyaya dağıtılacak paramız yok. Ama medyada halen onuruyla namusuyla çalışan emekçilerde var, halen basın ahlak ilkelerine saygılı gazeteciler de var. Bunları izliyor ve görüyoruz, onlara da saygı duyuyoruz. AK Parti yalanlarla öyle bir noktaya getirmiş ki halk isyan noktasına gelmiştir, AK Parti'ye karşı isyan noktasına gelmiştir. Televizyonları izleyen, AK Parti'nin gazetelerini okuyan insanlar Kürtlere düşman oluyor. Onları izleyen Kürtler de AK Parti'ye karşı öfkesini, kinini yansıtıyor, durum budur. Bunu da Başbakan kendi eliyle yapıyor. Son derece tehlikeli bir iş yapıyor. Bu batıda AK Parti'nin oylarını artırabilir, işine de yarayabilir. Ama seçim sonrasında kolay kolay düzeltilemeyen ağır bir tahribat oluşturuyor ve şu anda o ağır tahribat toplumda ve gittiğimiz her yerde hissediliyor. Hiçbir mitingimizi haber yapmayan AK Parti kanalları bu yalan ve iftira haberlerini yarım saat verebiliyor. Ben onları halkın vicdanına havale ediyorum" ifadelerini kullandı.

MEDYAYA ÇAĞRI

Medyaya seslenen Demirtaş, "Bir zamanlar merkez medya, Kemalist medya bugün sizin bize yaptığınızı size yapıyor olacaktır. Hatırlatmak istiyoruz ki, siz bir dönem aynı böyle saldırı altındaydınız. Bizler o dönemlerde hep birlikte sizleri sahipleniyorduk. İslami kesim, muhafazakar kesim merkez medyanın saldırısı altındaydı, yalan iftira üretiliyordu ve o iftiralar doğruymuş gibi kamuoyuna sunuluyordu ve bunun üzerine siyasi bir linç geliştiriyordu. Siz de bu işin mağduruydunuz. Bugün bu işin zalimi oldunuz, bu işin aynısını siz Kürtlere yapıyorsunuz. Kesinlikle bunun faturası ağır olacaktır ama size çıkacaktır. Şunu bilin ki Başbakan'ın etrafında şakşakçılar ve yağcılar vardır. Bu ülkede eğer barış olsa, mert gazeteciler, siyasetçiler ve mert aydınlar sayesinde sağlanacaktır. Böylesine bir Başbakan artık bu ülkeye büyük bir zarar veriyor. Oy alır mı, almaz mı, seçimde birinci çıkar mı bu artık bizim umurumuzda değil. Ama bizim açımızdan bu Başbakan'la işler çözülmez. Türkiye'de nefret oluşturacak beyanlarda bulunmayın. Bu öfke sonra size geri dönebilir. İftira, yalanlara ve saldırılara rağmen biz başarıyla çıkacağız" iddialarında bulundu.

 "TELEFONLARIMIZI DİNLİYOR"

Bir gazetecinin, "Hakkari'de CHP ile ittifak yaptığınız söyleniyor" şeklindeki hatırlatmasına ise Demirtaş, "Hakkari'de alacağımız oy açığa çıkacak. Bizim CHP'nin miting öncesinde de hiçbir ittifakımız olmadı. Konuşmamız ve tartışmamız olmamıştır. Bu Başbakan'ın iftirasıdır. Aramızda 5 maddelik bir anlaşma, sözleşme varmış. Kim nerede yapmış, nasıl yapmış? Başbakan gece gündüz telefonlarımızı hem de canlı dinliyor. Sayın Gülten Kışanak'ın telefonunu dinlediği ortaya çıktı. Daha ses kaydı olmadan bir gün önce açıkladı. Bir zahmet Hakkari'de de dinlediği telefonları bir açıklasın bakalım. CHP ile bir anlaşmamız yoktur. Ancak burada da AK Parti'yi içine düşürdüğümüz durum, seçim akşamı oy durumu ile ortaya çıkacaktır. AK Parti teşkilatının, buradaki AK Parti oylarının ne hale geldiğini Başbakan görecek ve anlaşma nedir görecektir" şeklinde konuştu.